Skip Navigation Links

İSKENDERUN SAHİLİ

önceki dönemin Temizlik İşleri Müdürü’ne; -Şefim, sahili cıncık gibi yapıyorsunuz da, ara sokaklara neden aynı özen gösterilmez? Diye sormuştum.

Gazete Köşesi   A+a-

-Ağabey sahil kentimizin aynası. Biraz fark olsun. Dedi..Amenna ve de saddakna demeyeceğimi beyan ettim. O da gereken uyarıları yapacağına dair söz verdi.

    Dün, yani Eylül’ün 28’inde sabah yürüyüşündeydim. “Aynamız “diye telakki edilen sahilde yürümek mümkün değildi..Akşam, Antalya’dan arayan arkadaşım -Fevzi ağabey geçmiş olsun.-!!!! —Anlamadın galiba. Geçmiş olsun dedim.-Teşekkür ederim de, niye? -Ağabey geçen gelişte birlikte gezdiğimiz sahili sel basmış deyince jeton düştü..27 Eylül’ü 28’ e bağlayan gece yağan yağmurdan ve tabi sonuçlarının televizyondaki görüntülerinden söz ediyordu..Gerçekten,Petek’ten sonra yürümek imkansızdı.Ama yılmadım yürüdüm. Heykellerin serpiştirildiği, gençlerin kaykay yapmaları için düzenlenen parkurlar, satranç oyun yeri hep sular altındaydı. Tabi, su altında kalan öteki sosyal ve etkinlik sahaları da, dalgalardan nasibini almışlardı.

    Ben burada kimseyi suçlayacak değilim. Ama pek muhteremler, siz, bu sahili, kabaca düzenlenmiş, deniz seviyesine yakın bir yükseklikte aldınız. Dahası, sn. Civelek ekibi de, kot farkı nedeniyle, kent zemininin, deniz taşmalarına hep maruz kaldığını, kalacağını da tecrübeye dayanarak biliyorlardı. En azından, belediyede çalışanlardan bazılarının bunu bilmemesi mümkün değil. Bizatihi sn. Civelek de bilir. Şimdi soruyu soracağım. TÜM BUNLAR BİLİNDİĞİNE GÖRE!!!!!, NEDEN, OLASI BİR YAĞMURDA BİRİKECEK SUYUN TAHLİYESİ İÇİN GEREKEN ÖNLEM ALINMADI?????????

    Daha önceki dönemlerden de hatırlanması gerekir.Sahilin yürüyüş bandında, yer döşemesi yapılırken, yağmur suyunun denize akıtılması unutulmuştu.Değil mi? Ondan da mı ders alınmadı?Milli servete YAZIKTIR!..Şimdi ne yapılabilir? Valla beton kırılacak. Yağmur ve deniz suyunun tahliyesi için gereken tesisat döşenecek. Onu da, kusura bakmasın. Yüklenici firma yapsın bir zahmet!

   HATIRLATIRIM

   Elbette, dalgaların sahile attığı taşlardan söz etmiyorum. Bu memlekette, kot farkı nedeniyle, yeni yapılara getirilen SIĞINAK U C U B E S İ N İ N!!!!, apartman sakinlerine neler çektirdiğini bilenler bilir.en başta ben tabi. Bir zamanlar, taşan denizin taa Vakıflar Bankası’na kadar, her yanı su içinde bıraktığını, ben yaştakiler gayet iyi anımsar. Tabi, Belediyecilerin de anımsaması lazım. Neden? Apartman su basmanlarının, en azından, yerden bir, bir buçuk metre yüksekte olmasını ve, tabi sığınak dayatmasının sonlandırılması konusunda karara varılmasını canı gönülden diliyorum.

   ÖNEMLİ BİR NOT

   Mahalle aralarında olsun, caddelerde olsun, bazen kaldırım taşları çöküyor. Gereken yerlere telefon ediyoruz. Tamam deniliyor. Ama ne gelen var ne de soran! İlgiliyi cepten arıyorum. Cevap yok. Kaldırımdaki çöküntü, resmen koca bir çukur olmuş. Gün erken kararmaya başladı. Fark etmeyenler için ayak kırılması, burkulması an meselesi!!!ÖNERİM ŞU; Belediye elemanları, -Hangi bölümden olursa olsun- bir sokaktan geçerlerken, gözlerine takılan ve belediyeyi ilgilendiren bir düzensizliği mutlaka ilgili daireye bildirmeleri MAKAM’DAN YAZIYLA İSTENİLEBİLİR.

 


Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Toplam (1) adet yorum var.
yusuf yüncü 9 Ekim 2014 Perşembe
Yorumunuz için tşk.ederiz. En Büyük Sorunu hatırlatayım dedim. Çöp bidonlarının etrafındaki çöpler günlerce alınmıyor.Her taraf çöpten geçilmiyor. Çöpler yanlız sabah ları üstün körü alınıyor.Sokaklar Caddeler çöpten geçilmiyor..Koku çabası. Örnek isterseniz Piri Reis mah., Stadyumun önleri en yakın 2 noter sokağı.
yazar'ın diğer yazıları
makale kategorileri
 
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet