Skip Navigation Links

UZUN ZAMANDIR BEKLENEN TORBA AF YASASI ÇIKTI.

Kamuoyunun yalından takip ettiği ve beklediği, Torba kanun olarak bilinen,

Davut TAŞDELEN

Gazete Köşesi   A+a-

10.09.2014 tarih ve 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak nihayet yürürlüğe girdi.
Sözkonusu Kanununkapsamından ve getirdiği kolaylıklardan anlaşılacağı üzere; yasa koyucu, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren konularda düzenleme yaparak, sadece vergi mükelleflerini değil, tüm toplumu ekonomik olarak rahatlatmak istemektedir.
Kanunun yasalaşmasının uzun zaman alması ve Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde de sürekli gündemde olması mükellefler için yorucu olmasının yanında hükümetin işine gelmiş gibi gözüküyor. Hükümet siyaseten bir taşla birçok kuşu vurmuş gözüküyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi iş dünyası ve tüm ilgililerin beklentileri satın alınmış ve oya dönüştürülmüş oldu. Bu yasanın 2015 genel seçimlerinde hükümetin elini hem siyaseten hem de mali olarak güçlendireceğini de söyleyebiliriz. 2011 yılında 6111 sayılı kanunun uygulamaya girmesi ile birlikte yeni borçların da birikmesi ile ciddi bir vergi borcu stoku oluşmuş durumda idi. Vergi dışındaki borç stoku da dikkate alındığında böyle bir kanun çıkarılması kaçınılmaz hale geliyor. Bunu söylerken afların iyi olduğunu söylemiyoruz. Dozunda ve gerektiğinde yapılan aflar yararlı olabilir. Ancak, her üç yılda bir yapılan kontrolsüz aflar vergilendirmede gönüllü uyuma zarar verebilir.
Zamanlaması ve içeriği itibariyle, eleştirilmeye mahkum olmakla birlikte, doğru bir yasa olmuştur. Son yıllarda yaşanan yoğun siyasi gündem, komşularda savaş, yoğun mülteci akını, ekonomik sıkıntılar vs. derken mükellefler artık bunalmıştı. Bu yasa ile mükellefler bir nebze olsun nefes alacaklar.
Yasa çok geniş kapsamlı olup, vergiden, SSK’ya, idari para cezalarına birçok konuda düzenleme içermektedir. Torba yasanın 73. Ve 74. Maddeleri doğrudan Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince tahsil edilen vergi ve cezalar ile ilgili düzenlenmiştir. Bu yazımızın ana konusu da bu vergi ve vergi cezaları olacaktır.
Kanunun 73. Maddesi ile Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince tahsil edilen aşağıdaki vergi ve cezalar af yasası kapsamına alınmıştır.
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren;
30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamlarından (2013 takvim yılına ilişkin gelir vergisi ikinci taksiti hariç)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
kesinleşmiş olup bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan alacakların ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî amme alacakları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece ferî alacaktan ibaret olması hâlinde ferî alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu maddede belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla alacaklara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî amme alacaklarının tahsilinden vazgeçilir.
2014 yılına ilişkin olarak 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamlarından (2014 yılı için tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisi ikinci taksiti hariç),
30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak vergi aslına bağlı olmayan vergi cezalarından,
30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce;
1111 sayılı Askerlik Kanunu, mülga 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun, 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu, mülga 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun gereğince verilen idari para cezalarından
Yukarıdaki bentler dışında kalan ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip edilen;
adli ve idari para cezaları ile mülga 6326 sayılı Petrol Kanununa istinaden alınan Devlet hissesi ve Devlet hakkı, 6491 sayılı Türk Petrol Kanununa istinaden alınan Devlet hissesi,  mülga 6747 sayılı Şeker Kanununa istinaden alınan şeker fiyat farkı,  79 sayılı Milli Korunma Suçlarının Affına, Milli Korunma Teşkilat, Sermaye ve Fon Hesaplarının Tasfiyesine ve Bazı Hükümler İhdasına Dair Kanuna istinaden alınan akaryakıt fiyat istikrar payı ve akaryakıt fiyat farkı, 3213 sayılı Maden Kanununa istinaden alınan Devlet hakkı ve özel idare payı ile madencilik fonu, mülga 491 sayılı Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye istinaden alınan kılavuzluk ve römorkörcülük hizmet payları hariç olmak üzere, asli ve ferî amme alacaklarından (4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında olup tahsil dairesine takip için intikal etmiş olan amme alacakları dâhil),
Yukarıda belirtilen vergiler kapsamına giren ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan;
 Bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş olan vergi cezalarının,
%50’sinin, bu maddede belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %50’sinin tahsilinden vazgeçilir.
İhtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk etmiş olan vergiler hakkında da yasanın 73. Maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Yani;
kesinleşmiş olup bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ihtirazi kayıt ile verilen beyannamelere dayalı alacakların ödenmemiş kısmının tamamı ile bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla,
Bu alacaklara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî amme alacaklarının tahsilinden vazgeçilir.
 Bu yasa maddesinde geçen, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları tabiri; Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını, vergi tabiri; 213 sayılı Kanun kapsamına giren vergi, resim, harç ve fon payı ile eğitime katkı payını, beyanname tabiri; vergi tarhına esas olan beyanname ve bildirimleri ifade eder. Bu madde hükümlerine göre ödenecek alacaklara bu Kanunun yayımlandığı ay için uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim oranı olarak, bu Kanunun yayımlandığı tarihten bir önceki ay için belirlenen Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınır.
Bu madde kapsamında ödenecek olan motorlu taşıtlar vergisi ile bu vergiye bağlı kesilen vergi cezaları ve bunlara bağlı gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî amme alacakları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ait olduğu taşıt için, bu madde hükümlerinin ihlal edilmemiş olması koşuluyla bu maddede belirtilen ödeme süresi sonuna kadar 18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin (d) fıkrası hükmü uygulanmaz.
197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin (d) fıkrasında; “Taşıtlarla ilgili fenni muayene komisyonları, fenni muayene yapma yetkisi verilen gerçek ve tüzel kişiler ile Ulaştırma Bakanlığı sivil havacılık genel müdürlüğü taşıtların fenni muayeneleri yapmadan, uçuşa elverişli belgelerini vermeden önce, verginin ödenip ödenmediğini araştırmak zorundadırlar.” Denilmektedir.  Torba yasa ile birlikte, taksitlendirmeden yararlanan araçlar için, yasada belirtilen şartlar ihlal edilmediği sürece, fani muayene yapılmadan önce verginin ödenip ödenmediğine bakılmayacaktır. Bu durum, vergisi ödenmediği için araçlarının muayenesini yaptıramayan mükellefler için büyük bir kolaylık sağlayacaktır.
Diğer yandan, kanun koyucu bu af yasasından yararlanmak için bazı şartlar da getirmiştir. Mükelleflerimizin bu hususlara dikkat etmeleri gerekmektedir. Bu şartlar aşağıdaki gibidir;
1-Aftan yararlanmak isteyen borçluların maddede belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.  
      2-Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan amme alacaklarından yıllık gelir veya kurumlar vergilerini, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi için bu madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükellefler, taksit ödeme süresince bu vergi türleri ile ilgili verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden bu vergileri çok zor durum olmaksızın her bir vergi türü itibarıyla bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri hâlinde belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybederler. Buna göre, taksitlendirmeden yararlanan mükellefler hem taksitli borçlarını hem de cari borçlarını düzenli ödemeleri gerekecektir. İl özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar hakkında bu hüküm uygulanmaz.
3-Yasanın belirtilen hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların maddede öngörülen şartların yanı sıra bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar (30.11.2014 tarihine kadar) başvuruda bulunmaları ve madde kapsamında ödenecek tutarları, ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödemeleri şarttır. Bu Kanuna göre ödenecek taksitlerin ödeme süresinin son gününün resmî tatile rastlaması hâlinde süre tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter.
Torba yasanın 73. maddesi hükümlerine göre hesaplanan tutarın;
a) İlk taksit ödeme süresi içinde tamamen ödenmesi hâlinde, bu tutara bu Kanunun yayımlandığı tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmaz.
b) Taksitle ödenmek istenmesi hâlinde borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, on iki veya on sekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.
c) Taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili fıkralara göre belirlenen tutar;
- Altı eşit taksit için (1,05),
-Dokuz eşit taksit için (1,07),
- On iki eşit taksit için (1,10),
- On sekiz eşit taksit için (1,15),
katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.
ç)Bu madde kapsamında ödenmesi gereken tutarlar; il özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarca ikişer aylık dönemler hâlinde azami otuz altı eşit taksitte ödenebilir. Bu takdirde bu bent hükmüne göre hesaplanacak katsayı yirmi dört eşit taksit için (1,20), otuz eşit taksit için (1,25), otuz altı eşit taksit için (1,30) olarak uygulanır.
Ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az (2014 takvim yılı için bir) taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu madde hükümlerinden yararlanılır. Yani mükelleflerimiz, 2014 yılında en fazla bir, diğer yıllarda iki taksit ödeme ihlali yapabileceklerdir.
Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin geç ödeme zammı ile de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla (2014 takvim yılı için birden fazla) taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde bu madde hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm alacaklı tahsil daireleri açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanır.
Vadesinde ödenmesi öngörülen alacakların veya taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 5 Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için bu madde hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz. 
Bu madde kapsamına giren alacakların maddede belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması hâlinde, bu maddenin yedinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla borçlular ödedikleri tutarlar kadar bu madde hükümlerinden yararlanırlar.
Bu madde kapsamında ödenecek olan alacakların 6183 sayılı Kanunun 41 inci maddesine göre kredi kartı kullanılmak suretiyle ödenmesi idare tarafından uygun görülebilecektir.
İade alacağı olan mükellefler taksitlendirilen alacaklarına mahsup talep edebileceklerdir. Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine ödenmesi gereken amme alacaklarına uygulanmak üzere, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak için başvuruda bulunan ve ödenecek tutarları ilgili vergi mevzuatı gereği iade alacağından kendi borçlarına mahsuben ödemek isteyen borçluların, bu taleplerinin yerine getirilebilmesi için başvuru ve/veya taksit süresi içinde ilgili mevzuatın öngördüğü bilgi ve belgeleri tam ve eksiksiz olarak ibraz etmeleri şarttır.
      6111 sayılı Kanun hükümlerine göre bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla taksit ödemeleri devam eden alacaklar hariç olmak üzere, bu madde kapsamına giren alacakların, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce 6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları için borçlular, talep etmeleri hâlinde bu madde hükümlerinden yararlanabilirler.
Bu maddeye göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak, tatbik edilen hacizler yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminatlar iade edilir. Bu durum, mükelleflerin finansman sıkıntısını bir nebze olsun giderecektir.
Torba yasada bazı küçük tutarlı alacakların tahsilinden vazgeçilmiştir. Bu durum idareyi emek ve zaman israfından kurtaracaktır. Takdir edersiniz ki tebligat ve diğer masraflar nedeniyle bazı alacakların takibi israfa yol açmakta idi.
Bu kapsamda, torba yasa ile idari para cezaları hakkında da düzenleme yapılmıştır. Ancak, tütün mamülleri ile ilgili cezalar kapsam dışı bırakılmıştır. Bunun dışında, 31/12/2013 tarihinden (bu tarih dâhil) önce idari yaptırım kararı verildiği hâlde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ilgilisine tebliğ edilmemiş olan ve genel bütçeye gelir kaydı gereken ve her bir kabahat için 120 Türk lirasının (bu tutar dâhil) altında kalan idari para cezaları tebliğ edilmez, tebliğ edilmiş olanların ve bunlara bağlı ferî alacakların tahsilinden  vazgeçilir.  İdari para cezası ile birlikte ilgilisine tebliği gereken ve tutarı 12 Türk lirası ve altında kalan geçiş ücretlerinin tahsilinden de vazgeçilecektir.
Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan ve vadesi 31/12/2007 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan ve 6183 sayılı Kanun kapsamına giren her bir alacağın türü, dönemi, asılları ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle tutarı 50 Türk lirasını aşmayan asli alacakların ve tutarına bakılmaksızın bu asıllara bağlı ferî alacakların, aslı ödenmiş ferî alacaklardan tutarı 100 Türk lirasını aşmayanların tahsilinden vazgeçilir.
Diğer yandan, taksitlendirme kapsamına Belediyelere olan bazı borçlar da dahil edilmiştir. Buna göre; belediyelerin tahsil edeceği alacakların anaparası Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile birlikte ödenecektir.
Emlak vergisi ile çevre temizlik vergisi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları ve emlak vergisi üzerinden hesaplanan taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ile buna bağlı gecikme zammından,
vadesi 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde kesinleşmiş olup bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan alacaklar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile birlikte ödenecektir.
3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamındaki belediyelerin su abonelerinden olan su kullanımından kaynaklanan alacakları ile bunlara bağlı ferî (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) alacaklarından,
20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamındaki büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) alacaklarından,
Bakanlar Kurulu bu yasanın başvuru ve ödeme sürelerini belirli şart ve sürelerde uzatabilecektir. Buna göre, Bakanlar Kurulu, bu maddede öngörülen başvuru ve ilk taksit ödeme sürelerini bir aya kadar, yabancı ülkelerde de faaliyette bulunan vergi mükelleflerinden, Ekonomi Bakanlığı tarafından olağanüstü politik riskin gerçekleştiği tespit edilen ülkede faaliyette bulunan ve bu ülkedeki faaliyetleri nedeniyle durumları 213 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre mücbir sebep hâli kabul edilenlerin, bu Kanun kapsamında alacakları yapılandırılan alacaklı idarelere mücbir sebep hâllerinin devam ettiği süre içinde ödemeleri gereken taksitlerin ödeme süreleri ile 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre doğal afet nedeniyle mücbir sebep hâli ilan edilen yerlerdeki dairelere (alacaklı idarelere) doğal afetin vukuu tarihinden itibaren ödenmesi gereken taksitlerin ödeme süreleri, mücbir sebep hâlinin bitim tarihini takip eden aydan başlamak üzere topluca veya ayrı ayrı bir yıla kadar uzatmaya yetkilidir.
Çevremizde başta Suriye ve Irak olmak üzere Libya ve daha birçok ülkede politik riskler halen mevcuttur. Ekonomi Bakanlığı tarafından politik risk tespit edilen ülkelerde yatırımı olup risk ile karşı karşıya kalan mükelleflerimizin Maliye Bakanlığına başvurmaları gerekecektir.
Torba yasada kasa ve ortaklardan alacaklar hesabı ile ilgili düzenleme de yapılmıştır. Buna göre; kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2013 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilirler.
b) Beyan edilen net alacak tutarı üzerinden %3 oranında hesaplanan vergi, beyanname verme süresi içinde ödenir. 
c) Bu kapsamda ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmez; beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Beyan edilen bu tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz. Bu kapsamında beyanda bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin bu beyanları nedeniyle 2014 yılı geçici vergi beyannamelerinde düzeltme gerektiği takdirde, düzeltme işlemleri öngörülen beyanname verme süresi içinde yapılır ve düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza veya faiz aranmaz.
Torba yasada birçok kolaylıklar getirilmesine rağmen bazı temel eksiklikler de mevcuttur. Bunlar kısaca aşağıdaki gibidir;
1-Tüm vergi türleri itibariyle matrah ve vergi artırımı imkanı ile stok affı da getirilmeliydi.
2-Taksit sayısı, yüksek borçlular da dikkate alınarak, hem vergi hem SSK alacakları yönünden, en az 48 ay olarak düzenlenmeliydi.
3-Kasa fazlası, ortaklardan alacaklar ve ortaklara borçlar hesabı ile ilgili başvuracak mükelleflerin ödeyeceği %3 vergi oranı düşürülmeliydi. Gelişmekte olan küçük ve orta ölçekli mükelleflerin çoğunun kurumsallaşamadığını ve bu konuda birçok mükellefin yüksek tutarda beyanda bulunması gerekeceği dikkate alındığında ön görülen vergi oranı yüksektir. 6111 sayılı yasa uygulaması da bu oran üzerinden yapıldığından birçok mükellef yasadan faydalanamamıştı.
4-Borcunu zamanında ödeyen mükelleflere, SSK’dakine benzer bir şekilde, indirim imkanı getirilmeliydi. Maliye Bakanlığı bu öneriye, çok yüksek vergi kaybına neden olacağı gerekçesi ile bu güne kadar sıcak bakmadı. Bu nedenle, her 3-5 yılda bir sürekli hale gelen vergi afları vergilendirmede gönüllü uyumu olumsuz etkileyecektir.
5-Tahsilinden vazgeçilen alacak tutarları çok düşük tutarlarda belirlenmiştir. Bu durum idarenin gereksiz iş yükünü tam olarak azaltmayacaktır.
6-İşemri havuzunda duran ve halen devam eden vergi incelemeleri ile uzlaşma aşamasındaki vergi ve cazalar ile ilgili açık bir düzenleme getirilmeliydi. Bu konuda idare tebliğ ile açıklama yapacak mıdır ilerleyen günlerde göreceğiz. Vergi Denetim Kurulunun İşemri havuzunda yüzbinlerle ifade edilen inceleme dosyası olduğu dikkate alındığında af yasası bu yönüyle yetersiz kalabilir.
Tüm bu eksiklerine rağmen Torba Yasa, mükellefler lehine ciddi düzenlemeler içermektedir. Mükelleflere tavsiyemiz; yasadan faydalanmak için süresinde başvuru yapmaları ve taksitlerini ve cari borçlarını zamanında ödemeleridir.
Mükelleflerin ödeme sıkıntısını göz önüne alarak öncelikle kamu bankaları başta olmak üzere tüm bankalarımızın cazip kredi paketleri sunmalarında fayda olacaktır.
Vergi borçlarını süresinde düzenli olarak ödeyen ve her af düzenlemesinde bizler enayi yerine koyuluyoruz diyen mükelleflerimize tavsiyemiz ise maalesef; ödemelerini düzenli olarak yapmaya devam etmeleridir. İdarenin asıl gönlünü alması gereken kesim de herhalde bu mükelleflerimizdir.
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
yazar'ın diğer yazıları
makale kategorileri
 
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet