Skip Navigation Links
Enerjisa-Toroslar

Yeni Vergi Affını Nasıl Okumalıyız?

Yeni Vergi Affının Vergi ve Ceza Mahkemelerindeki Davalara Etkisi

Davut TAŞDELEN

Gazete Köşesi   A+a-

6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun 03.08.2016 tarihinde TBMM’de kabul edilmiş olup, resmi gazetede yayımlanması ile birlikte yürürlüğe girecektir. Kanun, yasa teklifinde belirtilen genel gerekçesinde de belirtildiği üzere;
-Yatırım ortamının iyileştirilmesini, ülkemizin uluslararası yatırımlar açısından cazibe merkezi haline gelmesini, ekonomik kalkınmanın sürdürülebilir şekilde devamlılığının sağlanmasını,
-Müteşebbislerin iş ve yatırım kararlarına daha sıhhatli bir şekilde odaklanmalarına imkan sağlamak için;
-Özel sektörün kamuya olan borç yükünün azaltılarak borçlara taksitle ödeme imkânı getirilmesini,
-İhtilafların sulh yoluyla sonlandırılmasını,
-Vergi incelemesinde olan konuların dava yoluna gidilmeksizin çözümlenmesini
-Vergilemede öngörülebilirliğin artırılarak geçmiş vergilendirme dönemleri ile ilgili olası risklerin ortadan kaldırılmasını,
-İşletme kayıtlarının fiili durumlarına uygun hale getirilerek kayıtlı ekonomiye geçişin teşvik edilmesini
-6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Karamamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun kapsamlnda yapılandırılan alacakları, Kanunun öngördüğü şartlar dâhilinde ödeyemeyen borçlulara yeniden bir hak verilerek kamu alacaklarının  tasfiyesini,
-Bazı varlıkların milli ekonomiye  kazandırılmasına imkân sağlanmasını amaçlamaktadır.
Bilindiği üzere; binlerce mükellef (bilerek veya bilmeyerek) sahte belge kullanma iddiası ile incelenmekte ve sonucunda yazılan inceleme raporları ile tarhiyatlar ve vergi cezaları önerilmekte bir kısmı uzlaşılmakta bir kısmı ise mükellefler tarafından vergi mahkemesinde dava konusu edilmektedir. 
İdare, bilerek sahte belge kullanma iddiası içeren vergi tekniği raporları/inceleme raporları, vergi suçu raporları ve mütalaa ile birlikte durumu cumhuriyet başsavcılıklarına bildirmekte ve ceza davaları açılmaktadır. 
Anlaşılacağı üzere; bu durumda hem vergi mahkemesinde hem de asliye ceza mahkemesinde davalar açılmakta ve uzun süren yargılamalar hem idareyi hem de mükellefleri ciddi anlamda yormaktadır.
2011 yılında çıkarılan 6111 sayılı af yasasının “Diğer hükümler” başlıklı 20. Maddesinde; 
“… (5) a) Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve ilgili maddeler uyarınca dava açmamaları veya açılan davalardan vazgeçmeleri gereken borçluların, bu Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için ilgili maddelerde belirlenen başvuru sürelerinde, yazılı olarak bu iradelerini belirtmeleri şarttır. 
 
 
 
b) Davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili tahsil dairesine verilir ve bu dilekçelerin tahsil dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilir. Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince tahsili gerektiği halde tahakkuku diğer kamu idarelerince yapılan alacaklara ilişkin ilgili kamu idaresi aleyhine açılmış davalardan vazgeçme dilekçelerinin verileceği idari mercii belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
c) Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz ve bu kararlar ile idare aleyhine hükmedilmiş yargılama giderleri ve vekâlet ücreti bulunması halinde bunlar talep edilemez….” Denilmektedir.
6736 sayılı yasanın “Ortak hükümler” başlıklı 10. Maddesinde ise; “(13) a) Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve ilgili maddeler uyarınca dava açmamaları veya açılan davalardan vazgeçmeleri gereken borçluların, bu Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için ilgili maddelerde belirlenen başvuru sürelerinde, yazılı olarak bu iradelerini belirtmeleri şarttır. Borçlularca, Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere davadan vazgeçilmesi hâlinde idarece de ihtilaflar sürdürülmez.” Denilmektedir.
Her iki kanun düzenlemesinde görüldüğü üzere;  6736 sayılı kanun ile idare kendi yönünden de ihtilafları sürdürmeyeceğini açıkça beyan ve kabul etmiştir. Yukarıda da belirttiğimiz üzere; mükellef ile idare arasında hem vergi mahkemesinde hem de ceza mahkemesinde ihtilaflar olabilmekte ve davalar açılabilmektedir. 6111 sayılı yasada ceza davaları yönünden oluşan ihtilafların nasıl çözüleceği ile ilgili bir açık düzenleme yoktu, fakat 6736 sayılı yasa ile idare ihtilafları sürdürmeyeceğini bu kanun maddesi ile açıkça belirtmektedir. 
6736 sayılı kanunun “Matrah ve vergi artırımı” başlıklı 5. Maddesinde; “… (9) 213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesinin (b) fıkrasındaki “defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler”, bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümlerinden yararlanamazlar.” Denilmektedir. Dolayısıyla bu düzenleme sadece bu kanun maddesindeki ilk üç fıkradaki matrah ve vergi artırımını kapsamaktadır. Kanunun başka maddelerinde de 359. Madde ile ilgili herhangi bir düzenleme yoktur. Bu durumda; 6736 sayılı kanunun 2. Maddesinde belirtilen “Kesinleşmiş alacaklar”, 3. Maddesinde belirtilen “Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklar”, 4. Maddesinde belirtilen “İnceleme ve tarhiyat safhasında bulunan işlemler” ile ilgili 359. Madde yönünden bir düzenleme görülmemektedir. Bu durum iyi niyetli mükellefler için hayati önem taşımaktadır.
Konuyu güncel olaylarla da örneklendirmek gerekirse olay daha da anlamlı hale gelecektir.  
Örnek olayımızda; mükellef şirketin temsilcisi 76 yaşında, KDV hariç yaklaşık 25.000,00-TL fatura için bilerek kullanma iddiası ile 2 yıl 6 ay hapis cezası almıştır. Dava temyiz edilmiştir.
Sahte olduğu iddia edilen faturayı düzenleyen firmanın Türkiye’nin en prestijli kamu kurumlarına mal ve hizmet sattığı hem vergi tekniği raporunda hem de mahkemeye sunulan faturalarla ispatlanmış ancak mahkeme delilleri dikkate almamış, araştırma gereği bile duymamıştır.
 
 
 
 
 
Asıl üzücü olay ise; yargılamayı yapan hâkimin (L.D.) tutum ve davranışı ve mükellefte oluşturduğu olumsuz kanaatleridir. Yargılamada karar verilen son celseden önceki dava duruşmasında hâkim iki yaşlı amcanın duruşmasını yapmış ve resmen bu iki yaşlı amcayı konuşturmamış ve cezalandırmıştır. Bu süreçte (x) şirketinin temsilcisi, avukatı ve mali danışmanı, bu hâkimin paralelci olduğunu hissediyor ve kendi aralarında bu şahsın paralelci olabileceği ve cesede mükellef temsilcisini çok sert bir şekilde cezalandıracağını konuşmuşlar ve nitekim karar da tahmin edildiği mahiyette çıkmıştır. Gazetelerden alınan bilgilere göre; bu hâkim paralel devler yapılanması FETÖ/PDY soruşturması kapsamında açığa alınmıştır.
Açıkça görüldüğü üzere; mükellefin savunma hakkı kısıtlanmış, delilleri göremezden gelinmiştir. Bu hâkimin tutum ve davranışlarından; FETÖ/PDY paralel devlet yapılanması içerisinde olduğu, ağır cezalar vererek halkı hükümete karşı kışkırtmaya çalıştığı düşünülebilir. 
Belirtilen örnek olaya benzer binlerce mükellef olduğu, birçok incelemenin vergi müfettişlerinin iş yükü yoğunluğu ve diğer sebeplerle eksik incelemeye dayalı olduğu düşünüldüğünde yasanın kabul edildiği tarih itibariyle kasıt unsuru ile ilgili kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmayan mükelleflerin vergi ve matrah artırımından (Kanunun 5. Maddesinin 9. Fıkrası hariç) faydalanması durumunda idarenin, yasanın amacına uygun olarak, ihtilafların sulh yoluyla sonlandırılması ve vergi incelemesinde olan konuların dava yoluna gidilmeksizin çözümlenmesi amacıyla, kamu davalarından vazgeçmesi gerekmektedir.
Hem vergi hem de ceza mahkemelerinde, dava süresi henüz geçmemiş veya davaları devam eden mükelleflerin yeni af yasasından nasıl yararlanacaklarını detaylı olarak açıklamak üzere idare tarafından ivedilikle tebliğ çıkarılması ve yorum bırakmayacak şekilde düzenleme yapılması gerekmektedir.
Mükelleflerimize tavsiyemiz; son yılların en kapsamlı vergi ve matrah artırımı ile borç yapılandırmasını içeren bu vergi affı niteliğindeki yasadan faydalanmalarıdır.
 
 
 
 
 
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
yazar'ın diğer yazıları
makale kategorileri
öne çıkanlar