Skip Navigation Links

İşte Arsuz’un Havlu Atanları!!! (1)

Aslında çok kızgınım!

Gökhan GÖKPINAR

Gazete Köşesi   A+a-

Arsuz'da çok iyi ve demokrasi şöleni şeklinde başlayan ve bir süre de bu şekilde devam eden seçim çalışmalarının bir çok adayın erken havlu atması nedeniyle heyecansız bir hale geldi.

Aslında seçimin kimler arasında geçeceği baştan belliydi desek daha doğru olur. Ta yolun başında yazmıştım “Çantacı adaylar ile meclis üyeliklerine ve belediye başkan yardımcılığı pozisyonuna tav olacak adaylar kim?” diye..

Üzülerek söylüyorum ki, Elektrik Mühendisi Nazım Culha, Avukat Necati Yıldız, Yıldız Bor ve Necmettin Güler dışında hiçbir aday adayı seçimin hakkını vermedi..

Aziz Yazar'ın düzenlediği basın toplantısı sonrası ortalarda hiç görünmemesi ve Ankara'ya kamp kurması büyük tepki toplarken, Necat Pehlivan'ın kampanyası ve heyecanı saman alevi misaliydi.. Daha önceki yıllarda da aday olup hezimete uğrayan Necat Pehlivan'ın ilk haftalarda iddalı bir duruş sergileyip daha sonra da kenara çekilmesi oldukça düşündürücüydü. Hayatını gençlik ve spor müdürlüğü görevine adayan ve bu görevi başarıyla gerçekleştiren Necat Pehlivan'ın “Belediye Başkan Yardımcılığı” pozisyonunu sağlama almak için aday adayı olduğu ileri sürülüyor.

Çünkü belediye başkan yardımcılığı pozisyonuna gelebilmek için uzun yıllar devlet memuriyeti görevini yapmış ve üniversite mezunu olmak gerekiyordu. Aynı pozisyona beklentisi olduğu için aday adayı olduğu konuşulan Şadi Sümbültepe, hiç ortaya çıkmadı bile..

 

Neye niyet ettiysen, ona aday olmak ve bu halkın karşısında adam gibi durmak çok önemli değil mi?!!!

 

Kızgın olmamın nedenlerinden bir kaçı bunlar tabi..

Aday adayı olup da, belediye başkan yardımcılığı veya meclis üyeliği beklentisi içine girmek, halkla dalga geçmekten öteye gitmiyordu.

Bu halkı enayi yerine koymak, Arsuz'da yönetime ortak olmak arzusu içinde olanların bu şekilde kamuoyunu yanıltmalarını kimse içine sindiremedi.

Yok eğer bu düşüncelerimi kabul etmeyip de beni suçlayacaklarsa da “Zaman her şeyi zaten ortaya koyacaktır” diyebilirim.

Günü geldiğinde kimin hangi konuma tav olacağını çok iyi bilenlerdenim.

Karaağaç Belediye Başkanı Necmettin Acar'ın adaylık hususunda ciddi bir iddiası olmadığı gibi, halkından gelen tepkiler üzerine Karaağaç'tan mutlaka birisi aday olmalı baskısı sonrası aday adayı olduğunu hepimiz biliyoruz. Zaten Necmettin Acar, ne belediye başkanlığı döneminde, ne de uzun yıllar yaptığı İskenderun Belediyesi Hesap İşleri Müdürlüğü dönemlerinde kesinlikle hırslı biri olmadı ve görevlerini de hep layıkıyla yapmak gayretinde oldu. Bunun içindir ki, Karaağaç Belediye Başkan adaylığı döneminde de hırs yapmadan seçim çalışmaların yürütmüş ve halkın teveccühüyle de seçilmişti. Gerçeği yansıtan bir duruş sergileyen Acar'ın başka bir beklenti içinde aday adayı olduğunu düşünmedim ve bundan dolayı da kendisini yürekten tebrik ediyorum.

Seçimin gerçekten hakkını veren, halka inip onların duygu ve düşüncelerini alıp, projelerini, Arsuz'un geleceğini nasıl planlayacaklarını anlatan Culha, Yıldız, Güler ve Bor'un halk nezdindeki ilgi ve alakası zaten genel merkez düzeyinde de yankı buldu.

Mevzuyu bir kerede bitirip de gündemden düşürmek istemediğimi de açıkça ifade etmek isterim. Bu yazımın devamının önümüzdeki günlerde internette 8gunhaber'de yayınlayacağımın bilinmesini isterim. Diğer aday adaylarıyla ilgili oldukça çarpıcı tespitlerle bu konuyu kesinlikle gündemde tutmaya kararlıyım.

Halka dokunmadan, onların dertlerini, umutlarını, beklentilerini dinlemeden, onlara vaad edilen yaşamı adam akıllı anlatmadan hiçbir yere varılamayacağını, tepeden inme bir anlayışı bekleyerek de büyük bir gaflet içinde olunduğunu da hatırlatmak isterim.

Demiştim ki, kalmadı artık o eski seçim çalışmaları.. Üç büyük ailenin desteğini alıp seçim kazanma dönemleri bitti. Kale'den Karaağaç'a, Alevisi, Sünnisi Hıristiyan'ı, herkese eşit, herkese samimi ve herkese aynı aşkla dokunmak Arsuz'un geleceği için çok önemli..

Sinsiliği bir kenara bırakıp, gerçek duygularla halkın karşısına çıkmak gerek..

Aslında erken havlu atanlar sözünü terbiyem müsaade etmediği için başka türlü gündemime almadım. Yoksa yazılacak o kadar çok şey var ki; bir Arsuz'lu olarak iki gözüm üstlerinde...

Bu güzel toplumla dalga geçilmesine izin vermeyeceğim.. Bu yazımı da sinirlerimi kontrol ederek yazmaya gayret ediyorum.. Bu konunun devamında görüşmek umuduyla..

 
 
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Toplam (1) adet yorum var.
tuncay uzuntel 18 Kasım 2013 Pazartesi
Tebrikler...
makale kategorileri
 
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet