Ankara’nın bağları.. (ısırgan otu)
Ankara’nın bağları da büklüm büklüm yolları..
Ne zaman sarhoş oldun da, kaldıramadın kolları..
Bir-iki Ankara diye diye yol aldı herkes..
“Olmadı, olmuyor!!!” diye sözü geçerli kim varsa herkes yollara düştü..
Hakkın, halkın değil de genel merkezlerin sözünün belirleyici olacağı gerçeğiyle..
Muhtarları, meclis üyeleri, aile büyükleriyle çıkıldı yola..
Söz, genel merkezin sözü..
Halkın değil!!!
Halk adına siyaset yapacaksın, halka rağmen halka halka aday belirleyeceksin!!!
Ahhh Ankara’nın bağları..
1998-99 yıllarında Ankara’nın Sakarya Caddesi’nde Adres Bar ve Deniz Bar’da Kıvırcık Ali dinlerdim..
Yaylalara veda ettik veda dağlara
Yatağı yorganı alıp düştük yollara
Külü çemeni değiştik kör betonlara
Köyü düşündükçe anam içim yanıyor
Yanıyor da güzel anam yürek kanıyor
Burda dost bildiğin anam ısırgan otu
Elini tuttun mu bil ki elin yanıyor
DERDİ KIVARCIK ALİ.. ALLAH GANİ GANİ RAHMET EYLESİN..
Hani halka rağmen halka halka aday belirlemek gayretinde olanlar var ya, orada dost bildikleriniz ISIRGAN OTU..
Hani yapışır ya ayaklarınıza, bacaklarınıza, istediğiniz kadar uğraşın atamazsınız..
Rahatsız eder..
Birini atarsın diğeri kalır ve batar ayaklarına..
Acıtır canını!!!
Ankara da öyledir işte..
Bir kapıdan diğerine gidersin hep batar bir yerlerine..
Pazarlıklar, anlaşmalar, talepler, çekler..
Git anam git…
Isırgan otlarına git..
Halk öyle bir tokat sille atar ki, ısırgan otunun acısıyla sille tokatın acısı karışır birbirine..
Halkın dediğiyse kani olan, genel merkeze gitmeğe ne gerek var?
Genel merkez belirleyecekse gelir kendileri sandıkları bekler ve hatta oy kullanırlar..
Diyecem ama;
Dediler ki, gidin Atanıza, Ananıza, Bacınıza, yarinize, sevdikleriniz ve sevenlerinize..
Ne varsa onlarda var!!!
Halkınıza gidin, onlara kendinizi sevdirin..
Biz araştırıyor, soruyor, soruşturuyoruz..
Hem de en tepeden!!!
Uyarı!!!
Burada işiniz yok!!!
Halk kimi isterse odur!!!
Küçük oyunlarla gidip gelmelerle olacak iş değil bu!!!
Bu sözleri söyleyen eli öpülesi genel merkez yöneticilerinin önünde ben de saygıyla eğiliyorum..
Aday olup da seçilmeden de gelmeyin buralara!!!
Ankara’nın ısırgan otları batar ayaklarınıza, bacaklarınıza..
Eskiden bağ olan Ankara’nın dört bir yanı olmuşsa ısırgan otu, yarına bakacak güzel günleri görecek isek, halkla bütünleşmekten geçer hem de demokrasi şöleni ve kucaklaşmayla gerçekleşecek..
Benden naçizane tavsiye;
Siz, siz olun adaylığın garanti boyutunu Ankara’da görmeyin..
Ankara’dan medet umanlar, halkın sille ve tokadını en sert şekliyle yemeğe mahkumdurlar..
Halkın ısrarla istediği kişi gösterilmezse genel merkez tarafından, yine bu halk aynı tepkiyi gösterecektir zaten..
Hani diyorlar ya; Sine-i millet en doğru adrestir diye..
Bence de milletim en doğruyu bilir her zaman..
Kazananla kaybedeni her zaman belirlediği gibi..
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!