Skip Navigation Links

Doğum Günüm 19 Mayıs !

Atatürk'ün Samsun'a ayak bastığı, milli mücadelenin ve kurtuluş savaşının miladı,

İbrahim Yavuz

Gazete Köşesi   A+a-

bu sene 103. senei devriyesini kutlamaya hazırlandığını 19 Mayıs 1919...
Tarihte Anlamlı ve Vefalı bir yolculuk.::
10 Şubat 1902 Teğmen (Mülâzım-ı Sani)
1903 Üsteğmen (Mülâzım-ı Evvel)
11 Ocak 1905 Kurmay Yüzbaşı
20 Haziran 1907 Kıdemli Yüzbaşı (Kolağası)
27 Kasım 1911 Binbaşı
1 Mart 1914 Yarbay
1 Haziran 1915 Albay
1 Nisan 1916 Tümgeneral
ve 8 Temmuz 1919 askerlikten istifa...
Mustafa Kemal 1. Cihan Harbini takip eden Mondros ateşkes sürecinde Padişahla 6 görüşme yaptı. Sultan Vahdeddin ile dördüncü görüşmesini 20 Aralık 1918’de yapmıştı. Anlatamadığı planları ve milli mücadelede destek alabilmek yönünde Padişahtan umudunu kesen Mustafa Kemal Paşa, 15 Mayıs 1919’a kadar beş ay, cuma selamlığına gitmedi.
 
 
Tarihler 29 Nisan 1919 u gösterdiğinde Rumların Karadeniz bölgesi vilayetlerinde, Osmanlı'nın 1. Cihan harbinden mağlup ayrılmasını fırsat bilerek çıkardığı ayaklanmalar katliama dönüşmüş, Türklerin silahlanarak karşılık vermesi neticesinde bölgede silahlı çatışmalar çıkmasıyla başlayan gerginlik, İngilizlerin galip devlet olma ve Mondros ateşkes anlaşmasından aldığı güçle İstanbul'u sert bir dille uyarması, silahlanan Türklere engel olunmadığı takdirde bölgeyi işgal edecekleri tehdidi gerginliği hat safhaya çıkardı.
Harbiye Nazırı Şakir Paşa, Mustafa Kemal'i makamına çağırır ve "Türklerin Rumlara yaptığı saldırıları incelemek, gerekirse bastırmak" amacıyla Samsun görevini teklif eder.
 
Bu görevin Mustafa Kemal'e verilmesi arkasındaki bir başka gerekçe, yüzbaşı rütbesindeyken bile başına iş açan hatta Şam sürgününün temeli olan istibdat karşıtlığıydı. Mustafa Kemal'in İstanbul da kalması halinde bir ihtilal tertipleyebileceğinden şüphe ediliyordu. Bu görevi kabul eden Mustafa Kemal'in ise başka planları vardı.
 
Bu planları uygulamak için daha geniş yetkiye ihtiyaç duyan Mustafa Kemal, 30 Nisan 1919 günü Genelkurmay'a giderek bu konuyu konuşmak istediğinde Fevzi Paşa' yı yerinde bulamaz. Görev talimatına birkaç madde daha ekletmek isteyen Mustafa Kemal muhattap olarak Genel Kurmay 2. Başkanı eski dostu Kazım Paşa ya gider. Bu maddeler " tüm Valilere emir verme ve bölge kuvvetlerini komuta yetkisi dir" Görev belgesini Harbiye Nazırının mührüyle yine Kazım paşa onaylar.
 
 
Evrağın bütün onayları aldığını öğrenen Mustafa Kemal o an ki ruh halini yıllar sonra şu cümlelerle ifade ediyor:
"Talih bana öyle uygun şartlar hazırlamış ki, kendimi onların kucağında hissettiğim zaman ne kadar bahtiyarlık duydum, tarif edemem. Nazırlıktan çıkarken heyecandan dudaklarımı ısırdığımı hatırlıyorum. Kafes açılmış, önünde geniş bir alem, kanatlarını çırparak uçmaya hazırlanan bir kuş gibi idim."
5 Mayıs 1919
Harbiye Nazareti, Mustafa Kemal'in 9. Ordu Müfettişi olarak tayin edildiğini Genelkurmay başkanlığına bizzat bildirdi. Yapılan görevlendirme dönemin resmi gazetesi takvim-i vakayi de yayınlandı. Mustafa Kemal'in bir an evvel Samsun'a görevine gitmesi emredildi. Derhal İstanbul'u terketmesi isteniyordu. Onun asli planlarından habersiz İstanbul'da kalıp ihtilal çıkarmasından şüphe ediliyordu.
 
14 Mayıs 1919
Damat Ferit Paşa'nın, Mustafa Kemal'i görevin detayları ile ilgili görüşmek üzere davet ettiği yemek hayli suskun ve gergin geçiyordu. Mustafa Kemal göreve ilişkin yetkilerin gizlice genişletilmesinin deşifre olduğundan şüpheleniyordu. Yapılan konuşmalar yemekte bulunan Cevat Paşa'yı da hayli şüphelendirmişti. Cevat Paşa bu şüphesini yemek sonrası yürüyüş sırasında başbaşa kaldığı Mustafa Kemal'e şu şekilde iletti:
-Birşey mi yapacaksın Kemal?
+Evet paşam. Birşey yapacağım.
-Allah muvaffak etsin.
+ Mutlaka muvaffak olacağız.
16 Mayıs 1919
Cuma günü saat öğleden sonra dört civarı...
 
Mustafa Kemal’i Samsun’a götürecek Bandırma Vapuru Galata rıhtımında açıkta bekliyordu. Sandallarla gemiye geçildi. Daha hareket emri verilmeden ingiliz askerleri gemiye çıktılar. Arama faaliyetleri uzadıkça uzuyor bu durum Mustafa Kemal'i kaygılandırıyordu. Arama faaliyetleri sona erip İngiliz subaylar gemiden ayrılınca kaptana yola çıkma emri verildi. Görevlendirildiği günden yola çıktığı bugüne geçen sürede birkaç kez İttihatçıların önemli buluşma noktası olan Bekirağa bölüğüne gitmiş, burada yaptığı görüşmelerde Anadolu’da girişeceği faaliyetleri ve asıl planını güvendiği isimlerle paylaşmıştı. Bu planlarının duyulmuş olabileceği kuşkusu Mustafa Kemal de yolculuk süresince gerginliğe yol açmıştı. Mustafa Kemal bu durumu anılarında şöyle anlatmaktadır:
 
“Kaptana mümkün olduğu kadar kıyıları takip etmesini tavsiye ettim. Çünkü bundan sonra benim tek istediğim, Anadolu’nun bir kara parçasına ayak basmaktan ibaretti. Sahili takip ede ede evvela Sinop’a geldik. Kasabaya çıktım. Oradakilerle görüşerek Samsun’a kolaylıkla gidilecek yol olup olmadığını soruşturdum. Ne yazık ki yokmuş! Çok zorluk çekecek ve günlerce yollarda kalacaktık. Bilmem neden, Samsun’a bir an önce ayak basmak için o kadar acele ediyordum ki, zaman kaybetmektense tehlikeye göğüs germeyi tercih ettim.
 
Tekrar Bandırma Vapuru’na bindik. Aynı tertipte seyahat ederek, nihayet Samsun Limanı’na vardık!” Milli mücadele ve Kurtuluş savaşımızın en önemli dönüm noktası işte bugün bu olayla başladı.
 
Yıl 1936. İngiltere Kralı VIII. Edward Reis-i Cumhur Mustafa Kemal Atatürk’ün doğum gününü kutlamak ister. Dolayısıyla Kral, Atatürk’e samimi ve özel duygularını içeren bir telgraf çekmelidir. Talimatını verir ve İngiltere Maslahatgüzarı Mösyö Morgan direktifi yerine getirmek üzere Hariciye Vekili Yardımcısı Londra Büyükelçimiz Ali Fuat Türkgeldi Bey’e Atatürk’ün doğum gününü sorar. Cumhurbaşkanlığı ile yapılan yazışmalardan sonuç alınamaz. Zira kimse Mustafa Kemal'in doğum gününü bilmemektedir.
Dönemin Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak, artık başvurulacak başkaca kaynak kalmamıştır, düşüncesiyle çıkar Gazi Paşa’nın karşısına.
 
Efendim dostunuz VIII. Edward doğum gününüzü sormaktadır. Özel bir tebrik göndermek ister. Ne arz edelim efendim, ne buyurursunuz?
 
Bu sual karşısında bir süre suskunluk içinde kalan Mustafa Kemal maziye dalar. Bu ülkenin küllerinden doğduğu o gün onun da bir nevi doğum günüdür. Ve tarihe geçecek o cevabı verir.
-19 Mayıs...
 
Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ilk defa 1926 yılında Gazi Günü adı altında Samsun'da kutlanmış. Bu organizasyondan bir süre sonra gerçekleşen Spor Kongresi'nde söz alan Beşiktaş Kurucu Üyesi Ahmet Fetgeri Aşeni "19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı" adı altında her yıl yapılmasını teklif etmiştir. Kongrede oylanan bu öneri kabul edilmiş ve Atatürk'ün de onayıyla yasalaşmıştır. 19 Mayıs, 20 Haziran 1938 tarihli kanunla "Gençlik ve Spor Bayramı" adını almıştır. Atatürk'ün doğumunun 100. yılı kapsamında alınan kararla 1981 yılı Atatürk yılı ilan edilmiş ve o tarihten sonra Bayram 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor bayramı adını almış günümüzde de hâlâ bu isimle kutlanmaktadır.
 
19 Mayıs'ın 103. yılı hatırasına başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, fikir yoldaşları, ebediyete irtihal eden şehit ve gazilerimize... Rahmet, hürmet ve minnetle...
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
makale kategorileri
ramazan bayrami 
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet