İyi ve kötü sendika arasındaki farkı anlamak için uygulamalarına bakacaksın..

Az laf söyleyip de çok iş yapanı seçeceksin..

Uzun yıllardır takip ederim İsdemir’deki gelişmeleri..

Malum bir Çelik-İş Sendikası 40 yıldır yetkili İsdemir’de..

Doğru okudunuz 40 yıldır işçiden aidat alıyor..

Uzun yıllar önce müthiş sözleşmeler yapmış, özelleştirme sürecinde aslanlar gibi işçiye hisse hakkı elde etmiş bir Çelik-İş Sendikası..

Hisse dedim de; o da boş çıktı.. içi boşaltılmış, kuşa dönmüş, kocaman bir hayal kırıklığına neden olan bir hisse sevdası da bir rüya gibi sona erdi..

Buraya kadar çok güzel..

Elinize sağlık..

Ya sonrası?!!!

Kocaman bir soru işareti!!!

40 yılda elde var sıfır..

Nedir bu işin kıstası?

Türk Metal Sendikası gibi; işçiler, yani üyeler adına toplu sözleşme görüşmelerinden başı dik kalkmış olması, her kuruşun hesabını verebiliyor olması, yatırım yapmış olması, onlara sosyal tesis, gayrimenkul gibi birikimler sunarak dar günlerde devreye koyacak bir şeyleri olmalı.

İşçilerinin iyi günlerinde sünnet, nişan, kına ve düğün gibi zamanlarında misafirlerini ağırlayabilecekleri tesisler..

Ve hatta cenazelerinde taziyelerini kabul edebilecekleri taziye evi..

Geçtim bunları..

Bunlar küçük işler..

Zaten Sayın Cengiz Gül küçük işleri hiç sevmedi bugüne kadar..

O’nun bir tutkusu vardı; Tribünler!!!

Tribüne oynadı yıllarca.

İDÇspor galip, İsdemir işçisi mutlu mutlu uyur..

Uyandıklarında bir bakmışlar elde var Sııfffııırrr..

Ne sendika kalmış, ne spor kulübü..

Devam eden tek şey yönetim kurulu saltanatı, başında da Sayın Ali Cengiz Gül!!!

Uyanın artık Çelik İş üyeleri Uyanın!!!!

Zaten yıllardır da sendika ile ilgili hiç kimsenin bir şeyleri sorgulamamasının da temel nedeni İDÇspor’la uyutulmuş olmaları değil mi?

İşçinin alın terinin milyonlarca lira (trilyonlarca lira) İDÇspor’da erimedi mi?

Sonra ne oldu?

İDÇspor da yok!!!

Hesap veren?!!!

O da yok..

Ya peki İsdemir’de örgütlenmek için gece--gündüz çalışan, işçilerin akın akın gittikleri Türk Metal Sendikası’nın neleri var?!!!

Saydırtmayın bana şimdi, sayfalar sığmaz..

Oteller, gayrimenkuller, tesisler V.S.

Kimin bu gayrimenkuller?

Sendika üyelerinin değil mi?

Zor günlerde, ekonomik krizlerde, acil hallerde işçilerin hayatını kurtaracak yatırımlar değil mi?

Hani diyor ya atalarımız; Mal canın yongasıdır.

Aynen öyle..

Çelik-iş’te ne var..

Sıffır, sıfır, sıffıııırrrrr..

Çıksın açıklasın istiyorum Sayın Ali Cengiz Gül..

Ama o da yok..

Eğer var da gayrimenkulleri biz bilmiyorsak vallahi de billahi de özür dilerim kendisinden..

Hani bir ailede iki kardeş olur da, birisi hovarda diğeri tutumlu, yatırım seven..

Hovardalıkta babasının servetini, kardeşlerinin rızkını savuran haylaz çocuk, hani sevmez, kıskanır, zarar vermek, intikam almak ister ya zengin olmuş, akılcı yatırımlar yapmış çok sevilen saygı duyulan abisinden..

İşte tam da aynen öyle..

Zaten Sayın Ali Cengiz Gül’ün bir hayali vardı..

İskenderun Şube Sekteriyken ille de şube başkanı ve genel merkez hayali vardı ya, o da oldu..

Medyada boy boy resimleriyle Çelik İş Sendikası İskenderun Şube Sekreteri Ali Cengiz Gül!!!

Şube Başkanı neredeydi?

O’nu da bir şekilde oyuna getirmiş, sindirmişti!!!

Sonra ne oldu?

Önce şube başkanı ve ardından genel sekreter ve genel başkan!!!

Daha ne duruyorsun?!!!

Elde ettin hepsini ve bomboş kasası, elinde kocaman bir sıfırla bir sendika yarattın..

Bırak da bu işçiler gerçekten değer görecekleri, iyi ve kötü günde yanlarında hissedecekleri Türk Metal Sendikası’nda olsunlar..

Toplu sözleşme görüşmelerindeki “Toplu” ifadesinin İDÇspor maçlarında kullanılan “Top” olduğu kanaatindeyim..

Bırakın artık bu işleri..

Özür dileyin tüm üyelerinizden..

Bugüne kadar ortaya koyamadıklarınız için özür dileyin..

Sendikacılığı hakkıyla yapamadığınız için özür dilemeniz sizi küçük düşürmez, yüceltir bunu da unutmayın..

Ben hiç öyle bel aşağı vurmak gayretine de girmeyeceğim..

Ben, bana yakışanı yaparım, eğriyi doğruyu anlatmakla mükellefim..

Toplum adına, işçiler adına en doğru ne ise onu anlatmak gayretindeyim..

Masallarla uyutmayın artık insanları.. İktidar gücünün arkasına saklanmayı da bırakın, er meydanında olun..

İktidarın gücünün değil, emekçinin alınterinin yanında olun.. İktidarın arka bahçesi olan sendikalara ne diyorlar siz de iyi biliyorsunuz..

Emek, alın teri edebiyatı yapmak yerine de sendikacılığın hakkını verenleri örnek alın..

Gerçi örnek alsanız da bundan sonrası nafile.

Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!