Pardonla Olmaz !
Günah Keçisi Mühendisler mi ?!
Bağıra bağıra gelen deprem, yönetmelik değişiklikleri, eski yönetmeliğe göre yapılan, ruhsatı belediye ve ilgili kurumların imzalarıyla verilmiş binalar yıkılınca, yeni yönetmelikten de sorumlu tutulabilir mi?
Yerle bir etmeye geliyorum diyen depremler için hiçbir hazırlık yapma, tedbir alma, miyadını doldurmuş, dayanıksız binaları yıkma, kentsel ve yerinde dönüşüm çalışmalarında sınıfta kal, sonra da sorumluluğu mühendis ve mimarlara yükle !
Yönetmeliklerde sunulan tüm veriler devletin hazırladığı ve deprem anında yetersiz kalan veriler değil mi?
Olmaz !
Tutulamaz !
Dünkü güneşle bugünkü çamaşır kurutulmaz !
TUTUKSUZ ADİL YARGILAMANIN ÖNÜ AÇILMALIDIR !
Bir sürü sorumlu bulundu da, bir tek siyasi sorumlu, bir belediye başkanı, imkansız zeminlere 15 kat imar izni çıkaran meclis üyeleri sorumlu olmadı !
Sorunlu siyaset dünyasında, karar vericiler siyasetçi, uygulayıcılar bizler…
Başımıza bir halt gelince de siyasetçinin sorumluluğu hiç yok !
6 Şubat depremi ve ardından yaşanan depremlerde yıkılan, hasar gören, ölümlerin gerçekleştiği yapılarda sorumluluk mühendis ve mimarlara yüklendi !
Eyvallah…
Olsun tabi de, henüz bir çoğunun iddianamesi bile hazır değilken tutukluluk halleri devam ediyor !
Bir çoğu yaşlı, sağlık sorunları olan mühendis ve mimarlar, onlarca yıl önce attıkları imzanın sorumluluğu nedeniyle tutuklu bir şekilde yargılanıyor !
Ye Dilan ve Engin Polat ?
Ya diğerleri?
Peki ya Demir Yumruk Çetesi ?!
Tutukluluk süresi gözönünde bulundurulmak suretiyle tutuksuz yargılanmalarına, yurt dışı çıkış yasağına ve dolayısıyla da adli kontrol şartına bağlanarak salıverildi !
Bir tek siyasi erk, bir tek belediye başkanı, bir tek meclis üyesi hesap vermedi !
Gücü yeten yetene !
Bilir kişi müessesi ise yetersiz, mühendis ve mimarları suçlayıcı ifadelere bolca yer veriyor.
Hakimlerin ise yargılama sırasında inşaat yönetmeliği ve imar kanunu açısından yetersiz olması, karar verici olarak direkt bilir kişiyi işaret ediyor !
Bilir kişi, ne kadar bilebilir tüm olup biteni?
Etraflıca sebepler ve sonuçlar gözönünde bulundurularak rapor hazırlanmış mıdır ?
Tutukluluk tedbir amaçlı bir durumdur diye biliyorum,
Herhangi bir hüküm verilmemiş, henüz iddianame hazırlanmamış, suçluluk durumu netleşmemiş kişilerin cezaevinde yattıkları süre gözününde bulundurularak adli kontrol şartıyla ev hapsi verilmek suretiyle tutuksuz yargılanması gerekmiyor mu?
Suçluyu korumak gibi bir derdim olmadığı gibi, depremlerde kaybettiğimiz tüm canların acısını en derinden yaşamaktayım !
Suç oranı en düşük seviyede olan birinin de cezaevinde tutulması, iddianame kabul edilip de yargılamada az kusurlu veya kusursuz olduğu anlaşılınca ‘Pardon!’ denmemesi için bu yazdıklarımın dikkate alınması gerekiyor.
Adli kontrol şartıyla salıverdiniz, ev hapsi dediniz, yurt dışı yasağı da koydunuz mu, zaten gidecek yeri olmadığı gibi, yıkılan binalarla ilgili tüm deliller toplanmış ve enkazlar kaldırıldığından, herhangi bir kaçma şüphesi de kalmayacaktır.
Türk Adaletinin bu durumda yapması gereken, bir çoğu yaş haddi ve sağlık durumu gözönünde bulundurularak, tutukluluk süresi de dikkate alınmalı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılmalı ve tutuksuz adil yargılamanın önü açılmalıdır !
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!