Gel de İnan, Uyan !
Çok şükür herşey yolunda gidiyordu.
Depremin izleri silinmiş, geleceğe güvenle bakan, mutlu ve huzurlu bir şehirde yaşamanın keyfini çıkarıyordu.
Ticaret hacmi büyümüş, kazanılan paralar yatırıma dönüşüyor, istihdamda rekorlara gidiyordu.
Depremlerde evlerini ve işyerlerini kaybetmiş binlerce vatandaş evlerine geçmiş, işyerleri bereket dolu mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşıyordu.
Heryer pırıl pırıl olmuş, okullar açılırken derslik fazlasından dolayı bir çok binanın ticaret merkezine dönüştürülmesi için adımlar atılıyordu.
Bölgede faaliyet gösteren limanlar, sanayiciler, lojistik şirketleri ve daha bir çok sektörün rekorlar kıran isimleri bölgede garip guraba kalmaması için destek havuzu oluşturmuş, binlerce ihtiyaç sahibinin yüzü güldürülmüştü.
O kadar mutluydu ki herkes,
Caddeler, sokaklar cıvıl cıvıl, çocuklar parklarda mutlu, okulların açılacağı günleri iple çekiyorlardı.
Okul alış verişleri bolluk ve bereketin zirve yaptığı deprem bölgesi Hatay’da alış veriş günler öncesinden tamamlamış, giyim, ayakkabı, kırtasiye esnafı mutluluktan uçuyordu.
20’nci yılını kutlamaya hazırlandığımız 8. Gün Haber Web Tv’ye tahsis edilen 5 katlı medya plazanın bir çok biriminde çalışan iletişimci kardeşlerimiz işlerinin başına geçmiş, olumsuz bir tablo olmadığından hep mutlu haberler yaptıkları için sıkılıyorlardı.
Herkes görevini, sorumluluğunu öyle güzel yerine getiriyorduki, sorun çıkarmak için caddelere çıkan bazı arkadaşlar dahi mutlu tablonun atmosferine kapılarak yollarda, kaldırımlarda şarkılar söylüyordu.
Yeni İskenderun olarak planlanan Düğünyurdu ve Cebike’de kutlamalar bitmiyor, balkonlarında oturan ablalar, teyzeler birbirlerini kahve içmeye davet ediyor, şarkılar söylerken kendilerinden geçiyorlardı.
Öyle mutlu bir tebessüm hissediyordu ki yanaklarımda, çok şükür diyerek sabah namazına hazırlandı ve ardından da şükür namazı kılacaktı.
Güllük gülistanlık bir şehirde yaşamanın mutluluk ve huzuru için emeği geçen tüm siyasetçilere verdikleri sözleri harfiyen yerine getirdikleri için dua ediyordu.
Bölge milletvekilleri cadde ve sokaklarda yürümekte zorlanıyor, sevgi selinin içinden zorlukla çıkıyorlardı.
Seçimden önce vaat edilmiş her ne var ise fazlasıyla yerine getiren milletvekillerinin mahalle gezileri sırasında ellerinde pasta, börek tepsileriyle karşılayan mutlu vatandaşlar, minnettarlıklarını ifade ederken ‘Az Bile Oldu’ diyerek vekillerin ellerini öpmeye çalışıyorlardı.
Tam da o anda olanlar oldu !
Yine sallandı,
Panikle uyandı, çocuklarının odasına koştu,
Telaş ve paniğe gerek olmadığını söyledi.
Her zaman tekrarlayan depreme o kadar alışmış olacak ki,
Eşinden kahve istedi,
Ve rüyasını anlatmaya başladı,
Herkes çok mutluydu dedi…
Öyle bir rüyaydı ki,
Allahım uyanmak istemiyorum bu rüyadan diye de ekledi !...
Maalesef bu yazılanların tamamı bir rüyadan ibaretti !
Belki bir gün gerçekleşmesi dileklerimle…
Tatlı rüyalar !
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!