Neye Yanayım !!!

Kirlenmiş Havasına, Suyuna, Angus’una, Kaçak ReziLdansına, Ruhsatsız Betoncusuna…

 

Derdim çoktur hangisine yanayım dizesiyle başlayan yazılarımdan bir tanesini daha yazmaya karar vereli birkaç gün oldu da, yazasım hiç gelmedi !

Angus’unun leşine mi, pisliğinin sineğine mi, etinden sütünden havasından suyundan, trafik sıkışıklığından faydalanıp bölgeye tek bir kuruş faydası olmayan Limak Port’una mı yanayım ?!

Yoksa Hatay genelinde ve özellikle Arsuz’da aylarca yapımına göz yumulmuş, bitmesine ve yaşamın başlamasına izin verilmiş yüzlerce kaçak yapıyla ilgili muammaya mı yanayım ?!

İskenderun Otogar yeri Cebike olmasın da İSTE MYO altındaki eski Nurol şantiyesinin yeri olsun diye mi yanayım ?

Düğünyurdu ve Cebike bölgelerinde olan ve olacak karmaşık durumlar, bazılarının gizli ve derin hesaplarına mı yanayım ?

Bir de basına açıklama yaparken yüzleri kızarmayan mahalle içi ruhsatsız beton santraline mi yanayım? Rekabet ortamı oluşturmak, beton fiyatlarını düşürmek için mahalle içine ruhsatsız beton santrali yapmışlar, gel de gülme !!!

Yanayım yanayım daha neye yanayım ?

Arsuz’da bir çok kez mühürlenmiş kaçak yapıda başlayan ticari faaliyette bir çok kez mühür fekki nedeniyle yapılan savcılık suç duyurusundan bir sonuç çıkmamasına mı yanayım ?

Kendilerini kanunlardan devletin kurumlarından üstün görme hastalığına yakalanmış bir takım çevrelerin arkasındaki siyasi ve bürokratik güce mi yanayım ?

Hukukun üstünlüğü için mücadele ederken biz, üstünlerin hukukunu uygulama gayretinden garibanın ezilmesine, ilk yıkımların da yine garibandan başlayacak olmasına mı yanayım ?

Ben yanmasam sen yanmasan nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa ?!

O zaman ben yanayım !

Bir süredir çeşitli sebeplerle yazılarıma ara vermiştim, verdiğim ve vereceğim rahatsızlıktan dolayı çok mutlu olduğumu ve olacağımı belirtmek istiyorum !

 

Limanda işçi çalıştırmanın, gemilerin bolca gelip gitmesinin bölge ekonomisine sayısız faydalarını anlatacak değilim !

O kadar faydayı onlarca işletme zaten sunuyor !

Yıllardır onlarca gemide onbinlerce Angus indi İskenderun LimakPort’tan, 1 kilosunu dahi bölge kasaplarına indirip de et fiyatlarının düşmesine katkısı oldu mu?

Zaten biz de hanımda konuşuyorduk;

Bugün fasülyeyi etsiz mi yesek kıymasız mı?!

 

Bölge medyası yazıp çizince soluğu İskenderun Belediyesi’nde alan LimakPort Genel Müdürü Gündüz Arısoy çok sıkışmış olacak ki festival bütçesini ayırmıştı !

Gel gelelim bölgede onlarca sosyal sorumluluk projesine bütçe ayıracak parası da hiç olmamış ve hatta yönetime sundukları cücük bütçeler aylarca da yönetim onayından geçememişti !

Ne oldu da festival öncesi cücük bütçelere onay vermeyen yönetim kurulu, bir anda festival yapacak bütçeyi onayladı ?!

 

LimakPort etrafında genişleyecek alan bitti de yeni alana ihtiyaç mı doğdu?

Yoksa ruhsatsız yapıların durumu ile ilgili kaygıları depreştirecek resmi yazılar mı uçtu ?

Gazeteci yazınca ‘İstedi de vermedik!’, belediyeler yazınca ‘ihmal ettik hakkınızı helal edin, hemen gereğini yapalım !’

 

Kokusunu, pisliğini, sineğini, leşini, trafik keşmekeşini biz çekiyorsak bu memleketin her sorununa duyarlı olmanın ötesinde hizmetkar olmak zorundasınız !

Her halta bütçe ayırılabilir de, bazı konteynerlerde de karmaşık bağlantılar da olabilir mi?

Ortadoğu’daki yangına taşınan odunlar İskenderun LimakPort’tan gitmedi mi?

 

 

Hatay Valisi Mustafa Masatlı belediyelere ruhsatsız, kaçak yapıların yıkım ilgili genelgeyi göndereli kaç adet yıkım oldu?

Ya şundadır ya bunda mı yapıyorsunuz ?

Güçlü olandan mı başlasak sessiz garibandan mı?

Depremlerde hiç zarar görmemiş, yıkımları ganimet bilmiş yüzsüzlerden başlayın !

Depremlerin ganimetini götürüp de, tozunu toprağını pisliğini bize bırakanların tepesine yıkın konteyner saraylarını !!!

Hadi ne bekliyorsunuz, adres mi verelim yoksa ya şunda ya bunda mı yapalım ?!