Skip Navigation Links

Fettoş’un İhaneti!

Acı, ihanet, şerefsizlik, piçlik ve daha sayılabilecek onlarca ağır söz yazılabilir!

Gökhan GÖKPINAR

Gazete Köşesi   A+a-

 Millete yapılan en şerefsiz darbe!
Uzun yıllar masum bir hizmet hareketi diye organize oldular…
Sinsice ilerlediler!
Sadece AK Parti’yi değil, daha eski siyasi liderleri de saflarına çektiler, her istediklerini almayı başardılar!
Süleyman Demirel, Turgut Özal bunlardan iki örnek sadece …
Aldıkları talimatlarla kamu kurumlarında en etkili yerlere sızdılar veya yerleştirildiler!!!
Şerefsizlik ve ihanet göstere göstere geliyorum dedi yıllarca!!!
Milletvekili Kamer Genç meclis kürsüsünden tehlikeye dikkat çekerken, bir çok Fetöcü oldukları belli milletvekillerinin saldırısına uğramıştı!
Uğur Mumcu uzun yıllar önce anlatmıştı!
Mehmet Ali Birand 32’nci Gün adlı programında Fetö’nün sinsi ilerleyişini, devletin her hücresine girmek mücadelesini anlatmıştı ve hatta Fetö elebaşının taraftarlarına çağrısını da açıkça yayınlamıştı!
Ergenekon ve Balyoz başta olmak üzere bir çok kumpası hazırlayan, senaryosunu yazan, yönetenler, Türk Silahlı Kuvvetler’inin başta Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ olmak üzere, şerefli subaylarının yıllarca cezaevine atılmalarına sebep oldular!
Ve daha bir çok örnek verilebilir!
 
Yıllarca Fetö’yü öve öve büyüyen, makamları ele geçiren binlerce kişi, şekil değiştirerek, kimliğini gizleyerek, geçmişini saklayarak bu kez de söve söve konumunu korudu ve belki de daha iyi yerlere atandı !!!
 
Bittiler mi?!
Bittiklerini düşünmüyorum !
O kadar iyi organize oluyor ve kabuk değiştiriyorlar ki, eşlerinin ve kızlarının başlarını açtılar, rakı sofralarına oturdular ve bu ortamları sosyal medyada paylaştılar !!!
Ama bitecekler!!!
 
Devletin hafızası asla unutmaz !
 
Devletin tüm kurumları başta yargı ve güvenlik güçlerimiz olmak üzere mükemmel bir çalışma yaparak inlerine girdiler, koridorlarında ilerlediler, hain yapıyı çözmek için mücadele ettiler.
Geçtiğimiz günlerde televizyonda Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlarından biri ismini hatırlayamadım ama yapıyı tüm yönleriyle anlatan bir sunum yaptı.
O kadar karmaşık bir yapı ki, üzerinde çok titiz bir çalışma yapıldığı ve devletin kurumlarının büyük bir emek sarfettiği ortadaydı.
Ve dedi ki, yıllar sonra bile olsa kaçanlar yakalanacak ve cezalarını çekecekler !
Kurumsal hafıza asla unutmazdı!
Fetö’nün siyasi ayağı da araştırılmalı ısrarını sürdürenlerdenim!
Türkçe Olimpiyatları adı altında yapılan organizasyonlarda Fetö’ye övgüler yağdıran, gözyaşı dökerek sümüklerini silenleri, en önde oturmak için yarışanları, sahnede plaket almak için büyük paralar dökenleri, Fetö aleyhine kim varsa linç edenleri bu millet hiç ama hiç unutmayacak!
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Fetö ile mücadele konusundaki hassasiyetini ve kararlılığını her zaman takdir etmişimdir!
Aynı zamanda işdünyası ayağı çok önemli !
Para transferleri, finans kaynakları kesilmeden bu işi durdurmanın mümkün olmayacağını düşünüyorum!
Güçlü mali kaynaklardan beslendiklerini, lüks ve şatafat içinde yaşadıklarını yapılan araştırmalar ortaya koydu zaten!
Fetö’nün himmet toplantılarında en büyük bağışı yapmakla kendilerini övenlerin, 15 Temmuz sonrası bunları unutması ve inkar etmesi düpedüz milletin aklıyla dalga geçmektir!
Hatay’da onlarca Fetö üyesi veya sempatizanı kişinin yaptıkları yanlarına kar kaldı !
O yıllarda Fetö’yü öve öve varlıklarını büyütenler, sonra da söve söve yollarına devam ettiler.
Önlerine çıkanları da ezip geçerek ilerlediler!
Masum onlarca insanı mağdur ede ede ilerlerken, sadece Fetö’ye değil, diğer tarikat ve cemaatlerle de kolkola girdiler!
Hala gizli toplantılarını yapıyor, safları sıkı tutuyorlar!
Hatay’da Fetö borsası kurulduğunda, hangi siyasiler, mülki idare amirleri kimleri Cumhuriyet Savcıları’nın elinden kefil olarak aldı?
Fetöcü işadamlarını korumak, ceza almalarını önlemek için aldıkları rakamlar hiç mi takibe takılmadı?
Fetö ile mücadele ederken, diğer gizli yapılanma ve hareketleri de dikkatlice takip etmek gerekmiyor mu?
Belki de kabuk değiştiren Fetö, başka isimler ve yapılar içerisinde çalışmalarına devam ediyordur!
Bu iddialarımın hiçbirinin belgesi olmamakla birlikte, tamamı gözlem ve tecrübeyle sabittir !
 
25 Kasım 2014 tarihinde bir yazı kaleme almış, o dönemdeki adı ‘Paralel Yapı’ yı anlatmaya, tehlikeye dikkat çekmeye çalışmıştım.
O yazıdan sonra Fetö’cülerin tarafıma, gazeteme saldırıları, kumpasları ve ekonomik ambargoları güçlenerek devam etmişti ve hala da devam ediyor !
Çünkü hala ayaktalar, hala diriler ve güçlerinden bir şey kaybetmediler!
25 Kasım 2014’te o yazıyı yazarken gözyaşlarım süzülüyor, içinde bulunduğum ekonomik sıkıntıların sebeplerini anlatmaya, çocuklarımın rızkının bu şerefsiz örgüt tarafından nasıl yok edilmeye çalışıldığını dile getirmeye çalışıyordum!
Her zaman telefonumu bir kerede açan bir işadamı, yazının yayınlandığı gün telefonumu açmadı. Geçerken uğradım, her zaman ayağa kalkarak ooo Gökhanım diyen şahıs, asık bir surat ifadesiyle pek müsait olmadığını söylemişti ve masasının bir köşesinde köşe yazımın açık olduğu sayfaya dikkat etmiştim!
Ve o gün bir daha düşünmek durumunda kaldım!
Hiç öyle biri gibi durmuyor, rakı içiyor, arada bir Cuma namazlarına gidiyor ve özel hayatında da hızlı yaşayan biriydi halbuki!
Demek ki tamamı takiyye imiş!!!
Sorgulanacak o kadar çok şey var ki!
Televizyon programlarında 5 kişinin tartışarak saatlerce canlı yayında bitiremediği bir hain ve şerefsiz örgütü özetle kendi açımdan anlatmaya çalıştım.
22 Haziran 1919 Amasya Genelgesinde;
“Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır”. Diyordu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK…
25 Kasım 2014 tarihinde 8. Gün Gazetesi ve 8. Gün Haber Web Tv’de yayınladığım yazımın bir bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum.
 
Paralelcilerin kendi aralarında düzenledikleri toplantı ve yemekleri bir süreliğine erteledikleri veya iptal ettikleri bilinmiyor mu?
Hani biliyoruz zaten şu meşhur paralelcilerin ticarette ve özel hayatlarında Alevi-Sünni ayrımı yaptıklarını ama gizlideeeennn…
Kendi aralarında organize olup da, menfaatleri doğrultusunda, çıkarları söz konusu olduğunda sadece Alevilerle iş yaptıklarını..
Eğer ortada bir iş varsa da, birilerinin para kazanması, nemalanması gerekiyorsa da, kendilerinden olanlar dışında hiç kimseye kuruş yedirmediklerini de iyi biliyoruz..
Zaten şu ara eskiden beri Paralelci oldukları malum birilerinin bukalemun gibi yeni bir maske ile gezdiklerini de biliyoruz…
Sanki eskiden beri kincilik yapan, inanç temelinde ayrım yapanlar kendileri değilmiş gibi, sağda solda sosyal demokrat ağızla konuşmaya başladılar..
Takiyye yapıyorlar..
Alevi-Sünni ayrımı yaptılar, düşeni kendilerinden olmaya zorladılar..
Baktılar olmadı, ezdiler geçtiler..
2014 yılının başlarından bu yana bu gerçeği daha iyi görmeğe başladım..
Neticede ben de ticaret yapıyorum.. Biz gazete sahipleri de abonelik ve reklam gibi işlerden para kazanıyoruz..
Uzun yıllardır özellikle paralel yapı olarak tarif edilen çevrelerden neden iş alamadığımı çok daha iyi anlamış durumdayım..
Üzgünüm ama artık uyanma vakti…
Yüzünüze gülüyorlar, sizden menfaatleniyorlar, sizi kullanıyorlar ama size bir katkı vermiyorlar..
Yağmur neredeyse de tarlayı oraya taşıyorlar..
Devletin kurumlarının ve Hükümetin bu konudaki tüm çabalarını yürekten destekleme kararı aldığımı da buradan belirtmek istiyorum..
25 Kasım 2014 Gökhan Gökpınar
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
makale kategorileri
 
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet