27 Şubat gecesi karanlık, hem de zifiri karanlıktı!

Bilgiler geldikçe hava da buz kesti, bedenler de!

Herkesin nutku tutuldu!

Gözyaşları sel oldu!

Aslında ne oldu?

İnternet üzerinden, sosyal medya ağlarından bir sürü bilgi dolaştı!

Videolar, fotoğraflar, ses kayıtları!!!

Yüzün üzerinde şehit olduğu iddiası, bir o kadar da çoğu ağır olmak üzere yaralılar var denildi!

Resmi açıklama bekledik!

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde toplanan Güvenlik Zirvesi’nin sonucunu, Hatay Valisi Rahmi Doğan’ın yapacağı açıklamayı bekledik gece geç saatlere kadar…

Whatsup’tan sürekli videolar, ses kayıtları gönderiliyor, şehit sayısının Yüz’ün üzerinde olduğu iddiaları varken ve bu iddiaları bir türlü yayınlamayan gazetelere ithamlarda bulunuldu!

İnfiale sebep olacak, provakasyonun fitilini ateşleyecek hiçbir cümleye yer veremezdik!

Başka Türkiye yoktu!

Gidecek başka yerimiz de…

Resmi makamların yapacağı açıklamayı beklemek durumundaydık!

Hem de tüm medya!

Taraflı, tarafsız tüm basın kuruluşları, yapılacak resmi açıklamaya kenetlendi!

Hatay Valisi Rahmi Doğan kameraların karşısına geçerek önce 9 ve ardından da 22 şehit bilgisini paylaştı. Zaman geçtikçe şehit sayısının 33 olduğu bilgisi aktarıldı.

Temennilerle, dualarla, iddiaların gerçek olmamasını dileyen yüreklerle geçti bütün gece!

1 Şehit veya 33 Şehit!

Her şehit bilgisi, her sayı yürekleri yaktı, isyan ettirdi!

Her biri ayrı bir kahraman bir vatan evladı, bir ana kuzusuydu!

Öfke de vardı, üzüntü de!

Türkiye gereğini fazlasıyla yapmalı, sonuca gidecek her türlü adımı atmalıydı!

Ne ABD ne Rusya ne de Avrupa Birliği umurumuzda olmamalıydı!

Ve, sınırlarımızdan Avrupa Birliği ülkelerine göçün önünü açan karar çıktı nihayetinde!

Geç kalındı…

Hepsi gitmeliydi!

Şımarık Avrupa Birliği ülkelerine Türkiye’nin gücünü göstermek gerekiyordu!

Sabırların taştığı gece, en karanlık, en matemli geceydi!

Bizler gelişmeleri büyük bir üzüntüyle takip ederken, küçücük yürekleriyle evlatlarımız da ağladı…

Baba, neler oluyor?

Nutkum tutuldu!

Bişey diyemedim..!

Ben diyemedim ama Türkiye bir şey ve çok şey demeliydi!

Hem de misliyle !

Yansın İdlib, vurulsun kahpeler!!!

Türkiye’de keyif çatan ne kadar Suriye’li varsa da hepsi gitsin Avrupa Birliği ülkelerine!

Suriye’li gençler keyif çatarken nargileleriyle, benim ana kuzusu vatan evladım şehit düşüyor İdlib’te!!!

Yansın İdlib, Vurulsun Kahpeler!!!

Türkiye’nin dostu yok!

İhanet içeride ve dışarıda elele vermiş pusu kurarken, Türk Milleti olarak kenetlenir bu sıkıntılı günleri hep birlikte aşarız!

Muzaffer olacağımız günler yakındır!

Ne ABD ve ne de Rusya’ya taviz verilmeksizin gereği yapılmalı, Suriye’nin heryeri altüst edilmelidir!

Kahpeler vurulmalı, Türk Milleti’nin acısı, kanayan vicdanı bir nebze de olsa rahatlatılmalıdır!!!

Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Ulusumuzun başı sağolsun…