Skip Navigation Links
Enerjisa-Toroslar

Vefasız Vefa

Vefa İstanbul’da bir semtin adıdır derler. Hatta öyle bilinirmiş ki bu söz, yanında İstanbul’un semtini anmazsanız bir tarafı eksik kalır gibi olurmuş

seda ağçam

Gazete Köşesi   A+a-

seda ağçamseda ağçam 
seda@8gunhabercom
Sahi neydi vefa? Bugünlerde adından sıkça bahsettiğimiz fakat kendisiyle görüşme fırsatımızın pek nadir olduğu vefa hazretlerinin başına bir iş mi geldi acaba? Üzülerek belirtmeliyim ki ağır vefasızlık sendromuyla baş başa kalan vefa can çekişmekte. Atalarımız bile ta asırlar öncesinden besle kargayı oysun gözünü diyerek aslında vefa denen şeye çok fazla bel bağlamamamız gerektiği konusunda bizleri uyarmışlar. Uyarmışlar uyarmasına ama insan olan vazgeçer miydi insan olmaktan.
 
Kara bulutlar etrafınızı sardığında ya da bütün felaketlerin adresi siz olduğunuzda sizi anlayacak derman olacak birilerine inanılmaz ihtiyaç duyarsınız. Beklenen kişi sizi desteğiyle sarmalar zor olanı kolaylaştırır ve sizi kendinize getirir. Üstünüze çöken karabasan çarşafını tek hamlede tereyağından kıl çeker gibi alan o insanlar, zamanı geldiğinde sizden de aynı desteği beklerler. Çünkü hayatın ne getireceği belli olmuyor. Gösterirseniz vefalısınız demektir. Fakat göstermez de tribünlerde maç izleyen taraftarlar gibi seyirci kalırsanız işte vefasızlık sizleri de etkisi altına almış demektir. Fakat üzülmeyin günümüz insanları genellikle ikincisini yapmayı tercih ettikleri için yalnız değilsiniz.
 
Anne ve babalar hem nesillerini sürdürmek hem de ileride elden ayaktan düştüklerinde kendilerini çekip çevirecek birilerine ihtiyaç duydukları için, çoluk çocuğa karışarak geleceklerine yatırım yaparlar. Hayırlı evlattan kasıtları ise vefalı evlattır aslında. Çünkü bir zamanlar nasıl ki kendileri besleyip büyütüp tahammül etmişlerse aynı şeyi evlatlarından isterler. Bir nevi alışveriş gibi düşünebiliriz olayı. Kafamızı nereye çevirirsek çevirelim gözümüz mutlaka vefasızlık örneğiyle karşılaşır. Bu durum öyle yakar ki insanın canını, nefes dahi almakta zorlanır. Çünkü emek verdiğiniz, gözünüzden sakındığınız, zaman ayırdığınız onun için canınızı dişinize taktığı bu arkadaş dost kardeş ne isterseniz o olabilir. Her ne ise vefa sırası onlara geldiğinde firar eden ya da hiç oralı değilmiş gibi davrananları görünce bir kez daha sorgular insanlığın nereye gittiğini. Hiçbir yere gittiği yok aslında. Orada işte bütün acımasızlığıyla insanlık, insan olmayı becerememişlerin tekelinde şampiyonluğunu ilan etmeyi bekliyor hepsi bu. Bunu kanıtlayan çok sevdiğim bir hikâye aktarayım. Evin telefonu sabaha karşı üç buçukta çaldı. Uyku sersemi adam telefonu açtı. Telefondaki ses annesine aitti. Telaşlandı, korktu. Başlarına bir şey mi gelmişti acaba diye endişelendi. Annesi ''Nasılsın oğlum iyi misin'' diye sordu. Oğlu şaşkın bir ifadeyle ''İyiyim anne hayırdır bir şey mi oldu, siz iyi misiniz? Dedi. Annesi ''Biz iyiyiz bir şeyimiz yok sadece sesini duymak istedim'' dedi. Oğlu da ''Anne bunun için mi aradın saat sabahın üç buçuğu daha sonra da konuşabilirdik'' deyince annesi;'' Rahatsız mı ettim oğlum?'' dedi. Oğlu ''Evet anne rahatsız ettin'' diyerek hiddetli bir şekilde cevap verdi. Bunun üzerine annesi; ''30 sene önce sen de beni bu saatte rahatsız etmiştin oğlum, doğum günün kutlu olsun'' diyerek telefonu kapattı. Vefa istemek konusunda olduğunuz kadar vermek konusunda da iyi olun. Bencilce duygularınız yüzünden sevdiklerinizi vefasızlığınıza kurban etmeyin. Besle kargayı oysun gözünü tarzında yaşarsanız gidecek limanı olmayan gemiye benzersiniz benden söylemesi.
 
Bir de bizden vefa bekleyen başka birileri daha var. Hepsi de bizden biri. 3 Aralık günü Dünya engelliler gününün farkındalık günü olarak anılması aslında bir nebze de olsa onların yaşadığı sıkıntılara biraz da eğilmemiz içindir. Unutmayın ki her birey engelli adayıdır. Fiziki engelleri olabilir. Fakat kalpsizlik ve anlayışsızlık da bana göre manevi engelliliktir. O bakımdan bu durumda olan kardeşlerimize ait yerleri işgal etmeyelim. En fazla karşılaşılan olaylardan biri de engelliler için ayrılan sarı yürüyüş alanlara araçlarını park eden anlayış engelliler var. Bu konuda elimizden gelenin daha fazlasını yapalım. 5 Aralık günü de Dünya kadın hakları olarak kutlanır. Fransa’da Olympe de Gouges, Fransız ihtilali sonrasında, Meclis tarafından çıkarılan insan ve yurttaş hakları bildirgesinde insan sözcüğünün yalnızca erkekleri kapsaması üzerine cevaben, Kadın ve yurttaş hakları bildirgesini yayımladı. Türkiye Cumhuriyet’inde ise Mustafa Kemal önderliğinde 1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyarak onların ayaklar altında ezilen değil omuzlar üstünde tutulması gerektiğini ifade eden davranışta bulundu.
 
Yani, bunca olumsuzluğa rağmen bir şeyler yapmak için ısrarla direnen insanlar var ya onlara teşekkür borçluyuz. Bu dünya babamızın tarlası değil dostça insanca ve kardeşçe kalkınabiliriz ancak. Bunun yolu da vefayı feda etmemekten geçer. O yüzden Adalet nasıl ki bir kadın isminden çok daha fazla şey ifade ediyorsa, Vefa da bir semtten çok daha fazlasını ifade etmelidir. Tabi siz buna izin verirseniz. Kalın vefayla…
 
 
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
makale kategorileri
öne çıkanlar