Skip Navigation Links
Enerjisa-Toroslar

25 Kasım 2014’te Bakın Ne Yazmışım..Paralel Yapı

Geçirdiğim cerrahi operasyon sonrası uzun süren bir ayrılığın ardından sağlık durumum yarım yamalak da olsa düzelme yolunda..

Gökhan GÖKPINAR

Gazete Köşesi   A+a-

İlgisini moral ziyaret ve telefonlarını, mesajlarını esirgemeyen tüm sevenlerime çok teşekkür ediyorum.. 
Hani çok da yazasım yoktu ..
Günlerdir yazıp yazmamak arasında kaldım..
Neydi ?
Birilerinin önceki ve 25 Kasım 2014 tarihli yazımdan sonra sürekli beni linç etmek gayretlerini hatırladıkça, beni ekonomik olarak çökertmek gayretlerini ilk günkü tazeliğiyle hissettikçe yazmak ihtiyacı hissettim..
Hani birileri birkaç yılda kocaman servetler yaptılar ya ..
Ben 11  yılda sadece kendimi kurtarmak ve güzel bir şeyler yapmak gayretinde olmuşum..
İyi ki de böyle olmuş..
İyi ki de beni aralarına almamış ve büyük rakamlara boğmamışlar.. 
İyi ki.. 
Her şerde bir hayır var ya..
İşte ondan..
Feto’cu şirketlerin birilerini ihya edip birilerini de batırmak gayretlerini 25 Kasım 2014 tarihli (Bir Teşekkür ve Paralel Yapı) başlıklı yazımda açıkça ifade etmişim..
15 Temmuz karanlık darbe kalkışmasından sonra hem hükümet hem de muhalefet partisi yetkilileri ile birlikte uzman, yazar, gazeteci, FETO mağduru işadamları ve daha binlerce kişi aşnı şeyleri anlatır oldu.
Ben ise 25 Kasım 2014 tarihinde yazmıştım..
Ben cesurca yazarken, öcü gibi baktılar..
Yazdığımda bana karşı kumpas planları yapanlar, itibarsızlaştırma girişimlerinde bulunanlar, müşterilerimi bir şekilde benle çalışmamaya zorlayanlar, FETO aleyhine yazılarımı ve sohbet ortamlarındaki sözlerimi hazmedemeyenler bugünlerde kaçacak delik arıyorlar..
Uykuları kaçıyor !
Açıklayamıyorlar..
Servetlerinin kaynağını ..
Geldikleri noktayı..
İhanetlerini..
Sinsiliklerini..
Kahpeliklerini..
Açıklayamıyorlar..
Yüzüme bakıyorlar..
Anlamsız bakışlar..
“Yine mi kazandın” der gibi..
Hak, adalet, hakkaniyet, namus, şeref, haysiyet..
Hep kazandı ve kazanacak..
Üç kuruş için şerefini, namusunu, vatanını, bayrağını satanlar..
Namluları milletine ve devletine doğrultanlar..
İki cihanda da gün yüzü görmeyecekler..
Biri demişti ki; Vallahi Gökhanım, ne varsa şu cemaatlerde var.. Baskı görüyor yer altına çekiliyor, günü geldiğinde yine gün yüzüne çıkıyorlar.. Her zaman çok iyi örgütleniyor, tümü kurumlarda en önemli konumlarda oluyorlar.. İşler de çok iyi yürüyor.. Hiç bir  zaman cemaatlerle kötü olmayacaksın diye nasihatler etmişti.. 
Nasihat edene bak seeeennnn..
İsmi bende saklı !!!
Şimdi ise uykuları kaçıyordur.. 
Himmet … 
Aslında birileri gibi fırsatçılık yapmak yada isim vermek derdinde değilim..
Allah’ın adaleti büyük..
Allah yarına bırakır ama yanına bırakmaz !!!
O’nun içindir ki; Önce Alllah’a, sonra da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin onurlu, şerefli, vatansever kurumlarına güveniyor ve gereğini günü geldiğinde geç de olsa yapacaklarına, kul hakkı yiyenlerden, adi, şerefsiz kahpelerden hesap soracaklarından zerre kadar kuşkum yok..
Ne yazmışım o günlerde bir hatırlatayım istedim.. 25 Kasım 2014 tarihinde yayınladığım Bir Teşekkür ve Paralel Yapı başlıklı yazım 8. Gün Haber Web Tv köşe yazılarım arşivinde bulabilirsiniz ama bir kısmını en azından burdan da yazayım istedim.. 
İşte o ibretlik yazıdan kısa bir bölüm.. Okuyun.. Unutmayın ki, bu yazı 25 Kasım 2014 tarihlidir ve bugünlerde yaşananları ihbar edercesine sağlam bir öngörü ile kaleme alınmıştır.. 
PARALEL YAPI
Bu tür karalama kampanyalarını düzenleyenlerin Paralelcilerin ta kendisi olduğu kanaatindeyim
Paralel yapının zaten bir bukalemun gibi CHP ve MHP saflarında kamufle olmak gayretlerini de bilmiyor muyuz?
Kendilerini kamufle etmek adına, başkalarına paralelci damgası vurmak gayretlerini bilmiyor muyuz?!!!
Bu paralel yapının ne kadar tehlikeli olduğu da gün gibi ortaya çıkmıştır!!!
Devletin kurumlarının her türlü kanunsuzluk, sahtecilik, naylon fatura ve vergi kaçırma gibi olayların üstüne ciddiyetle gittiği biliniyorken, medya yoluyla yapılan karalama kampanyalarının çok tehlikeli bir durum teşkil ettiği de bilinmelidir..
Paralelcilerin kendi aralarında düzenledikleri toplantı ve yemekleri bir süreliğine erteledikleri veya iptal ettikleri bilinmiyor mu?
Hani biliyoruz zaten şu meşhur paralelcilerin ticarette ve özel hayatlarında Alevi-Sünni ayrımı yaptıklarını ama gizlideeeennn…
Kendi aralarında organize olup da, menfaatleri doğrultusunda, çıkarları söz konusu olduğunda sadece Alevilerle iş yaptıklarını..
Eğer ortada bir iş varsa da, birilerinin para kazanması, nemalanması gerekiyorsa da, kendilerinden olanlar dışında hiç kimseye kuruş yedirmediklerini de iyi biliyoruz..
Zaten şu ara eskiden beri Paralelci oldukları malum birilerinin bukalemun gibi yeni bir maske ile gezdiklerini de biliyoruz…
Sanki eskiden beri kincilik yapan, inanç temelinde ayrım yapanlar kendileri değilmiş gibi, sağda solda sosyal demokrat ağızla konuşmaya başladılar..
Takiyye yapıyorlar..
Alevi-Sünni ayrımı yaptılar, düşeni kendilerinden olmaya zorladılar..
Baktılar olmadı, ezdiler geçtiler..
2014 yılının başlarından bu yana bu gerçeği daha iyi görmeğe başladım..
Neticede ben de ticaret yapıyorum.. Biz gazete sahipleri de abonelik ve reklam gibi işlerden para kazanıyoruz..
Uzun yıllardır özellikle paralel yapı olarak tarif edilen çevrelerden neden iş alamadığımı çok daha iyi anlamış durumdayım..
Üzgünüm ama artık uyanma vakti…
Yüzünüze gülüyorlar, sizden menfaatleniyorlar, sizi kullanıyorlar ama size bir katkı vermiyorlar..
Yağmur neredeyse de tarlayı oraya taşıyorlar..
Devletin kurumlarının ve Hükümetin bu konudaki tüm çabalarını yürekten destekleme kararı aldığımı da buradan belirtmek istiyorum..
 
 
 
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
makale kategorileri
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş