Gazetecilik tanımı ;
" Gazetecilik, bir gazete veya derginin hazırlanmasında ve çıkarılmasında görev alan kişilerdir. Gazeteci, haber ve bilgi kaynağına çabuk ulaşmak ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunma işini üstlenmiştir.
Gazetecinin bu görevini yapabilmesi için habere, olaya, olguya, belgeye ve bilgiye dayalı yazılar yazması gerekir. Bunun için de gazetecinin güvenilir kişi olması zorunludur. Gerektiğinde hükümetlere ve güç odaklarına karşı savaşmayı göze alan insan, gazetecidir." diye tanımlanmaktadır.
Ben bir gazeteci falan değilim. Gazetecilik ve gazeteci hakkında ahkam kesmek değildir amacım, haddim de değildir. Ancak bir gazete okuru, haber programları ve tartışmaları izleyen bir T.C Vatandaşı olarak özellikle son yıllarda yapılan gazeteciliği ve gazetecileri dinlerken,izlerken , yukarıda tanımı yapılan gazetecilikle ve gazeteciyle hiç de bağdaşmadığını hayretler içerisinde görüyor, bende olduğu gibi çoğu insanın da sinirlerini alt üst ettiğine şahit oluyorum.Elbette aralarında gerçek anlamda gazetecilik yapan,dik duran,doğruları söylemekten çekinmeyen gazeteciler de var tabii.
Ancak gazetecilikle alakası olan olmayan, kendisini " akademisyen,sosyolog,araştırmacı,köşe yazarı " olarak lanse eden, bugüne kadar ismi cismi bilinmeyen kiralık sözde gazeteciler, son yıllarda tv. ekranlarında boy göstermeye,her konuya maydanoz olmaya,sırf yalakalık,yandaşlık olsun diye ,yalan yanlış, cıvık cıvık yorumlar yapan,ulusal gazetecilik onurunu alt üst eden ve toplumun bir kesimini yanlış yönlendirmeyi maalesef başaran kral soytarıları hayli çoğalmış vaziyette. Bunların kimler olduğunu tv tartışmalarını izleyen , köşe yazılarını takip edenler çok iyi tanımışlardır. Sahibine göre dönem gazeteciliği yapan bu onursuz insanların millete, vatana ne gibi faydası olabilir ki ?
Bunlara karşın zor şartlar altında gazete çıkaran,maddi olanaksızlıklara rağmen gazetecilik yapmaya çalışan mahalli gazete ve gazetecilerimizin bir kaçı dışında gazetecilik onuruyla gösterdikleri dik duruş,öz veri ve gayretler takdire şayandır, iyi ki varlar. Hiç olmazsa bölgemizdeki ve kısmen de olsa ülke haberlerini doğru ve tarafsız bizlere yansıtmayı başarıyorlar..
M.Kemal Atatürk diyor ki ;
Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir. (1922)
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!