OYAK’a Grevle İnce Ayar mı?!!!
Nasrettin Hoca fıkrası gibi grevde, yine Nasrettin Hoca’nın bir sözü: Sen de haklısın!!!
İki tarafla da konuştuğunda, her iki taraf da olayı kendi penceresinden anlatıyor.
Yemin olsun biz gazeteciler de anlamadık ne olup bittiğini!
Tam öğrenmek için İsdemir Genel Müdürü Recep Özhan’a soracaktık ki; ve sorduk, aldığımız yanıt O da bilmiyormuş.
Recep Özhan da anlamadıysa ben hiç anlamadım!!!
Grev işçilerine soruyorum, “sendika karar verdi grevdeyiz” diyorlar..
Yüzde 51 diye diretiyorlardı ki, işin özü anlaşıldı; Mevzu zam olayından çıkmış Genel Müdür Recep Özhan’ın istifası veya görevden alınmasına kadar gidecek gibi görünüyor.
Bunu daha önce de yazmıştım zaten..
Yalnız, kazın ayağının öyle olmadığı, yaptığımız beyin cimnastiğinden de anlaşılıyor ki, AK Parti iktidarının tüm teşkilat ve belediye başkanlarıyla grevi desteklemesinin altında OYAK’la olan bir hesaplaşma sonucunu çıkarıyor.
İş zam olayından çıkmış, AK Parti İktidarının OYAK yönetimiyle hesaplaşması anlamını taşıyan bir hal almış gibi bir yargı var artık herkesin zihninde..
Düne kadar can ciğer kuzu sarması olan İsdemir yönetimi-sendika ve işçiler, ne oldu da bu duruma geldi?!!!
Hani bir söz vardır; karı-koca ve kardeşler arasına girilmez!
Kardeş kardeşi bıçaklar, sonra döner kucaklar..
Onun içindir ki, yazarken o kadar dikkatliyim ki, sonunda arada biz kalacağız, yani gazeteciler..
Eninde sonunda taraflar kucaklaşacak ve biz arada kötü adam olacağız deyim yerindeyse..
Ancak; En önemli iddia oldukça dikkate alınır cinsten!
İsdemir’deki grevi destekleyen AK Parti Hükümeti, tüm teşkilat ve belediyeleriyle birlikte sendika ve işçinin geri adım atmaması hususunda özellikle kararlı bir duruşa destek verirken, aslında OYAK yönetimiyle olan hesaplaşma dikkat çekiyor.
İsdemir grevinden Türkiye Cumhuriyeti Devletinin günlük kaybı 3 milyon dolar!!!
OYAK, İsdemir, işçiler ve sendikayla birlikte devletin maliyesine de zarar!!!
Aynı AK Parti Hükümeti, Kardemir’deki grev başlamadan devreye girmiş ve grevi önlemiştir..
İşverenle işçi arasında ciddi bir köprü olmuş, her iki tarafın da gönlünü almıştır..
Ama aynı AK Parti Hükümeti’nin günlük 3 milyon dolar gibi büyük bir kaybı göze alarak, müdahil olmaması bu anlama mı geliyor? diye sorgulamak gerekiyor…
Bunların tamamı bir iddia..
Aynı iddiayı İsdemir yönetimine de yönelttim..
Aldığım yanıt, “biz işin bu tarafını bilemeyiz, siz değerli fikirlerinizle bunu yazabilirsiniz”oldu..
Bu, şu anlama geliyor: Evet biz de bu kanıdayız!!!
İşin bu tarafı aslında çok tehlikeli..
Dünyada büyük bir kriz var ve bu kriz ortamında da derinden giden bir krizi hepimiz yakından hissederken, yakında Hatay’da bu grevin etkilerini hep birlikte en ağır şekilde yaşayacağız kanaatindeyim..
Uzlaşma kültürü bir devreye girse, çok yakında bu iş tatlıya bağlanacak da, işi sıkıntıya sokma girişimleri de bir o kadar kör düğüme neden olmuş durumda..
Aslında bu iddialar yenilir yutulur cinsten değil!!!
Cumhuriyet tarihinin en güçlü iktidarının başındaki AK Parti, zaten ciddi sarsıntılar yaşayan ekonomiye İsdemir ve başka tesislerde devam eden grevlerle büyük bir sıkıntıya neden olmamalıyken, bunu da çözmek mümkün gibi görünmüyor..
Benim mevzu biraz değil, fazla karıştı..
Çünkü kafam fazla karışık ve yukarı tükürsem bıyık aşağı tükürsem sakal!!!
Karı-koca arasına daha fazla girmeden, yakında kucaklaşacaklarını bilerek veya temenni ederek bu iddialara bir yanıt bekliyorum..
Bu iddialara yanıt belki de en yukarıdan bir yerlerden gelir diye de düşünüyorum..
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!