Skip Navigation Links

Akiller, Köy Korucularına da kulak vermeli

Akillerimiz geziyor, yürüyor, yiyor, içiyor, dinliyor ve akıl veriyor.

Gazete Köşesi   A+a-

28.5.2013
 
MEDYATİK BAKIŞ
 
Doğan Süslü
 
İletişim:0 532 728 45 53
 
 
 
Akiller, Köy Korucularına da kulak vermeli
 
Akillerimiz geziyor, yürüyor, yiyor, içiyor, dinliyor ve akıl veriyor. Onlar dinlerken, çözüm süreci için çözüm üretmeye çalışırken hala belirsizliğini koruyan oldukça önemli konular var. Örneğin köy koruyucularının durumu. Köy korucularımız geçici ateşkes süresince ne yapacaktır? Yakın gelecekteki pozisyonları ne olacaktır, inanın bilen yok!...
 
 
 
Korucular tedirgin
 
Şimdi gelin konuyla ilgili haberi birlikte okuyalım sonra yorumlarıma devam edeyim. “Bölücü örgüt koruculuk sistemi ve özel kuvvetlerin lağvedilmesini istiyor. Korucular ise tedirgin. 'Örgüt silah bırakmadan biz de bırakmayız' diyen korucular, aksi halde örgüte 'yem' olacaklarını düşünüyor. Hepsinin görüşü aynı: "Biz silahı bıraktıktan sonra örgüt tekrar bölgeye gelirse korkunç bir tablo ortaya çıkar."
 
 
 
46 bin Köy Korucusu var
 
Haber şöyle devam ediyor; “Geçici köy koruculuğu 26 Mart 1985 tarihinde 442 sayılı Köy Kanunu’yla oluşturuldu. Korucuların özlük haklarıyla ilgili yasa ise 2007 yılında yürürlüğe girdi. Geçici ve gönüllü köy korucuları, idari bakımdan kaymakamların, mesleki bakımdan jandarma bölük komutanının emir ve komutası altında bulunuyor. İçişleri Bakanlığı’nın rakamlarına göre, Türkiye genelinde 22 ilde 46 bin 113 geçici köy korucusu güvenlik kuvvetlerine yardımcı oluyor. Koruculara 761,15 lira aylık, 24,47 lira operasyon tazminatı ve 76,11 lira ilave ücret ödeniyor. Yaş ve hizmet yılını tamamlayarak görevinden ayrılan koruculara görev sürelerine göre 344 ile 529 lira arasında değişen aylık maaş ödemesi yapılıyor. Sosyal sigortaları bulunmayan korucuların tedavi giderleri, 2012 yılına kadar yeşil kart kapsamında karşılandı. Bu tarihten sonra genel sağlık sigortası kapsamına alındı.”
 
 
 
Devlete güven sarsılmamalı
 
Haberin sonunda köy korucularının görüşlerine yer verilmiş. “Korucu Federasyonu Başkanı Orhan Kandemir: Terör örgütü silah bırakmadan korucuların silah bırakmasını doğru bulmuyoruz. Bölücü örgüt tamamen silah bırakmadan biz kendimizi güvende hissedemeyiz. Örgüt, ‘Yarın bir gün ben kendimi güvende hissetmezsem silahımla geri dönerim’ diyor. Korucular olarak bizim için bu konu çok hassas. Örgüt öncelikle silah bırakarak bu süreçteki samimiyetini göstermeli. Ayrıca devlet de bize sahip çıkmalı. Biz 30 yıldan bu yana terör örgütüyle mücadele ettik, mağdur edilmememiz gerekiyor. Korucuların silahsızlandırılması istenirse boynumuz kıldan ince ama yarın bir gün örgüt militanları tekrar geri döner de faaliyetlerine başlarsa bu defa korucuların devlete olan güveni sarsılacaktır” diyor…
 
 
 
Örgüt yeniden gelirse
 
Nusaybin Geçici Köy Korucuları Derneği Başkanı Celal Aslan ise “Yıllardır can güvenliğimiz yok, rahat bir şekilde yaşamadık, istediğimiz gibi gezemedik artık biz de bu süreçte çözümü istiyoruz. Çeşitli şüphelerimiz de var açıkçası. Devlet bizi hiçbir yasal güvence getirmeden azlederse bizim için çok kötü olur. Bazı korucular var, aldıkları maaş 700 lira, hiçbir sosyal güvenceleri yok. Bunlar için düzenleme yapılması gerekiyor. Hele terör örgütüne hiç güvenmiyoruz. Çünkü yarın bir gün gelmeyeceğine kimse garanti vermez. O silah eğer bizden alınırsa ve örgüt yeniden gelirse biz o zaman ne yapacağız?” şeklinde konuşuyor.
 
 
 
Sürecin kıvama gelmesi
 
Diyarbakır Çınar Geçici Köy Korucuları Derneği Başkanı Seydoş Karadağ da “Bu bölgeyi terör belasından bir an önce kurtarmak gerekiyor. Eğer ülke kazanacaksa bizim için silah bırakmak sorun olmaz. Ancak süreçle ilgili kaygılarımız var. Yarın bir gün terör örgütünün bu ortamı provoke etmeyeceğinin garantisi yok. Onun için devlet elimizdeki silahları almadan önce sürecin belli bir kıvama gelmesini beklemeli. Terör örgütü aniden bizi silahsız yakalarsa, 2 ay sonra süreç akamete uğrarsa korucular bir daha devlete nasıl güvenecek? Örgütün silah bırakacağına inanmıyorum. Çünkü terör örgütü geçen seneyi final yılı olarak görüyordu ama bölgede ve Kazan Vadisi’nde gerçekleştirilen operasyonlarla ciddi kayıp verdi. Onun için bölücü örgüt bir şey elde etmeden silah bırakmaz. Bence örgütün hedefi barışın ardından Güneydoğu’yu kendi nüfuz alanına çevirmek. Buna karşı dikkatli olmak gerekir” diye konuşuyor.
 
Ezbere konuşmak kolaydır
 
Evet, her şeyi bilen ikna kabiliyeti yüksek akillerimiz. Yedi yıldızlı otellerde sürece çözüm ararlarken, terörün tam göbeğinde olan, işin pratiğini kelle koltukta yapan köy korucularının endişelerini de gidermek zorumdadırlar. Öyle masa başı ezbere konuşmak ve sadece toz pembe tablo çizmek kolaydır. İktidara şirinleşmek adına sadece iktidar ağzıyla konuşmak, görüldüğü üzere sorunu çözmüyor.
 
 
 
Ey akıllı akillerimiz…
 
Elleri değil gövdeleri taşın altında olan insanlar birer ikişer konuşuyor ve yalakaların söyleyemediklerini söyleyip, iktidarı ve sevgili akillerimizi bir kere daha düşünmeye, akıllarını başlarına almaya kibarca davet ediyorlar. Ey akıllı akillerimiz, hadi bakalım biraz da bu işe de bir kafa yorun. Köy korucularına da önce kendinizin inanacağı makul ve mantıklı çözümler üretin. Danışıklı dövüş, seçme kimlikler yanında bir de her gün mermi, bomba, roket ve havan topuyla yüz yüze olan köy korucuların da biraz kulak verin…
 
Haber Kaynağı:1) Zaman Gazetesi 2) www.habertürkiye.net
 

Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
yazar'ın diğer yazıları
makale kategorileri
 
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet