23.5.2013
MEDYATİK BAKIŞ
Doğan Süslü
İletişim:0 532 728 45 53
İTSO, Başkan Levent Yılmaz, gençler ve ak saçlılar (4)
Sayın başkanım. Tüzük gereği yapılan grup değişikliklerinde kimi üyelerin gerek ferdi gerekse toplu olarak ilk giriş veya üye aidatı adı altında ödenen paraların belli şirketler, gruplar ya da kişiler tarafından ödendiği yine son dönemde eleştiri olarak seslendirilir olmuştur. Dünkü yani yazımın 3. bölümünde de ifade etmeye çalıştığım gibi bu iddialar doğru bile olsa, neden bir Allah’ın kulu böylesi bir girişime itiraz etmemiş ve neden sessiz kalmıştır? ‘Her şey zamanında’ ilkesi burada da devrede olmalı ve varsa bir gayri meşru durum, anında itiraz edilmeliydi. Önce sessiz kalıp, gerçekleştirilen operasyonları görmezden geleceksiniz ardından “falan kişi, filancaların aidat parasını ödedi...” diye sızlanacaksınız. Bunu yaparsanız, sadece sızlandığınızla kalırsınız…
Merhum Mehmet Binbay ve anlayışı
Levent kaptanım, sevgili başkanım. İTSO’ya yıllarca hizmet vermiş, her tür dengeyi her daim korumayı kendine ilke edinmiş, İTSO’yu kişisel menfaat kurumu görmek yerine hemen herkesin istifade edebileceği ticari mabet yeri olarak gören merhum Mehmet Binbay’ın, denge ve hoş görü anlayışı seçim sürecinde hayata geçirilmeye çalışılmış, bir başka anlatımla rahmetlinin yaşarken sürdürdüğü felsefe bir çırpıda rafa kaldırılmamıştır. Hem merhum Mehmet Binbay’ın hem de İTSO’ya önemli hizmetlerde bulunan diğer terki dünya edenler ve hayatta olanlar için gerekli saygı, minnet ve onlara karşı olan sorumluluk olabildiğince akıllardan çıkartılmamalıdır…
İstifalar net bir biçimde açıklanmalıdır
Değerli başkanım. Seçim sonuçlarının şeffaf bir şekilde basınla paylaşılması gibi bugünlerde gerçekleşen istifalar da kamu oyu ve medya ile paylaşılmalı, hangi isimler istifa etti, yerlerine kimler geldi yazılı ya da sözlü açıklama ile doğru bilgi paylaşımı sağlanmalıdır. İstifaların yanında başkan vekilliği ve diğer seçimle iş başına gelen üyelerin görev etiketleri netleştirilmeli, her kafadan bir ses yerine kurumun sesi önde gelmeli, kurumun görev dağılımına herkes riayet etmelidir.
Halil Şahin ve nötr hali
İTSO’ya yaklaşık 22 yıl hizmet eden Sayın Halil Şahin, gençlere ve bugünkü yönetime yol verenlerden olmuştur. Gençlerin, bugünkü yönetimin top yekûn İTSO’nun iyi durumda olması Şahin’i mutlu edecektir. Şahin’in endişeye ve üzüntüye kapılması demek, İTSO’nun yanlışa, yanlışlıklara sürüklenmesi anlamı taşır. Bu nedenle kamu oyunun ve İTSO’da büyük emeği olan Halil Şahin’in uzaktan da olsa onursal başkanmış gibi hatırının sayılmasında büyük fayda olacaktır. Esasen Halil bey, Halil abi, bir sıkıntı hissederse önce gençlerden ardından da İTSO’dan tam manasıyla uzaklaşacak ve mevcudu kendi hallerine bırakacaktır. Halil başkanın bugünkü yönetime nötr kalması bile bugünkü yönetimi sıkıntıya sokar, yönetime eleştirileri arttırır, şansını zorlayanların, son şanslarını da ortadan kaldırır…
O gün, bugün değildir…
Bu nedenle Halil Şahin’i kaybetmeyi, ya da onu karşına almayı göze alanlar, bir değil üç kere düşünmelidirler. “Ağanın lafının üstüne laf olmaz…” diye bilinen bir söz vardır. Halil başkan her zaman son sözü söyleyen olur. Dışarıdan gözlemlediğim kadarıyla, bana göre Halil başkan daha son sözünü söylememiş, hoşuna gitmeyen kimi gelişmeler olsa da beklemeyi ve şimdilik sessiz kalmayı tercih etmiştir. Halil abinin “söz gümüşse, sükût altındır” tavrı sakın ola ki yanlış anlaşılmasın. Hiç kimse “İTSO’da bundan böyle bizim borumuz öter” yanılgısına kesin olarak kapılın mamalıdır… Hepimizin tanıdığı Halil başkan, konuşacağı günü, zamanı ve yeri çok iyi bilir… Öyle anlaşıyor ki o gün, bugün değildir…
Demokrasilerde çare tükenmez…
Saygıdeğer başkanım. Mevcut yönetim, başarı için elinden geleni yapmalı, hatalardan, çekişme, rahat tavırlar ve keyfilikten uzak durmalıdır. Üyelerin, kamu oyunun ve medyanın eleştirilerine tahammül gösterilmeli, makul ve mantıklı eleştirilerden ders çıkarılmalıdır. İTSO üyeleri, İTSO meclisi bundan böyle yeni yönetimle olabildiğince beraberdir. Onaylanmayacak girişimler, hoşa gitmeyen yönetim biçimi söz konusu olduğunda, demokrasinin tüm çareleri denenebilecek, arayışlar neticesi en uygun çözümler ve alternatifler üretilebilecektir… Hemen herkesin demokrasilerde çarelerin tükenmeyeceği bilgisini hatırlamasında büyük yarar vardır.
Hem övgü hem de eleştiri almak
Dört gündür devam eden yazı dizime, genelde olumlu tepkiler aldım. Beni eleştirenler, yazıma itiraz edenlerde oldu. Ben bu yazı dizisini, birilerini mutlu etmek, diğerlerini kızdırmak ya da tedirgin etmek için yazmadım. Yazı dizimi beğenenlere de, beğenmeyenlere de teşekkür ediyorum… Hem övgü hem de eleştiri aldığımda ben kendimi başarılı kabul ederim. Benim derdim İsa’ya ya da Musa’ya yaranmak değil son tablonun, gerçeklerin bilinmesi derdidir…
Köşem, yazılı açıklamalara açıktır
Objektif yayıncılık anlayışım gereği, yazı dizime yazılı açıklama yapmak isteyen hemen herkesin açıklamalarına ‘çok uzun olmamak şartıyla’ köşem açıktır… Köşemi başından beri takip edenler çok iyi bilirler ki yazılı açıklamalara önem veren bir gazeteciyim. Mutlaka beni eleştirenler de olabilecektir ve ben bu eleştirilere, nezaket ihlali olmadığı sürece açığım…
Sayın Levent Yılmaz. Şimdilik yazacaklarım bunlar. Gerek gördüğüm an yeniden yazabilir, sizlere yine bazı uyarılarda bulunabilirim. Size ve çalışma arkadaşlarınıza, odanıza, oda çalışanlarınıza bir kere başarılar ve kolaylıklar diliyorum. Sağlık, mutluluk ve sevgiyle kalın…
BİTTİ…
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!