Skip Navigation Links

GİRİZGAH

Avukat Cihangir Cayrancı -İskenderun [email protected] 0 507 2172400   Merhaba, yazma serüvenim

Gazete Köşesi   A+a-

Avukat Cihangir Cayrancı -İskenderun
[email protected]
0 507 2172400
 


Merhaba, yazma serüvenimize ara vermiştik, bir dönem Şehmus Arslan “Güney”gazetesinin başındayken bir dizi yazı yazmıştık, daha sonra mega tv de sabah programı dahi yaptık,iyi dostlar ve sağlam ilişkiler ve güzel dersler edindim.Basın gerçekten büyük bir camia.Dikkat ettiğim bir husus var ancak paparazzi basını dışında basın mensuplarının genel olarak kaliteli ve ilkeli fikirlere sahip oldukları(bunu her zaman yansıta masalarda).genel kültür sahibi oldukları kanaatini edinmiş olmamdır.
Gökhan BEY, bana bu teklifi getirdiğinde yüzümde bir gülümse oluştu. İçimi sıcak duygular kapladı,zira yazmayı ve okumayı her zaman sevmiş biri olarak heyecanlandım.Ne konuda yazalım dedim kendisine, Zira kendini tanıdığım uzun yıllarda her zaman hızlı,girişken ve dobra tavrını sevmişimdir. “ne istersen dedi. Bu sana kalmış” sıcak bir edayla
Avukat olduğum için hukuk mu yazmalıydım,güncel siyaset,genel yada yerel gündem mi?.Yoksa edebiyat da olabilir miydi?. Belkide Yıllarca karşılıksız hizmet verdiğim hobim ve en sevdiğim spor olan satranç üzerine yazabilirdim. Gezi notları olabilirdi, fıkra, şiir, sivil girişimler veya dernekler üzerine olabilirdi. Yıllarca yaptığım ticaret sicil memurluğunun etkisiyle üzerinde uzman olduğum şirket, kooperatif mevzuatı üzerine de olabilirdi.
Neyse, başladım yazmaya, oysa düşünecek, dile getirecek yazacak o kadar şey varmış ki,
Ve düşündüm rainer maria rilke'nin diliyle;
"yazmanız diyelim ki yasaklandı, ölür müydünüz o zaman ya da yaşar mıydınız eskisi gibi, bunu açıklayın kendinize. özellikle şunu yapın: gecelerinizin en sessiz saatinde kendinize şu soruyu yöneltin: ille de yazmam gerekiyor mu? deşin içinizi, en diplere inin, derinlerden bir yanıt ele geçirmeye çalışın. ve bu yanıt onaylayıcı nitelik taşıyorsa, sorduğunuz sorunun karşısına "evet, yazmam gerekiyor" gibi güçlü ve yalın bir yanıtla çıkabiliyorsanız, o zaman bu zorunluluğa göre kurun yaşamınızı; en sudan, en değersiz saatine varıncaya dek yaşamınızı bu içsel dürtünün simgesi ve kanıtı yapın."
Aslında son kullanma tarihi hiç geçmeyen yazılar yazmak isterdim. Ama usta olmak, pişmek lazım, antenleriniz bu iş için açık olmalı sadece ve sadece…
Gelin genel insan profiliyle başlayan ve okumak yazmak ve kültür bölümleriyle sonuçlanan, ünlü düşünürden alıntılarda yaptığımız girişimize devam edelim, İnsan,insanımız ve toplumumuzun içinde bulunduğu ortamla ilgili çok yazacağız zira,
Schopenhauer'ın "Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine" başlığı altında topladığı ,anlamlı bir biçimde denemeler
"İnsan Mutluluğunun İki Temel Düşmanı: Istırap ve Can Sıkıntısı" bölümüyle başlıyor.
Schopenhauer bu bölümde sıradan ve "ahmak" olanlarla, sofistike olanlar arasında çeşitli ayrımlar yapıyor ve can sıkıntısını merkeze alarak sıkıntının niteliği hakkında kafa yoruyor.
Başvuru kaynakları ise ağırlıklı olarak klasik filozoflar. İşte en çarpıcı tespitlerinden biri, konu mutluluk: "Sıradan insan hayatının mutluluğunu kendi dışındaki şeylere, mala mülke, şana şöhrete, kadın ve çocuklara, dostlara, cemiyete ve benzerine bağlar, dolayısıyla bunları kaybettiği yahut hayal kırıklığına uğratıcı bulduğu zaman, mutluluğunun temeli çöker."
Buna karşılık bir "deha" için "kendisiyle, kendi düşünceleri ve eserleriyle fasılasız inkıtasız meşguliyet böyle bir insan için acil bir zorunluluk konusudur; yalnızlık hoş, serbest zaman en yüksek iyi ve sair her şey lüzumsuz, hayır hatta bir yüktür... Çekim merkezinin tamamen kendisinde olduğunu söyleyebileceğimiz tek insan tipi budur..."
İlk bakışta "ideal" gibi gelen bu tespitlerin pek de ruhumu okşadığını söyleyemeyeceğim. Ne var ki iş okuyup yazma faslına geldiğinde Schopenhauer'ın söylediği pek çok şeyin son kullanım tarihi hiç geçmeyecekmiş gibi duruyor. Mesela her türden ve çok okumayı, o kadar da makbul görmüyor ünlü filozof: "...neredeyse bütün gün okuyan ve arada bir düşünmeksizin, eğlence yahut meşgale ile kendisini eğlendiren kimse, yavaş yavaş kendi kendine düşünme yeteneğini kaybeder, tıpkı at üstünden inmeyen bir adamın sonunda yürümeyi unutması gibi. Birçok eğitimli insanın durumu bundan pek farklı değildir: Okumak onları ahmaklaştırır."

Yazmak konusunda yazdıkları ise hayli ağır deneyimlerin yükünü aktarıyor. "Her şeyden evvel iki tür yazar vardır: Sırf ele aldığı konu için yazanlar ve sadece yazmak için yazanlar. Birinci tür kendisine, insanlarla paylaşılmaya değer görünen düşüncelere yahut tecrübelere sahiptir, ikinci türdekiler ise paraya ihtiyaç duyar ve dolayısıyla esasen para için yazarlar." Schopenhauer'a göre ikinci türde yazarların kaleme aldıkları kitaplar durum anlaşılır anlaşılmaz "derhal fırlatılıp atılmalıdır". Şu ifadeler ise neden mesela "edebiyat camiası", "akademik çevreler" gibi özel tamlamalara sahip olduğumuzu açıklıyor: "Yazarlar genellikle profesörler veya edebiyatla uğraşan kimselerdir, ücretleri düşük ve gelirleri yetersiz olduğundan bunlar çoklukla paraya ihtiyaçları olduğu için yazarlar. İmdi böylelerinin hedefleri ortak olduğu için çıkarları da ortaktır, birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdırlar ve birbirlerini desteklerler."
Bize gelince amacımız bir hoş seda bırakmaktır alemde ve kendimizi anlatmaktır

Ziya Paşa'dan aktardığı bir beyitle ifade ediyor:
"Nadanlar (cahiller) eder sohbeti nadanla telezzüz (lezzet almak)
Divanelerin hem demi divane gerektir."
Şu cümleler ise Shopenhauer yaşasaydı "copyleft"çi (telif hakkı anlamına gelen "copyright" kelimesine karşı özgür yazılımcıların ürettikleri bir kavram) olurdu dedirtiyor insana: "Sanki para lanetlenmiş gibi görünmektedir, ...para için yazmaya başlar başlamaz her yazar derhal soysuzlaşmaktadır. En büyük adamların en iyi eserleri ya hiçbir karşılık beklemeksizin ya da karşılığında çok az bir şey elde ederek yazmak zorunda kaldığı dönemden kalmadır."
Gönülden ve karşılıksız bir birliktelik umuduyla,
Hoşçakalın…
 

Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
yazar'ın diğer yazıları
makale kategorileri
 
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet