KURALLAR VE YASALAR
Merhaba sevgili okurlar, günler su gibi geçip gitmekte. Dün seçimi kim kazanır derken bugün kurulan hükümetin icraatlarını sorguluyoruz. Dün üç aylara kavuşma sevincini, kandilleri kutlarken, Pazar gecesi ilk sahura kalkacağız. Hepinize bu vesile ile hayırlı Ramazanlar dilerim. Haneniz mutlu, sofralarınız bereketli olsun.
Bu yazımda kurallar ve yasalar hakkında düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Çağdaş ve demokrasilerin tam olduğu toplumlarda kurallar ve yasalar yaşamın kolaylaştırmak ve düzeni sağlamak içindir. Kurallara ve yasalara uymak vatandaşlık görevidir. Öyle ki kırmızı ışıkta geçerseniz, hem ceza yiyorsunuz hem de toplum tarafından kınanıyorsunuz. İnsanlar yanındakilerden utandığından trafik polisi olmasa dahi yeşili bekliyor. Bizde olsa basar geçer. Trafiği karıştırma pahasına… Bakın her gün yaşadığımız ve sıklıkla gözlemlediğim trafik olaylarını anlatayım.
Çalıştığım yer Şehit pamir caddesine hakim bir yer. Her gün pencereden dışarıyı izlerim. Yolun soluna tek sıra park parkmetrelerden makbuz almak şartı ile serbest. Ama çoğu makbuz almadan aracını bırakıp gidiyor. Bazıları (gün içerisinde onlarcası) ikinci şeride de park yapıyor. Yolun sağ tarafı ise sol tarafı gibi günün büyük bölümü dolu. Çoğu zaman trafik akışı tek şeride düşüyor. Diyeceksiniz ki Trafik polisleri ve belediye görevlileri yok mu? Var. Ama onlarda artık bu vurdum duymazlıktan kuralsızlıktan bıkmışlar. Devriye halindeki trafik polisi anons ediyor. “Yolun sağına park eden araç sürücüleri, araçlarınıza ceza uygulanacaktır. Araçlarınızı bulunduğu yerden alınız.” “Sol tarafa iki sıra park eden araç sahipleri, aracınıza ceza uygulanacaktır. Lütfen devam ediniz.” Ekip geçerken kontak açıyorlar, ekip geçince kontak kapatıyorlar.
Trafik Şube geçenlerde sürücüleri bilgilendirme ve yaya geçitlerinde yayalara öncelik tanınması hakkında bir eylemleri vardı. İzlerken gülmek geldi ağlanacak halimize. Trafik memuru broşür verip, bilgi sunuyor. Kameralar çekim yapıyor. “Yaya geçitlerinde öncelik yayalarındır. Onlara öncelik tanıyınız. Emniyet kemeri kullanınız. Çocukları arka koltuğa oturtunuz” gibi hatırlatmalar yapılıyor. Broşürü alan yola devam ediyor. Önceliği kendilerine sağlayarak. Bir yandan kuralları anlatıyorlar. Diğer yandan kural ihlali devam ediyor.
Madem trafikten girdik konuya şu servis yolumuzu da bir daha hatırlatalım. PAC ile Üst Geçit arasındaki (Gökmen Petrolün önünden geçen) servis yolu. Bu yol resmen otoparka dönmüş. Dolmuşlar Pac’dan giriyor petrolden geri çıkıyorlar. Pac’daki trafik ışığı olmasa servis yolunu hiç kullanmayacaklar. Dolmuş şoförleri isyanları oynuyor. Belki biliyorsunuz veya bilmeyenler de vardır. Dolmuşlar hareket yeri ile mahallelerindeki duraklara belli bir süre de varmak zorundalar. Yoksa ceza alıyorlar ve araçları bağlanabiliyor.
Aslında şehir içinde bir çok otopark var. 25.000 – 50.000 Liralık arabalara binenler 3,00 Liralık otopark ücretinden neden zorlanırlar? Anlamış değilim. Caddeler araç dolu otoparklar bomboş duruyor.
Diyeceksiniz ki ne yapalım? Bizim insanlarımız yasakları ihlal etmeyi sever. Sevmesinler kardeşim. Halkımın malına ve canına zarar veriyorsa buna dur demeliyiz. Çözümü de aslında çok basit. Yasaları uygulamak. Cezası neyse kesmek. “aracınızı kaldırınız, yoksa ceza uygulanacaktır.” Demeyeceksin. Cezası neyse keseceksin. Gözünün yaşına, arkasındaki dayısına bakmayacaksın. Mobese kameraları kayıt almaya başlasın, görün o zaman kazalar nelerden kaynaklanıyor.
Kurallar yukarıda yazdığım gibi yaşamı kolaylaştırmak içindir. Kuralsızlık ise yaşamı her yönden zora sokar. Trafik canavarlarına kurban olmamak ve trafik canavarı olmamak için kurallara uyalım. Sevdiklerimizi arkamızda gözü yaşlı bırakmamak için, sevdiklerimizin arkasından ağlamak için özellikle Trafik Kurallarına uyalım. Daha güzel bir Türkiye için, daha mutlu ve huzurlu yarınlar için kurallara uyalım.
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!