Skip Navigation Links

Tespit, CHP, Asmalı Kahve Ve Görevden Alma

Tespit, CHP, Asmalı Kahve ve görevden alma 14 hazir

Gazete Köşesi   A+a-

Tespit, CHP, Asmalı Kahve ve görevden alma
14 haziran 2010 tarihinde yazdığım bir önceki köşe yazımın “TDH ve Sarıgül” ara başlıklı bir bölümünde aynen şunları yazmıştım;
“Türkiye Değişim Partisi, Mustafa Sarıgül ile belli bir çıkış yakalamış ve CHP’ye alternatif bir parti olarak, küskünlerin ve kızgınların da başvurabilecekleri bir siyasi hareket olmuştu. Olmuştu ama Kılıçdaroğlu’nun sert esen rüzgârı TDP’nin yelkeninden bir miktar rüzgarı geri çekti. Küskünler son bir umut yeniden CHP’ye yöneldiler. Sarıgül hiç hesap edemediği Kılıçdaroğlu fırtınasından bir şekilde etkilenmiş görünüyor.”
Söz konusu tespitimden yaklaşık bir hafta sonra yani geçen hafta Türkiye Değişim Hareketi lideri Mustafa Sarıgül, CHP’ye şans tanımak adına parti kurmayacaklarını açıkladı. Özetle tespitim doğru, çıktı ve Sarıgül, Kılıçdaroğlu fırtınasından parti kurmayacak kadar etkilendiğini kendi ağzıyla ifade etti. Peki, Sarıgül kötü mü etti? Kesinlikle hayır… Tam tersi sol adına yaptığı çok önemli jestle sol cenahtan büyük takdir aldı…
Asmalı Konak gibi…
Geçtiğimiz cumartesi Belen CHP İlçe Teşkilatı’na gelen CHP Parti Meclisi Üyesi Nihat Matkap’ı izlemek üzere Belen’e gittim. Belen’in meşhur Asmalı Kahvesi, Asmalı Konak gibi tıka basa doluydu. Kılıçdaroğlu’na yönelik sevgi seli Belen ilçemizde de devam ediyordu. Belen gibi yıllardır sağ kesimin borusunun öttüğü bir ilçemizde, CHP Belen’de kahveye sığmadı… CHP Belen Kadın Kolları’da Kılıçdaroğlu rüzgarını daha da hızlandırmak adına hemen kolları sıvayıp, çalışmalarına başlamış…
Samimi siyaset olur mu?
Aklıma gelmişken yazmak isterim. Zaman zaman vefa duygusunu hiçe sayanlar, atlayanlar olur. Vaktiyle Nihat Matkap, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı iken, Kemal Kılıçdaroğlu bürokrattı ve Nihat Matkap’la çalıştı. SSK Genel Müdürlüğü’de yapan Kılıçdaroğlu hemen her vakit Bakan Matkap’la uyumlu bir çalışma sergiledi. Gün geldi, Matkap CHP dışında politikaya ara vermiş bir politikacı olarak bir köşede beklerken, Matkap’ın güvendiği eski bürokratı Kılıçdaroğlı CHP’ye genel başkan oldu. Vefalı genel başkanda birlikte çalıştığı eski bakanını göreve çağırıp, CHP Hatay’ı Nihat Matkap’a emanet ederek, vefa duygusunu gösterdi. Kimileri siyaseten yükseldikçe vefadan uzaklaşırken, Kılıçdaroğlu yıldızı parladıkça, yükseldikçe vefaya yakınlaştı… Dostluğunu da, siyaseti de olabildiğince samimi yapan Kılıçdaroğlu bu yüzden çok tutuluyor, bu yüzden halk ondan müthiş elektrik alıyor…
Elzem olmaz ise…
Bugün ülke genelinde pek çok CHP il, ilçe ve belde teşkilatında mevcut yönetimlerin CHP genel merkezince görevden alınmasını isteyenler vardır. Buna Hatay CHP İl teşkilatı, İskenderun ve Belen teşkilatlarını da katabiliriz. Ancak ben böyle bir gelişmeye en azından şu sıra ihtimal vermiyorum. Referandumun yapılacağını farz edersek en azından 12 eylül 2010’a kadar genel merkezin çok çok elzem olmaz ise hiçbir yerde yönetim değişikliğine gideceğini sanmıyorum. Sakın yanlış anlaşılmasın yazdıklarım birilerini kollayama, savunmaya yönelik satırlar değil sadece durumu tespit eden cümlelerdir…
Kimsenin görevden alınacağı yoktur
Referandum olur veya olmaz onun hemen arkası ya normal ya erken genel seçim olacağı için yine CHP belde, ilçe ve il örgütlerinde boyacı küpü misali bugünden yarına bir değişim göremiyorum. Ancak CHP’li bir belde, ilçe ya da il başkanı aleni bir parti suçu işler, tutulacak hiçbir yanı kalmaz ise belki o vakit zorunluluk gereği görevden alma olabilir. Bu istisnaiyi durumları saymazsak, kimsenin görenden alınacağı yoktur ve alınmayacaklardır da…
Matkap’ın gözüne girmek
Bu arada PM Üyesi Matkap’ın Belen ziyaretinde, bayramdan bayrama CHP İskenderun teşkilatına gelen tanıdık pek çok simayı gördüm. Sonradan öğrendim ki Matkap’ın Hatay gezilerine katılan daha başka kimliklerde varmış. Amaç Matkap’ın gözüne girmek, ona şirinleşmek ve yapılacak ilk genel seçimlerde Hatay CHP’nin Hatay Milletvekili adayı olmak ya da bir sonraki mahalli seçim için şimdiden yatırım yapmak. Elbet bu arkadaşların hesabı da hesaptır. Tutar mı bilinmez ama bu arkadaşların askerliklerini Jandarma yaptıkları kesin!...
Taban dediğin nedir yaaaa?!...
Gerek uyanık partililer, gerekse “taban dediğin nedir ya?” deyip parti tabanını, teşkilatını küçümseyip, birkaç mahalle muhtarı ile 8-10 mahalledeki ileri gelen ailelere güvenen sözde partililer de vardır. Söz de partililer, öz de partili olmadan düşledikleri siyasi hedefe ulaşamazlar. Diyenler hep derler “halkın desteğini almayan hiçbir hareket başarıya ulaşamaz” diye. Doğrudur ancak bu görüşe bir ilave yapmak gerekir. “Halkın desteği yanında parti teşkilat ve teşkilatlarının da siyasetçiye desteği şarttır.” Bu destek yoksa siyasetçi sadece hayal âleminde yaşar…

 

Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
yazar'ın diğer yazıları
makale kategorileri
 
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet