Skip Navigation Links

Bir Köşe Yazısı...

Bir köşe yazısı e-mail: [email protected] İletişim:0 532 728 45 53   Eğitim-İş sendikası Örg&u

Gazete Köşesi   A+a-

Bir köşe yazısı
e-mail: [email protected]
İletişim:0 532 728 45 53

 

Eğitim-İş sendikası Örgütlenme Sekreteri Mustafa Karaçizmeli “Övgü dozunu aşınca” başlıklı güzel bir köşe yazısı yazmış. Bu köşeyi siz okurlarımla paylaşmak istedim. Anlayana çok şey ifade ediyor… İşte o çok anlamlı yazı;
Koskoca imparatorluğu yok eden
Güncel Türkçe sözlükte “yalaka”, dalkavuk, arsız, sırnaşık gibi kavramlarla karşılanmış. Yine farklı ağızlarda farklı anlamlar (geveze, boşboğaz, eğitimsiz, açgözlü, bedavacı, söz taşıyan, arabozucu, asalak, ikiyüzlü…) yüklenmiş. Ancak bu anlamlardan hiçbiri olumlu değil. Nereden çıktı bu kavram diye soruyorsunuz şu anda, hissediyorum. Efendim, bizim ya da tüm ulusların yaşadığı ve yaşamakta olduğu felaketleri şöyle bir hatırlayın. Çok detaya girmeden değerlendirin. Göreceksiniz ki tüm kötülüklerin odağında yalakalar mevzilenmiştir.
Koskoca imparatorluğu yok eden, Osmanlı’nın özellikle son döneminde padişah etrafında halk-halka oluşan yalakalar ordusu değil midir? Musollini’ye, Hitler’e, ‘Führer’im çok yaşa!’ diyenlerin uluslararası faşizme katkıları azımsanabilir mi? Enver Paşa’yı Sarıkamış’a, Napolyon’u doğuya sürükleyenler kimlerdir? Saddam Hüseyin’i halkından koparan, ülkesini işgale, kendisini idama götüren iç etken nedir? Menderes’in etrafında kimler vardı? Diktatörleri kimler yaratmış ya da sonlarını kimler hazırlamıştır? Bir düşünün bakalım.
Çirkinliğe güzellik maskesi hazırlayanlar
Peki, siyasi parti liderlerini rotadan çıkaranlar, demokratik kitle örgütlerini antidemokratik örgütlere dönüştürenler, okullarda çıkarcı idareci yandaşlığıyla huzuru bozanlar, dostlukları bitirenler, azlığımızı yapay çoğaltanlar, gerçek büyüklükleri küçüklerin gözlerinde küçültmeye çalışanlar, kabadayı yaratanlar, çirkinliğe güzellik maskesi hazırlayanlar, sevdiklerimizi bizden, bizi sevdiklerimizden uzaklaştıranlar, düşüncelerimizi öznelleştirenler, hırslarımızı, kinlerimizi bileyenler, sevgimizi, hoşgörümüzü törpüleyenler kimlerdir?
Noterdirler, efendilerini onaylarlar
Elbette yalakalar. Onlar ki varlıklarını efendilerinin yanlışlarına borçludurlar. Bizi ilgilendiren tarafı ise bu yanlışların bedelini ödemek durumunda kalmamızdır. Öyleyse onları bize tanıtacağına inandığım birkaç özelliklerini sıralayayım.
Cesurdurlar; çünkü kimse onlar kadar ucuza satamaz benliğini, kişiliğini. Yiğittirler; en büyük kötülükleri başlatmaktan çekinmezler. Cahildirler; bildikleri efendilerinin bildiğincedir. Ürkektirler; saltanatları efendilerinin saltanatına bağlıdır. Kaypaktırlar; başkalarının zemini üzerinde dururlar. Uysaldırlar; efendilerini rahatlatırlar. Noterdirler; efendilerini onaylarlar. Korkaktırlar; efendisiz kalmak ölümleridir. Liberaldirler; efendileri ve fikirleri değişebilir, uyum sorunu yaşamazlar. Geniştirler; ayranları çok su kaldırır. Yumuşaktırlar; esneme payları fazladır. Boyun kasları gelişmiştir; iyi kafa sallarlar. Burunları ve kulakları keskindir; iyi koku alır, iyi işitirler. Dikkatle bakarsanız etrafınızda birkaç tanesine rastlayabilirsiniz.
Biri diğerini var eder
Çevresindeki yalakalara tahammül edenlere gelince onlar, küçük adamlardır. İşte bu küçük adamlarla onları besleyen ve onlardan beslenen yalakalar arasında olmazsa olmaz bir bağ vardır. Biri diğerini var eder. Farkına varmadan ikisi birbirini yok eder. İşte bu iki tip insana dikkat etmek gerekir. Çünkü bazen kendilerini yok etmekle kalmaz bir grubu, topluluğu hatta ulusu bile yok edebilirler. Tarih örnekleriyle doludur.
Ne mutlu ki; “Tehdide dayanan ahlak, bir erdemlilik olmadığından başka, güvenilmeye de layık değildir. Birtakım kuş beyinli kimselere kendinizi beğendirmek hevesine düşmeyiniz; bunun hiçbir kıymeti ve önemi yoktur. Bir milletin ahlak değeri, o milletin yükselmesini sağlar. Bir millet, zenginliğiyle değil, ahlak değeriyle ölçülür” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu, “Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan…” deyip doğruya kelle veren Pir Sultan Abdal’ın yetiştiği ülkede yaşıyoruz… Kalın sağlıcakla…
Altına imzamı atarım
Evet, Sayın Karaçizmeli aynen bunları yazmış. Beynine, eline ve yüreğine sağlık. Yazdığı her satıra, her cümleye aynen katılıyor ve gözü kapalı imzamı atıyorum. Siz okurlar da bu muhteşem köşe yazısından sonra mutlaka gülümseyecek ve söz konusu tanıma uyanları aklınızdan bir bir geçireceksiniz. Bu tipler de ne de çok çoğalmış değil mi? Dillerim ki yalakalar yerine dik duranların sayısı çoğalır…
 

Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
yazar'ın diğer yazıları
makale kategorileri
 
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet