Sevgili dostlar; Ortalama iki aydır bir sürü şey dinlediniz, okudunuz ve izlediniz.. “Şu seçim belasından kurtulsak da rahatlasak” dediniz.. Bence de öyle..
Bir sürü tezatlıklarla dolu seçim kampanyaları ve anlatılan dünya kadar laf.. Kimin doğru kimin yanlış olduğunu anlamakta zorlanır olduk..
O zaman şuna dikkat edelim:
Gerçek bir sosyal demokrat, gerçek bir ülkücü, gerçek bir hizmet adamı nasıl olmalıdır?
Kim bu vasıfları taşıyor kim taşımıyor?
Sosyal demokrat, sadece söylemlerinde bırakmamalı, aynı zamanda yaşamalı.. Yani düşüncelerini, savunduklarını da yaşam biçimi haline getirmeli. Kendi düşünceleriyle tezatlık oluşturmamalı..Emekten, hak ve adaletten bahsederken de uygulamada tam tersini yapmamalı!!!
Yani özün ve sözün bir olacak..
Bir ülkücü de, dokuz ışık doktrinine uygun, saygılı, beyefendi, vatanını, bayrağını ve milletini her şeyin üstünde tutan ve de kendini toplumuna hizmete adamış olmalı..
Gerçek bir hizmet adamı da, hizmet etmek için geldiğini söylerken de kelime oyunu oynamamalı..
Kendine ve yakın çevresini ihya etmek de hizmetin bir türlüsüdür.. Kimse yalan söylemiyor bu durumda.. Memleketine hizmet etmek için önce kendinle barışık ve tutarlı olmak zorundasın!!!
Sahte değil, gerçek olacaksın..
Maske takmayacaksın..
Sadece ve sadece doğruları söyleyeceksin..
Önce sen inanacaksın, sonra da başkalarını da samimiyetinle inandıracaksın..
Bu durumda kim size daha inandırıcı ve samimi geliyorsa O’na oyunuzu verin..
Etrafındaki üç-beş kişiyi trilyoner yaparak ve sadece kendine Müslüman olarak hizmet etmiş sayılmazsın..
İskenderun’un saygı ve sevgiye, birlik ve .beraberliğe ihtiyacı var..
“Bunlar yok mu ki?” Diye sorabilirsiniz..
Büyük oranda yok!!!
Bir Gaziantep ve Kayseri örneklerinde olduğu gibi tek vücut olma durumu yok maalesef..
Demek ki sorunun kaynağı fertlermiş.. Önce özümüz ve sözümüz bir olacak.. Sonra da memleketimizin güzel insanlarını da buna inandırmak zorunda olacağız..
Haydi kalın sağlıcakla..
 

Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!