Bazen gergin, bazen neşeli ve bazen de değişken bir hal alırız..
Dün biraz daha farklı bir ruh hali içerisindeydim..
Daha çok Ata’ya duyduğum özlemin yarattığı duygu dolu bir gün..
Türkiye’de olup bitenleri takip ederken hem bir gazeteci hem de bir vatandaş olarak, zaten özlüyorum her gün Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü..
Hani Midas’ın Kör Düğümü diye bir meşhur tiyatro oyunu var..
İskenderun’a da gelmişti bu oyun..
Baştan sona mükemmel ve günümüze uyarlandığında, gerçekten de Midas’ın kör düğümünü aratmayan manzaralar yaşanıyor benim ülkemde..
Delinin biri kuyuya bir taş atıyor kırk akıllı çıkaramaz misali..
Takıldık gidiyoruz düğüm düğüm..
Dış mihraklar aramıza bir nifak tohumu ekiyor ve peşinden de elimize bir kör düğüm veriyor, çözebilirsen çöz..
Çözemedik onlarca düğümü..
Ama boğazımız düğüm düğüm zaten ya Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü sonsuzluğa uğurladıktan sonra..
Tam 72 yıl geçti ya.. Varsın 7200 yıl ve hatta 72 bin yıl geçsin ne farkederki..
Ben düğümleri bıraktım elimden uğraşmıyorum bir süredir..
Zaten boğazım düğüm düğüm çözülmüyor yıllardır Ata’ya duyduğum özlemle..
Ne ilkeleri, ne devrimleri anlaşılabildi gerçek anlamda..
Anlamadılar..
Herkes çekti bir tarafa ve oldu bir düğüm yine..
Çözebilirsen çöz düğümü..
Günlük yaşamda da var ya düğümler..
Aile içerisinde ve iş yaşamımızda.. Verirler eline düğümü ve çözebilirsen çöz..
Dağılır aileler ve şirketler..
Aman Yüce Rabbim korusun benim milletimi.. Düğümleri bırakın artık elinizden.. Başımız eğikken düğümleri çözmeye, göremezsin önünü..
Unut düğümü unut! Kaldır başını ve sadece ileriye bak!!!
Atam İzindeyiz derken, gerçekten tatil anlamında bol izin yapıyoruz mu olsun, yoksa yolundayız anlamında izindeyiz mi?
Bırak düğümleri be kardeşim bırak.. Ata’n ne dediyse, günümüz şartlarına uyarla ve sadece ileriye bak..

Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!