İSKENDERUN BELEDİYE BAŞKANI CİVELEK “MUSTAFA KEMAL SAYESİNDE KAN VE REVAN İÇİNDE DEĞİLİZ!”
İşçi Partisi 9.ncu Olağan Kongresini 3.M Garden salonunda gerçekleştirdi. Kongre açılışını İlçe Başkanı Emilhan Güçlü yaptı. Açılıştan sonra Divan başkanlığı seçimlerine geçildi. Divan başkanlığına Uzun yol kaptanı Can Pamir, yazmanlıklara İSÇEİD Başkanı Bayram Özarslan ve Jale Küçük seçildiler.
Kongre saygı duruşu, istiklal marşı okunduktan sonra sırası ile partinin faaliyet raporu, mali raporlar okundu ve aklandı. Daha sonra dilek ve temenniler bölümünde çok sayıda konuşmacı konuşmalarını sundular. Kongrede katılan konuklarda söz verildi. Dilek ve temenniler bölümünden sonra seçimlere geçildi. Seçimlere tek liste gidildi. Kongre sonunda İlçe başkanlığına Matematik Öğretmeni Nurettin Önder, İlçe yönetimine MKÜ Su Ürünleri Mühendislik Bölümü Öğrencisi Mehmet Albayarak, Mimar Pınar Yörenç, Öğretmen Fatih Şirin, Esnaf Vecih Tayhoş, Emekli Refika Bilir, Esnaf Beşar Baysoy, Esnaf Sezai Ünlü, Esnaf Süleyman Yeşil yönetim kuruluna seçildiler. Böylece İskenderun İlçe yönetiminde yeni bir dönem başladı.
İşçi Partisi İlçe kongresi aynı yerde birde geniş katılımlı kongre sonunda kutlama yemeği verildi. Yemek türkü ve sohbetlerle son buldu.
İlçe kongresine İskenderun Belediye Başkanı Dr.Yusuf Civelek, Türkiye Çevre Platformu Ortak Sekreteri Oktay Demirkan, İskenderun Demir Çelik Çalışan ve Emeklileri Derneği başkanı Bayram Özraslan, CHP İskenderun İlçe Başkanı Dr. Süleyman Uyar, MKÜ Öğretim Üyesi Prof.Dr.Ercan Enç, İşçi Partisi Hatay İl başkanı Bülent Sakuçoğlu, Nardüzü Belediye Meclis Üyesi Hasan Karaaslan, Eğitim İş İskenderun şube sekreteri Adnan Çelik, EMEP yöneticisi Hüseyin Aydın, Emekli Sen İskenderun Şube Sekreteri Hüseyin Güler, TEMAD Başkanı Kazım Çakır, İskenderun Kültür ve Dayanışma Derneği yöneticileri Halef Akın, Adnan İşler, ABADER Derneği Başkanı Yaşar Bilgin ve TGB İskenderun şube başkanı Barış Özer katıldılar.
Kongrede İskenderun Belediye BaşkanıDr.Yusuf Civelek, Eğitim İş İskenderun şube sekreteri Adnan Çelik, Türkiye Çevre Platformu Ortak Sekreteri Oktay Demirkan, TGB İskenderun Şube Başkanı Barış Özer, MKÜ Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ercan Enç birer konuşma yaptılar.
Ortadoğu’nun Durumu İçler Acısıdır.
Belediye Başkanı Civelek: “İşçi Partisi İskenderun 9.nci kurultayına katıldığım için mutluyum. Hep birlikte bir aradayız ve Ortadoğu’nun durumu içler acısıdır. Bütün komşularımız ateş içindedir. Onbeş yıl önceki Yoguslavya’nın durumu ortadadır. Dünya da 1.5.milyon Müslüman yaşamaktadır. Bunların içinde sadece Mustafa Kemal ve arkadaşlarının sayesinde laik ve demokratik bir ülkede yaşıyor ve diğer ülkeler gibi kan ve revan içinde değiliz. Onların altında dünyanın en zengin petrol ve doğal gaz üstünde ise birbirlerini boğazlıyorlar. Afganistan’dan tutun bütün libya’ya kadar ne yazık ki öyledir. Biz Mustafa Kemalin kurduğu laik ve demokratik rejimi koruyacağız, yarın çocuklarımız Ortadoğu ülkelerinin durumuna düşmesinler diye” alkışlarla konuşmasını tamamladı.
Emperyalistler Türkler ve Kürtler İçin Elma Şekeri Hazırlamışlar!
Prof.Dr.Ercan Enç: “Emperyalistler Türkler ve Kürtler için bir elma şekeri hazırlamışlar ve daha sonra elma şekerini kendileri sapını ise Türkler ve Kürtlerin elinde kalacaktır. Türkiye’nin mevcut hali ile bölünmesinin imkansız olduğunu Amerika görmektedir. Bölmenin yolu olarak önce büyütme, sonra küçültme projesini öne koymuştur. Projeye göre; Kuzey Irak ile Türkiye, Suriye’nin Kuzeyi ile daha ilerdeki İran’daki Kürtler Türkiye ile birleşecektir. Ekonominiz cari açık olmadan, borçlanmadan, bir türlü büyüyememektedir. Temel sorununuz enerjidir. Dolaysıyla siz Irak’ın doğusundaki enerji zenginliğine kavuşmuş olursunuz diyorlar. Kürtler için ise Irak’ın kuzeyinde tek başınıza yaşamanız mümkün değildir. Böylece Türkiye, Suriye Kürtleri ile birleşirseniz böylece Akdeniz’e açılan bir kapı olur. Parçalara bölünmüş Kürtler birleşir daha sonra uygun zamanda Allaha ısmarladık dersiniz” diyerek konuşmasını tamamladı.
Amaçlarımızı Hayata Geçirmek İçin Zorlu Bir Mücadele Veriyoruz.
Oktay Demirkan: “Türkiye’de anti-emperyalist mücadele alanı daha var. O da çevre mücadelesidir. Bazıları Avrupa ve ABD için gelişmiş ülkeler diye bahsederler, biz ise sözde gelişmiş ülkeler deriz. Çünkü, yaptıkları gelişmişlik adına doğru şeyler değildir. Örnek kendi ülkelerinde kullanmadıkları kirli teknolojilerini nükleer ve termik santralleri bizim ülkemizde çok rahat pazarlayabilirler. Bunları yaparken hükümetimizle işbirliği halinde topraklarımıza yerleşmesi için bir takım yasaları çıkartırlar. Bizim bölgemize de ülkemizde çevre duyarlılığı ve demokrasi kültürü yeterince olgunlaşmadığı için bu Avrupa’da artık kullanılmayan termik santraları bizim ülkemize gönderiyorlar. Hükümet ise bunları yatırım adı altında ülkemize sokmaktadır. İskenderun’da organize sanayi bölgesinde ormandan gasp ettikleri yere iki termik santral daha yapıyorlar. Buranın metre karesi 1 liradan yani bin dönüm arazi bir takım yatırımcılara tahsis edilmiş. Doğu Karadeniz bölgesindeki HES’lere karşı kadın, erkek büyük mücadele yürütmektedir. Bu direnişi örnek alınarak bu bölgemizdeki yapılmak istenen termik santralarla karşı mücadele başlatabiliriz.” Diyerek sözlerini bitirdi.
Eğitim İş Anti-Emperyalist Örgüttür!
Adnan Çelik: “Eğitim İş’in tüzüğünde “bilimsel, laik, halkçı ve parasız eğitimi savunan anti-emperyalist bir örgüttür”. Tanımı ve kararı vardır. İşçi partisinin yürüttüğü mücadeleyi önemsiyoruz çünkü, İşçi Partisi Kemalist çizgide bağımsızlıkçı, aydınlanmacı, emperyalizme karşı bu ülkenin bağımsızlığını savunan bir çizgide olduğunu görüyoruz. Eğitim İş de mücadelesinde AKP gericiliğine ve emperyalizme karşı mücadele verdiği için partinin politikalarına önem vermektedir. Biz kendisini anti-emperyalist gören herkesin bir arada olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu ülkenin bağımsızlığı için mücadele etmez isek yarın sendikalar için mücadele edecek alan kalmayacaktır. Bizler 1919’daki iştirakçı Hilmilerin durumuna düşmeyeceğiz. Mustafa Kemaller Anadolu’da kurtuluş savaşı verirken, İştirakçı Hilmiler İstanbul’da işgal bölgesinde grev örgütlüyorlardı. Biz öyle bir yanlışa düşmeyeceğiz. Emek ve laik eğitim mücadelesini vereceğiz ama özgür ve başı dik ülkenin mücadelesini başat haline getireceğiz.” Dedi.
Çuval Geçirerek 2013’de Mücadelemize Hızlı Başladık.
Barış Özer: “ Şartlar son derece zorlaşmaktadır. 2012 Yılı devrimci mücadelenin şaha kalktığı bir yıl olmuştur. 2013 Yılı şartların zorlaştığı ve mücadelenin daha da yükseldiği bir yıl olacaktır. 2013’de hızlı bir girişi yaptık, Amerikan askerlerinin başına çuval geçirerek mücadeleyi başlattık. Antep’te Amerikan askerleri korkularından yerlerinden çıkamıyorlar. Yemekleri bile Amerika’dan geliyor. Daha dün Marmaris’te arkadaşlarımız çuvallarla gezerken gözaltına alındılar. Ama biz bütün gücümüzle mücadeleye devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.