Fahreddin Osmanca, kentimizin yeni nesil tarihçilerinden biridir. Bugün birçok platformda yazılarına ve araştırmalarına devam eden Osmanca, yaklaşık 10 yıl önce başladığı bu zorlu yolculuğuna tanıklık ediyoruz.
Kendisini 'üzerine vazife olmayan işleri yapmaya talip bir memur' olarak tanımlayan bu genç tarihçi, söz konusu söze uygun bir şekilde 10 yıl önce kentin tarihini araştırmak üzere yola çıkarken büyük bir eksiklik tespit etti. Şehrin geçmişine ışık tutan bir arşivin olmaması onu yıldırmadı; aksine, 'madem kentin arşivi yok, ben neden biriktirmiyorum' diyerek geleceğe bir miras bırakmaya karar verdi. Ardından iptidai şartlarda oluşturduğu bu arşiv, kısa sürede hepimizin onu güzel işlerle anmasına vesile oldu.
Halen araştırmalarına ve yazılarına devam eden Osmanca, depremden yaralı kurtulup Ankara'ya taşındı. Geçtiğimiz günlerde ise depremden büyük zorluklarla çıkardığı eserlerini Türk Tarih Kurumu'na bağışladı. Fahreddin Osmanca, kendi imkanlarıyla bir değer oluşturdu, geliştirdi ve şehrimizi kıymetlendirdikten sonra hiçbir karşılık beklemeden Türk Tarih Kurumu gibi ülkemizin gözbebeğine bağışta bulundu. Kendisi, şehrimizdeki her gence örnek olacak bir azme sahiptir; bizler de bu başarı için kendisine teşekkür ederiz.