Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, 2017 yılında Antakya’ya giderek vatandaşları kentsel dönüşüm için ikna etmeye çalıştığını ancak ikna edemediğini, sol fraksiyonların orada vatandaşı tahrik ettiğini ve depremde Antakya’nın yüzde 90’ının yok olduğunu söyledi.
Gölcük Merkez Mahallesi 1. Etap Temel Atma Töreni bugün Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin katılımıyla gerçekleşti. Açılışta konuşan Bakan Özhaseki şunları söyledi: “Şu 1 milyon 905 bin vatandaşımız şu anda evlerinden uzaktalar. Ya konteynır kentlerde yaşıyorlar ya kira yardımında bulunuyoruz ya da sosyal tesislerimizdeler. Emin olun oralarda vatanından uzakta yaşamak, konserler içerisinde hayat sürebilmek çok Kolay bir şey değil. Onları inşallah yerine yerleştirinceye kadar onları evlerine sağlıklı bir şekilde oturtuncaya kadar hiçbirimiz tatil yapmayacağız. Gece gündüz çalışacağız. Inşallah o insanlarımızın duasını almaya gayret edeceğiz.
�"HATAY’IN MERKEZİNİ İNŞA EDECEĞİZ"
�Ben bu hafta da Hatay'da olacağım. Yaklaşık bir beş bin konutun daha inşaatına başlıyoruz. Hatay'ın merkezini de aynı şekilde biz inşa edeceğiz. Çünkü o merkezler o meydanlar geleceğe kalacak, herkesin iftihar ettiği, kendi şehrinin meydanı olarak kartpostallara konu olan yerler.
HİÇBİR YAPININ YAPILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ"
Bu aralarda yanlış bir yapı olmasın istiyoruz. Ama dikkat ettiğimiz bir şey var. Bundan hiç taviz inşallah bundan sonra vermeyeceğiz. Birincisi fay kırıklarının olduğu yerden fay hatlarının geçtiği yerde asla ve asla yapı olmayacak. Yapı yasağı var Ikincisi deri yataklarının bulunduğu yerde hiçbir yapının yapılmasına izin vermeyeceğiz. Sıvılaşmanın olduğu yerde de hiçbir şekilde yaklaştırma yaptırmayacağız. Ama önemli bir prensibimizde inşallah bundan sonra sıfır toleransla bu işlere devam edeceğiz Şöyle düşünün.
�"ORADAKİLER CAN DEĞİL Mİ?"
�Uzak yolculuklara giderken ben bazen pilotta, kabinde, pilotların yanına oturduğum oluyor. İki pilot yan yana oturuyorlar, birisi ziyarete komut veriyor, yirmi kadar komut tahminim. O komutları harfiyen tartışmadan, öbürüsü yerine getiriyor ve havaya öyle Niye? Üç yüz dört yüz kişiyi yukarı kaldırıyorsunuz. Bir yere götürüyorsunuz. Taviz yok orada. Fakat içinde 300-400 kişinin yaşadığı evlerimizi yaparken başında bu işi yapan arkadaşlar projesini derken, demirleri biraz eksik koyuyor, bir şey olmaz, ne olacaksa devam et diyor. Eskiye demirlerine dikkat etmiyor. Ne olacak ki canını iki demirden bir şey olmaz diyor. Sulamayı unutuyor, aldırış etmiyor. Üstüne iki kat daha koy abi, bir şey olmaz diye bir mantıkla devam ediyor. Böyle bir şey olabilir mi? Oradakiler can değil mi uçaktakiler ne kadar cansa, ne kadar kıymetliyse evlerimizde oturan, bizim yavrularımız, annelerimiz, eşlerimiz de en az onlar kadar kıymetli.
�"ÇOK ŞÜKÜR AKLIMIZ VAR"
�Allah'a şükür bizler çalışkan bir milletiz. Hem de gayretli bir milletiz. Okullarımız var, tahsil insanlarımız var, bilim adamlarımız var onların yol göstericiliğinde konutlarımızı hem sağlıklı hem de kimlikli bir şekilde artık yapmamız lazım. Böyle olmazsa her seferinde dizimize vururuz, ağlamaya devam ederiz. Mevlana Hazretleri diyor ki akıl bize vurup ah etmek için değildir, ibret almak içindir diyor. Bu akıl da bize onun için verilmiş. Çok şükür bizim de aklımız var, fikrimiz var, gayretimiz var. Bundan sonra inşallah bizler de öyle konutlar inşa edeceğiz ki dokuz dereceye kadar bile olsa deprem, hiçbirimiz yerimizden kımıldamadan hayatımızı sürdüreceğiz. Burada işin üç tane var. Birisi bakanlık, doğru. İstanbul içinde, Kocaeli için de, her yerde kentsel dönüşüm için bakanlık olmazsa olmaz.
"İŞİN UCUNU BIRAKMIYORLAR"
�Elinde rezerv alanlar var, imkanlar var, para veriyor, kira yardımında bulunuyor. Tamam bunları yapalım diyor. Hiçbir parti farkı gözetmeksizin ki Iki, kentsel dönüşüm yapmak istiyorsa, başımın üstünde yeri var, kapımız sonuna kadar açık. Ikincisi, belediyelerimiz. Işte bakın burada belediye gayret ediyor, işin ucunu bırakmıyor. Seneler de geçse şimdi mutlu sona doğru ulaşıyoruz. Üçüncüsü de vatandaşlarımız ne olur kentsel dönüşüm yapmak isteyen belediye başkanlarına yardımcı olun. Uyumlu olun. Ona elinizden gelen yardımı yapın. Eğer bu ilişkiden herhangi birisi geriye çekilirse emin olun işin sonunu getiremeyiz.
"MANİ OLMAYA ÇALIŞTIM"
Bir tarihte ben Hatay'a gittim Kentsel dönüşüm için 2017 yılı diye hatırlıyorum. Orada kentsel dönüşüm yapacağız. Yıkıma başlıyoruz. Fakat bir grup da milleti tahrik etmiş, ellerinde pankartlarla beraber oradaki protokole bağırıyorlar, çağırıyorlar, protesto ediyorlar. Mani olmaya çalıştım Sonra da kendilerine söz verdim. Sabaha kadar oturacağım burada sizinle tek tek dertleşeceğim. Elimizden geleni yapacağız inşallah dedim. Tamam dediler ama sabaha kadar ben onları ikna edemedim.
�"İKNA EDEMEDİM"
�Özellikle aşırı sol fraksiyonlar bölücü bir takım örgütler, vatandaşı orada tahkir çekmişler. Belediye başkanını yuhaladılar. Sessizce bırakıp gitmek zorunda kaldı adamcağız. Ben de çıktım onlara deprem bölgesinde olduğumuzu, yakın bir gelecekte Hatay'da büyük bir depremin olacağını, içinde eşlerimizi, yavrularımızı, sevdiklerimizi kaybedeceğimizi böyle bir sonuçla karşılanmadan evlerini yapmak için Ankara'dan oraya kadar geldiğimi ne tür fedakarlık gerekiyorsa hepsini yapacağımı şeref sözü vererek anlattığım halde ne yazık ki ikna edemedim.
"ANTAKYA’NIN YÜZDE 90’I YOK"
�O tahrik edenler pankartlarla siyasi sloganlar açarak bu işi yapmaya çalışan belediye başkanına mani olanlar üzülerek görüyorum ki galip geldiler. Yaptırmadılar. Deprem olduğunda hiç baktığım yer orasıydı. Antakya'nın şu anda yüzde 90’ı yok arkadaşlar. Antakya'nın yüzde 90’ı yok şu anda. O yüzden bizim hepimizin el birliğiyle bu işin içinden çıkmamız lazım. İstanbul'u da hazırlamak lazım. Kocaeli'mizi de hazırlamamız lazım. Gölcük'ümüzü de hazırlamamız lazım.
�"ELİMİZDEN GELENİ YAPALIM"
�Özellikle 99’dan önce yapılmış olan binaların hepsinin risk taşıdığını bilelim. Güçlendirebilen güçlendirsin. Eğer mahalle olarak anlaşılabiliyorsa belediye lütfen müracaat edin. Onlar sizin önünüze düşsünler. Orada kentsel dönüşüm yapalım. Biz de elimizden geleni yapalım. Bu iş için doğrusu biraz önce de söyledim. Bilgimiz var. Birikimimiz var. Bu işlerin içinden Allah'ın izniyle çok rahat çıkabiliriz.“