Binalarda depreme dayanıklı kaliteli deprem çeliği kullanılmasının öneminin 6 Şubat sabahı yaşanan yıkıcı deprem felaketi ve ardından devam eden depremler sonrası gündemdeki yerini korurken, Baştuğ Metalurji Genel Müdür Yardımcısı Emrah Uğursal'ın Prime Dergisi'ne yaptığı açıklamalarda bölgenin inşasında Türk Çelik üreticilerinin rolüne dikkat çektiği sözleri, inşaat sektörünün hatalardan ders çıkarması konusunda da yol gösterici niteliğinde.

 

Türkiye’nin lider çelik üreticilerinden Baştuğ Metalurji’nin Dış Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Emrah Uğursal, Prime Dergisi’ne çelik sektörü hakkında açıklamalarda bulundu.

 

 

 

Baştuğ Metalurji Genel Müdür Yardımcısı Emrah Uğursal, "deprem felaketlerinde yıkılan 11 Büyükşehirin yeniden ayağa kaldırılmasında, bölgenin yeniden inşasında ihtiyaç duyulacak kaliteli, nitelikli ve uygun fiyatlı malzemelerin teminini rahatlıkla sağlayabilir" dedi.

 

Prime Dergisinin sorularını yanıtlayan Baştuğ Metalurji Genel Müdür Yardımcısı Emrah Uğursal, çarpıcı açıklamalar yaptı.

 

Depremin çelik sektörüne etkileri ve deprem bölgesinde ihtiyaç duyulan yeniden inşa çalışmaları sırasında ortaya çıkacak çelik talebine yönelik değerlendirmeleriniz neler?

 

6 Şubat günü gerçekleşen depremler bölgede büyük bir can ve mal kaybına yol açmasının yanı sıra çelik üretimlerini de durdurdu. Fabrikalardaki hasar yerleşim yerlerine göre çok daha az olsa da başta personel sıkıntısı ve çelik üretiminin yarıda kesilmesi kaynaklı zararlar sebebiyle yeniden üretime başlanması zaman aldı.

 

Baştuğ Metalurji olarak maalesef 4 çalışanımızı toprağa verdik, değerli arkadaşlarımızı rahmetle anıyoruz. Ayrıca çok sayıda çalışanımız yakınlarını kaybetti. Başta İskenderun ve Osmaniye olmak üzere hasarlı evlerinde yaşama olanağı kalmadığı için, bölgede ciddi bir göç yaşandı.

Çelik Üreticileri Derneği’nin yayınladığı Şubat çelik üretimi istatistiklerinde de görüldüğü üzere, Türkiye son 13 yılın en düşük aylık rakamı olan 2,1 milyon ton üretim yapabildi. Çelik sektörünün deprem öncesinde içinde bulunduğu enerji fiyatları ve değerli TL kaynaklı yüksek maliyetler hâli hazırda üretime negatif ve ithalata pozitif etki yapmaktaydı. Zaten zorlu olan şartlarda Ocak’ta 2,6 milyon ton üreten Türk çelik sektörü Şubat ayında büyük oranda deprem kaynaklı bölgesel duruşlar nedeniyle Ocak ayına göre 500.000 ton üretim kaybı yaşadı.

 

Türkiye’deki çelik kapasitesinin üçte birinin depremden etkilenen bölgede bulunduğu göz önüne alındığında, ihtiyaç duyulması beklenen talebin karşılanmasına yönelik neler söyleyebilirsiniz?

 

“Nasıl ki dünyanın en gelişmiş ülkelerinden ABD, ülke içindeki yatırımlarda yerli çeliğin kullanımını şart koşuyor veya destekliyorsa, rekabetçilikten ödün vermeden benzer bir uygulama Türkiye’ye de uygun olacaktır”

 

 

Dergimizin okuyucularının da bildiği gibi, Türk demir çelik sektörü başta inşaat malzemesi olarak kullanılan uzun ürünler olmak üzere yüksek kapasiteye ve esnekliğe sahiptir. Hâli hazırda gerek uluslararası gerek de yerel piyasa şartları nedeniyle son aylarda sektörümüzün çelik üretiminde kapasite kullanımı %60’larda gerçekleşmekte. Ayrıca özellikle uzun ürünlerde ihracatımızın azaldığı bir dönemden geçiyoruz.

 

Sektörümüz gerek kapasite gerek teknik altyapı olarak bölgenin yeniden yapılandırılmasında ihtiyaç duyulacak kaliteli, nitelikli ve uygun fiyatlı malzemelerin teminini rahatlıkla sağlayabilir. Ayrıca yerli çeliğin kullanılması gerek katma değer gerek de istihdam anlamında ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır. Nasıl ki dünyanın en gelişmiş ülkelerinden ABD, ülke içindeki yatırımlarda yerli çeliğin kullanımını şart koşuyor veya destekliyorsa, rekabetçilikten ödün vermeden benzer bir uygulama Türkiye’ye de uygun olacaktır.