HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı, Öz Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı ve HAK-İŞ Kamu Çerçeve Protokolü Koordinasyon Kurulu Başkanı Yunus Değirmenci, kamu kurum ve kuruluşlarında 700 binden fazla işçiyi ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolüne ilişkin titiz bir çalışma yürüttüklerini belirterek, “HAK-İŞ olarak, Kamu Çerçeve Protokolü kapsamında yürüttüğümüz çalışmalarımızı tamamlayarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımıza sunma aşamasına geldik” dedi.
HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı, Öz Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı ve HAK-İŞ Kamu Çerçeve Protokolü Koordinasyon Kurulu Başkanı Yunus Değirmenci, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın liderliğinde Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolünü en kapsamlı ve başarılı bir şekilde gerçekleştirmek için çalışmalarımıza başladık.
Kamu kurum ve kuruluşlarındaki 700 binden fazla işçiyi ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolüne ilişkin titiz bir çalışmayı hayata geçirdik.
HAK-İŞ Kamu Çerçeve Protokolü Koordinasyon Kurulumuzu oluşturarak, kamuda örgütlü sendikalarımızın taleplerini aldık.
HAK-İŞ olarak, kendi içsel çalışmalarımızın yanı sıra, TÜRK-İŞ ile de ortak bir çalışmayı hayata geçirdik. HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ Kamu Koordinasyon kurulları olarak iki kez bir araya geldik. Ayrıca teknik uzmanlarımız da çalışmalar yaptılar.
HAK-İŞ olarak, Kamu Çerçeve Protokolü kapsamında yürüttüğümüz çalışmalarımızı tamamlayarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımıza sunma aşamasına geldik. Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolünün temsil ettiğimiz kamu işçilerinin beklenti ve sorunlarını çözecek şekilde olması için kapsamlı bir çalışmayı hayata geçirdik.
Hep birlikte göstereceğimiz çaba ve gayretlerimizle, Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolünü en kısa zamanda çalışanların lehine önemli kazanımlarla sonuçlandırmaya çalışıyoruz.
Sosyal diyalog mekanizmasını etkin bir şekilde işleterek, görüşmelerin en kısa zamanda tamamlanmasını, çalışanların sorunlarının giderildiği, ücret ve sosyal haklar başta olmak üzere çalışanların taleplerinin karşılandığı Türkiye’ye yakışır bir toplu iş sözleşmesini uzlaşma ve barış içerisinde sonuçlandırmayı temenni ediyoruz.”