Skip Navigation Links

“Yem ve İlaç Fiyatlarını Düşürün”

Besiciler 'Ucuz, Et, Ucuz Süt Ve Peynir Yemek İstiyorsanız, “Yem ve İlaç Fiyatlarını Düşürün”

“Yem ve İlaç Fiyatlarını Düşürün”

Yerel   A+a-

 
Peynir fiyatları ile gündeme gelen isyanların nedenlerini küçükbaş ve büyükbaş hayvan besleyenlerle görüştük. Hatay'ın Dörtyol ilçesinde hayvan besleyenlere, mandıracılara et fiyatlarının, süt fiyatlarının, peynir fiyatlarının neden arttığını sorduk.
 
Besicilere hayvancılığın devam etmesi için neler yapılmalıdır? Halkın daha ucuz et, süt, peynir nasıl yiyebileceğini sorduk?
 
Hayvancılığın önümüzdeki dönemde hangi çıkmazların beklediğini sorduk.
 
Bazı mandıracılar ve besiciler dertlerinin çok olduğunu ama çözüm noktasında artık beklentilerinin bittiği gerekçesi ile konuşmak istemediler.
 
Küçükbaş hayvan besicisi Ahmet Esen önceleri 500 koyun beslerken bu gün 200'e düşürdüğünü söyledi. Yine büyükbaş hayvan yetiştiricisi Murat Ersoy 300 büyükbaş hayvan beslerken bu gün 100 civarında hayvana indirdiğini söyledi. Her ikisinin nedeni: Yem ve ilaç fiyatlarının çok yüksek olmasından kaynaklandığını ve bu sorun çözülmez ise hayvancılığa veda edileceğinin altını çizdiler.
 
Ahmet Esen (Küçükbaş Hayvan Besicisi)
 
Benim baba mesleğim olarak sürdürüyorum, son beş yıldır tam kapasiteli bir çiftlikte yapıyorum. Üç yıl büyümeye gittik, son iki yıldır ise küçülmeye gidiyoruz. Bazı hayvanlarımızı kesime göndererek, yem, aşı ve işçilik maliyetlerini karşılamaya çalışıyoruz. Normalde 500 hayvanım vardı, şu anda 200 hayvana düşürdüm. Nedeni ise yem fiyatları arpayı bir buçuk yıl önce 1 lira 80 kuruşa alırken, devletten şimdi 5 lira 60 kuruştan alıyorum, o zaman saman kilosu 50 kuruşken şimdi 2.80 olmuştur. Mercimek samanını şimdi 7 lira iki yıl önce 2 liradan alıyordum. Bu zamlar karşısında biz küçülmeye gitmek zorunda kaldık. Aşıyı giden sene 180 liraya alırken, dün 800 lira verdim. Bu zamlar karşısında kar gibi eriyoruz. Süt ürünlerini iki yıl önce kendim değerlendiriyordum.
 
İki yıl önce süt ürünlerini değerlendiriyordum. Koyun yoğurdu, peyniri, çökelek gibi ürünler yapıyordum. Koyun yoğurdu çok da güzel oluyordu, koyunları süt yemi veriyordum, o zaman süt yemi 80 lira idi, şimdi 400 lira oldu, süt yemi veremez duruma gelince artık koyunların sütü düştü ve ancak kuzulara yetmektedir. Bizim girdiler yükselince bu ürünlerimize yansıyor, bundan da tüketiciler de etkilenmektedir. Zincir marketler bizden düşük verebilirler onların katkı maddesi kullandıklarını düşünüyorum. Biz orjinel yapıyoruz, hiçbir katkı maddesi kullanmıyoruz. Onların fiyatına satmamız mümkün değil, o yüzden süt, yoğurt ve peynir gibi ürünlerimizi durdurduk.
 
Et fiyatları bizi kurtarmıyor, hayvanın et tutması için arpa yedirmek zorundayız, arpa fiyatları dersen almış, başını gitmiş,devlet dersen yıllık hayvan başına 18 lira bana destek çıkmaktadır. Benim zaten 18 kiloyu devletin bir yılda verdiğini 18 günde bitirmektedir. Biz arpayı özelden 7 liranın üzerinde alıyoruz, sezon sonu kış geldi bu 10 liraya çıkacaktır, ben on liraya arpa alarak, hayvanı beslemem mümkün değildir. Ne besici ne de kasap et fiyatlarından memnun değildir, besiciler kemikli eti yani karkas eti kasaba 90 liradan veriyorum bana maliyeti ise 100-110 liradır. Yani ilaç ve yem fiyatları düşsün biz de tüketiciye ucuz et, süt, peynir verelim.
 
ŞU AN İTHAL ET PAHALI, YERLİ ET UCUZ!
 
Eskiden 300 kiloluk dana bin dolara geliyordu, gelip limanlarda ülkeye dağılıyordu, dolar 8 lira iken yurtdışından gelen malın fiyatı 8 bin lira oluyordu, şimdi dolar 18 liranın üzerinde, zaten ithal hayvanın girişi azaldı. Tam aksine ihracat başladı, biz buradan 250-300 dolara hayvan gönderiyoruz, bu durum işi bir şey, biz de kazanıyoruz ama et fiyatları baskılanıyor. İhracat olmasına rağmen et fiyatları üreticiye yansımadı, et halen 140 liradır, belki et ve süt kurumundan ete zam gelir diye bir açıklama yapılmadı. Bizim gibi üreticiler yurt içine satıyor ve kurtarmıyor, yurt dışına satarsak bizim karımız fena değildir.
 
Devletten Tek Bir Beklentiniz Var:
 
Depolarda arpa, mısır gibi yemler olduğunu biliyorum. Bezim devletten tek bir beklentimiz var, bu beklentimiz ise yem ve ilaç yani aşı sorunun çözülmesi ve ucuzlamasıdır. Bu iki kalem ucuzlasın biz de tüketiciye 100 lira ve aşağısı et satarız. Aşıyı daha önce 140 liradan aldım, dün aldım 800 liradan aldım, yıllık 12 şişe almak zorundayım, bu 9 bin 600 lira etmektedir, bunun anlamı kuzulardan 6 tane daha azaltmak demek anlamına geliyor. Aşıların kalitelisini almak zorundayız, merdiven altı aşı hayvan sağlığı açısından çok kötüdür. Sahte ve merdiven altı aşılara karşı devlet harekete geçmeli, bu aşıları hayvana vurduğumuzda hiçbir etkisi yok ama olumsuz etkileri var. Türkiye'de aşı çalışması var mı, bilmiyorum, benim aldığım aşı yurtdışı ve dolar bazında almaktayız.
 
Murat Ersoy ( Büyükbaş Hayvan Besicisi)
 
Bizim büyükbaş hayvancılığı üzerine işimizi yapıyoruz. Daha önce süt hayvancılığı yapıyorduk, süt ve süt ürünlerini kendimiz perakende olarak değerlendiriyorduk, maliyet yüksekliğinden ötürü süt hayvancılığını bırakmak zorunda kaldık. Süt hayvancılığımızı bırakma nedeni, mazot, yem fiyatlarının artması, bir de yemden, ilaçtan kısmak zorunda kaldığımızdan dolayı hayvanlar iyi gelişmediler.Süt verimi düşünce de biz besi hayvancılığına yöneldik, 11 ay hayvanı besliyoruz, son bir ayda besiye çekip, kurban bayramında müşterilerimize satıyoruz. Yem fiyatlarının fahiş artışı üreticiye yansıyor. Bizim işimiz bizi güldürmüyor, yıl sonunda karnını doyuran işine devam ediyor, borçlananlar ise işini yapmaya devam etmiyor.
 
Bizim devletten beklentimiz: Yem fiyatı düşsün, bunun karşısında et fiyatı düşsün, tüketicinin kursağına et girsin, biz de, tüketicide mutlu olsun istiyoruz.
 
Devlet yem, ilaç üretimi için elini taşın altına koysun, yerli olmasını istiyoruz,yemin ve ilacın ülkemizde üretilmesi demek, bizim 5 lira yerine üç liraya ilaç almamız demektir, tüketicinin yarı, yarıya et alması demektir, devlette kazanacak, ülkede kazançlı çıkacaktır.
 
Bu bölgede tek büyükbaş üreticisiyim, durum iyi olsa bu bölgede üç-beş daha üretici olacağına inanıyorum. Üreticilerin çok olması, üretimin çok olmasıdır, üretimin çok olması bolluk demektir. Bu da çok yakındıkları enflasyon ve zamların düşmesi demektir. Ben genç bir çiftçi olarak, devletimizden çiftçiye,üreticiye sahip çıkmasını talep ediyorum. Biz ülkemize katma değer yaratıyoruz, gıda güvenliğinin teminatıyız diyorum.
 
Haber: Hüseyin Güler
 
 
 
 
 
 
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
 
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet