İlk sınavların bitmesiyle çocuklarının düşük not aldığını düşünen bazı ebeveynlere tavsiyelerde bulunan Psikolog Uğur Seküçoğlu şu ifadelere yer verdi; “Burada aslında tanımlamamız gereken şey düşük not nedir? Bazen mükemmeliyetçi ebeveynlerde gördüğümüz kendisinin beklediği, kendisinin yapamadıklarını da çocuklarından beklemeleridir. Bunları aslında çocuklarına hak olarak görüyorlar. Fakat bu durum çocukların üstünde büyük bir yük oluşturuyor. Çünkü çocukların zaten hâlihazırda sınavlarıyla ilgili kaygıları ve problemleri olabiliyor. Bunun üzerine ailelerinin beklentileri de eklenince, çocuklar ister istemez sınavlarda yavaş yavaş, ya başarısız oluyor, yâda sınavlarda aşırı bir şekilde kaygı yaşıyorlar. Aile baskısı çocukların üstündeki en büyük yük. Burada bu yükü kaldırabilecek kişi aslında çocuk değil. Bu yükü çocuğun üzerinden sizin yavaşça kaldırmanız gerekiyor. Bunu yapmak için öncelik olarak kendi beklentileriniz nedir ki çocuğunuzdan bunları bekliyorsunuz? Örnek veriyorum, çocuğunuzun seksen beş ya da doksan gibi aldığı puan size göre neden düşük? Neden çocuğunuzun en iyisi olması için çabalıyorsunuz? Bunları kendinize sorun. Çocuğunuza sürekli olarak sen yapamazsın, Sen başaramazsın, sen istediğin güzel liseyi kazanamayacaksın, sen istediğin O güzel üniversiteyi kazanamayacak şeklinde konuşmayın. Çünkü bu konuşmalar aslında çocuğun motive edici değil, tam tersine çocuğunuzu geri çekici olan konuşmalardır. Burada yapılması gereken şey şu, öncelikle bir oturup çocuğunuza şunu sorun, sen ders çalışırken ne hissediyorsun? Sen sınavlara kendini hissediyorsun. Bir oturup konuşup düşünün onu tanımayın. Sınavlar hakkı onun düşüncelerini, dersler hakkında onun düşüncelerini onun hayallerini konuşun. Ona basmakalıp cümlelereler gitmeyin. Çocuğunuzun ne istediğini sorun, çocuğunuzu anlamaya çalışın. Bu sayede çocuğunuzun üstündeki kaygı kalktıkça çocuğunuzun ders başarısı da artacaktır.”

 

Detaylı bilgi için:

https://sevgipsikoloji.com/