Skip Navigation Links

Öz-Kaya Ağabey

Recep Ekinci, Geçtiğimiz Günlerde Kaybettiğimiz İşadamı Adam Gibi Adam Mehmet Özkaya'yı Yazdı

Gündem   A+a-

 
Ekinciler Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ve İskenderun Ticaret Ve Sanayi Odası Meclis Üyesi Recep Ekinci, Geçtiğimiz Günlerde Kaybettiğimiz İşadamı Adam Gibi Adam Mehmet Özkaya'yı Yazdı…

 
Öz-Kaya Ağabey
(sert-kaya)
İmam şöyle sordu:
Rahmetli Mehmet ÖZKAYA’yı nasıl bilirdiniz?
- Ben Mehmet ÖZKAYA’yı iyi (insan) bilirim.
- Akıllı ve çalışkan (işkolik),
- Kin ve nefret duygularından arınmış,
- Yaptığı iyilikleri göstermemeye özen gösteren,
- Yaşam sevinci yüksek,
- İyi bir baba, iyi bir dede, saygın bir iş adamıydı.
- Onu ilk 1984 yılında tanıdım ve şu güne (vefat edişine) kadar dostluğumuz devam eden iyi bir adamdı.
- Merhum Mehmet Ağabey, hep ciddi olmayı bilir ve severdi.
- Öyle ki, zaman zaman espriler yapar, komik fıkralar anlatırdı. Bunları anlatırken dahi ciddi olmaya özen gösterirdi. Çok az gülerdi, güldürmeyi severdi.
- Bu onun huyunda vardı.
- Kimseyi kırmamaya olağan üstü çaba harcardı.
- Zaman zaman yanına ofisine giderdim. Onunla sohbet etmeyi çok severdim. Doğal olarak anlattığı hatıralarından önemli feyizler alır, kendimce dersler çıkarırdım.
Merhum Orhan EKİNCİ ile Mehmet Abi’nin ofisine gitmiştik. Orhan Bey, kurduğumuz fabrikanın bölgeye ve ülkeye faydalarını anlatmıştı.
- Mehmet abi de: “Orhan efendi, ben ihracattan anlamam. Ülkeye döviz kazanılımını da bilmem. Sizin söylediklerinizden anladığım; Siz bu fabrikayı kurup üretime geçtiğinizde fabrikada insan çalıştıracağınız, bu insanlarda bu bölgelerde yaşayacaklarına göre, bu insanlar kazandıkları parayı burada ki esnaflardan alışveriş yaparak harcayacaklarına göre, doğal olarak İskenderun esnafı ve halkı bu fabrikadan nemalanmış olacak, bir diğer katkısı da, bölge sanayicisi ve esnafına da öncü olacağından, onlarda benzer fabrikalar yapmaya cesaretlenmiş olacak.
Kısacası, ben faydalı olan her işin, kişinin yanındayım ve elimden geldiğince destekçisiyim” dedi.
Mehmet Abi’nin sağlığını emanet ettiği yoldaşı, başarılarındaki sırdaşı, (adı gibi insaflı) Eşi İNSAF Hanım, bir diğeri de ( adı gibi vicdanlı) kızı VİCDAN’I vardı.
- İşini emanet ettiği iş bilir, yenilikçi, kusursuz, saygın, insan değeri bilir oğulları MELİH ve MERİÇ ÖZKAYA vardı.
- Keyif ve gururla tanıştırdığı oğlunun kayınpederi Sayın “NESİM SAÇAN’I takdim ederken değerli, dostum ve dünürüm” diyerek tanıştırırdı.
- Espri babında; “Mehmet Ağabey, senin ne işin var (ofiste) burada? Git evinde otur, dinlen.” dediğinde;
Mehmet Ağabey; gece gündüz çalışıp, oluşturduğum ESERİMİ (işimi) ve ESERLERİMİ (çocuklarımı) çalışır görmek, ayakta görmek, bana huzur veriyor. Onları başarılı ve mutlu görmek, geçmişte çektiğim cefalar bana hayat ve yaşama sevinci, enerji olarak geri dönüyor” derdi.
- Geçmiş yıllarda oğlu Melih’in başarılarını anlatarak gururunu mutlu ederdi.
- Son yıllarda torununun başarılarını, sosyalliğini anlatarak gururunu mutlu eder, huzura ererdi.
- Merhum Mehmet Ağabey, 28 yıllık dostluğumuz boyunca bir kez kırgınlığımız olmuştu, Yelken kulübünde bir grup arkadaşlarla (ihtiyarlar konseyi) yemek yiyorduk.
- O gün çok yemek yemişti ve akabinde oğlu Meriç özel bir yemek yaptırmış, ondan bizim masaya da göndermişti. Merhum Mehmet Ağabey gelen yemekten kendi tabağına fazlaca aldı ve yemeğe başladı.
- Bende; “Mehmet Ağabey bu yemeği de yersen senin buradan ya cenazen çıkar, ya da komaya girersin, hastanelik olursun. Sen ağır şeker hastasısın” dedim ve tabağını önünden aldım.
- Mehmet Ağabey ani bir refleksle yemek tabağını elimden almak istedi ve tabağı çekince tabaktaki yemekler üzerine döküldü ve aniden masadan kalktı. Bana Arapça bir şeyler söyledi ve lavaboya gitti. Oradan da yanımıza gelmeden evine gitti.
- Bir hafta sonra beni aradı ve ofisine yemeğe davet etti. Bende kabul ettim ve ofisine gittim.
- Yelken kulübündeki o tatsız olaydan dolayı benim günlümü aldı. “Şeker hastası olduğu için zaman zaman aşırı yemek yeme isteği olduğunu, engel olanlara da kontrolsüz bir tepki gösterebildiğini, engel olunmazsa aşırı yemekten dolayı şekerinin yükselip, sağlığının bozulduğunu, yemezsem engelliyenin huzurunu bozduğunu, yersem kendi sağlığımı bozuyorum” diye espri yaparak kırgınlığı gidermiştik.
- Bende; “yemek yemeyi engelliyemiyorsan o zaman şeker hastalığına da fayda sağlayan KARAHİNDİBA sebzesinden yemek yaptırıp yemesini tavsiye etmiştim. Hem şekerini düşürür, hem de senin kilo vermeni sağlar demiştim.
- Bu Mehmet Ağabey az yemeyi ve az almayı sevmediğinden kilolarca karahindiba bitkisi aldırmış ve günlerce yemişti. Oğlu Melih’ e de yedirmeye uğraşıyordu.
- “O” şu fani dünya da çocuklarına iyi bir gelecek bırakma uğruna çok cefalar çekti.
 
SON SÖZ:
- Onu kutsal aleme yolcu edenler, Kaptan Paşa Cami Avlusuna sığmazken, onun (farklı kılan) sevgisi, o küçücük kalbimize sığışındır.
- Ruhun şad olsun.
- Cennet senin icraatlarında gizlidir.
- Ölüm beden içindir, Ruh’a ise yeniden doğuştur.
- Çocuklar, babaları hangi meziyetle şöhret olmuşsa, o meziyete meyil eder.
 
 
 
 

Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet