AK Parti İskenderun İlçe Başkanı Abdulkerim Güven ve beraberindeki yönetim kurulu üyeleri Pınarbaşı esnafını ziyaret ederek fiyat artışları konusunda neler yapılması gerektiği ile ilgili onların fikirlerini aldı.
Esnafla bir araya gelen ve AK Parti İlçe Başkanı Abdulkerim Güven, ekonomik bağımsızlık için biraz daha sabredilmesi gerektiğini vurgulayarak, bu zor günleri el birliği ile atlatacaklarını kaydetti.
Başkan Güven;
Milletimizin gerçekten neden "Necip ve Asil " bir millet olduğunu bir kez daha anladık.
Kısaca bizlere belirtilen fikirler şöyle idi ; "Döviz ile ülkemize çekilen operasyonlardan artık bıktık, babalarımız hatta dedelerimiz bile her zaman döviz üzerinden vurulmaya çalışıldı. Biz Cumhurbaşkanımıza güveniyoruz! Bu süreçte ekonomik bağımsızlığımız için sabır edeceğiz ama lütfen artık ekonomik bağımsızlığımızı kazanalım"
Bu değerli görüşlerden sonra ise halkımıza Cumhurbaşkanımızın mahsus selamlarını ilettik. Yatırım+İstihdam+Üretim+İhracat ve düşük faiz ( İnşallah nihai gayemiz sıfır Faiz) ile önce cari açığımızı yani ihracatımızın ithalatı geçmesini sağlayarak ekonomik büyümemiİ üst seviyeye çıkarmak olduğunu anlattık.
Avrupa'da sıfır hatta eksi faiz varken Ülkemizde yatırımın, istihdamın, üretimin ve büyümenin düşmanı olan faiz belasını anlattık. Faiz lobisinin, Cennet Vatanımızı bir faiz cenneti olarak göremeyeceğini anlattık.
Bu faiz lobisinin sadece ekonomi alanında değil; 911 kilometre sınırımız olan Suriye'de onlarca şehit verdiğimiz güvenli alanlar oluşturmamıza, Mavi Vatan ile oluşturmaya çalıştığımız istiklalimize, Karadeniz'deki doğal gaz bulmamıza, Doğu Akdeniz'deki hidro karbon kaynaklarına erişimimize (Münasır alanlar ve Libya'daki Milli Menfaatlerimize), Kardeş Azerbaycan'ın 40 yıldır işgal altında bulunan Karabağ'ın özgürlüğüne kavuşmasına, İHA'larımıza SİHA'larımıza, SİDA'larımıza, TOGG'larımıza, Yerli Tankımıza, Milli ve Yerli Savunma araçlarımıza, Kanal İstanbul'a ve en önemlisi Milli ve Yerli bir duruşla artık oyuna gelen değil oyun kuran Büyük Güçlü ve Lider Ülke Türkiye fikrine karşı olduklarını belirttik.
Pandemi döneminde büyüyen İki ülkeden biri olan Türkiye'nin, gümbür gümbür ihracat rekorlarını kırdığı, Yatırımlarım sürdüğü, üretimin 7/24 devam ettiği bu dönemde 1 puanlık faiz indiriminden sonra dövizdeki bu artışın sebebinin iktisadi olmadığını küresel bir siyasi zorlama olduğunu anlattık.
Muhalefetin bu konuda kurduğu tek cümlenin ise hepimizin bildiği gibi "Erken Seçim" söylemi olduğunu ve bu konuda elle tutulabilir bir iktisadi fikirlerinin olmadığını hatırlattık. Çünkü dövizin manipule sebebini onlar çok açık bir şekilde bilmektedir.
Cımhurbaşkanımızın dediği gibi artık vakit gelmiştir, artık ekonomik bağımsızlığımızı kazanmak için yola çıktık. Artık kimse bu ülkeyi dövizle ekonomiyle tehdit edemeyecek duruma gelmesi için Yatırım, İstihdam, Üretim, ihracat, En düşük faiz ve Ekonomik büyüme ile bu yolda " YA OLACAĞIZ YA ÖLECEĞİZ" fikirlerini aktardık.
Ve dedik ki ; Bu Türkiye Gemisinde hepimiz varız. Dümen boş değildir. Rotamız bellidir. Reisimiz tüm dünyadaki Vicdanlı insanlardan ve Mazlumlardan aldığı dua ile yoluna devam edecektir.
Bizim tercihimiz bellidir. Şuan için yüksek döviz kurlarının ceremesini kısa bir süre için belki bizler çekeceğiz ama yüksek faizin ceremesini çocuklarımıza çektirmeyeceğiz. Tıpkı sınır ötesi harekatlarımızla çocuklarımızın yarınlara güvenle ulaşması için, sınır güvenliğimiz için şehit verdiğimiz canlar gibi. Tıpkı ecdadımızın bizim için her karışını kanlarıyla sulayıp bize emanet ettiği Mukaddes Vatanımız gibi...
Hulasa; Onlar söyledi biz dinledik, bizler anlattık onlar devamını getirdi. Bereketli ve hayırlı sohbetler oldu. Reisimize selam söylediler. Biz de bu selamı aldık ve en kısa sürede ileteceğimizi söyledik" ifadelerini kullandı.