Skip Navigation Links
Enerjisa-Toroslar

Şanverdi Uluslararası Toplantıya Katıldı

'TERÖRİZMLE MÜCADELE VE BÖLGESEL BAĞLANTILILIĞIN GÜÇLENDİRİLMESİ DÖRDÜNCÜ PARLAMENTO BAŞKANLARI KONFERANSI'

Şanverdi Uluslararası Toplantıya Katıldı

Gündem   A+a-

 
Biz, Afganistan İslam Cumhuriyeti, Çin Halk Cumhuriyeti, İran İslam Cumhuriyeti, Irak Cumhuriyeti, Pakistan İslam Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti Ulusal Parlamentoları Başkanları ve Delegasyon Başkanları, Terörizmle Mücadele ve Bölgesel Bağlantılılığın Güçlendirilmesi Dördüncü Parlamento Başkanları Konferansı’nı 25 Mart 2021 tarihinde Antalya’da hibrit formatta gerçekleştirerek;
Parlamentolarımızın, Terörizmle Mücadele ve Bölgesel Bağlantılılığın Güçlendirilmesi Parlamento Başkanları Konferansı’nın Aralık 2017 İslamabad Deklarasyonu, Aralık 2018 Tahran Deklarasyonu ve Ekim 2019 İstanbul Deklarasyonu temelinde iş birliğini sağlamak adına gösterdikleri çabayı memnuniyetle karşılayarak;
Türkiye Büyük Millet Meclisine müstesna misafirperverliği ve Terörizmle Mücadele ve Bölgesel Bağlantılılığın Güçlendirilmesi Dördüncü Parlamento Başkanları Konferansı'nı başarıyla düzenlediği için teşekkürlerimizi sunarak;
Parlamentolar arası iş birliğinin barışa, güvenliğe ve kalkınmaya katkıda bulunan ve küresel zorluklarla mücadelede, çatışmaların önlenmesinde ve uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde önemli bir rol oynayan diyalog kanalları kurduğuna kuvvetle kani olarak;
Kovid-19’un yakın tarihteki en büyük küresel sınama olduğunu ve hiçbir ülkenin salgının etkilerinden muaf olmadığının altını çizerek, hem iki taraflı hem çok taraflı çerçevelerde uluslararası iş birliğinin tesis edilmesinin önemini teyid ederek;
Kovid-19 salgınının mevcut durumunu dikkate alarak; ve salgının can kaybı ve bunun insanların sağlık ve refahı üzerindeki etkisiyle, müesses küresel düzende yapısal değişiklikleri hızlandıracak şekilde korumacılık, tek taraflılık, yabancı düşmanlığı ve ayrımcılık gibi karmaşık sınamaları şiddetlendirdiğini endişe ile kaydederek;
Salgının ortaya çıkardığı tehditlerle başa çıkabilmek için bir iş birliği ve uyum ortamı oluşturulması adına, sağladığı diyalog kanallarının emsalsiz olması sayesinde parlamentolar arası ilişkilerin önemli bir rol üstlenebileceğine kâni olarak;
Yasama organları arasındaki iletişimin geliştirilmesi ile bilhassa salgına ilişkin hususlarda en iyi uygulamaların paylaşılmasına yönelik taahhüdümüzü vurgulayarak;
Mevcut iş birliği mekanizmaları vasıtasıyla Kovid-19 politikalarında istişare yapılması ihtiyacının bilincinde olarak ve farklı ülkeler tarafından geliştirilen veya üretilen aşılara ayrımcı olmayan bir muamele yapılmasının altını çizmenin yanında, herkes güvende olana kadar hiç kimse güvende olmadığından, özellikle gelişmekte olan ve en az gelişmiş ülkeleri ve savunmasız grupları göz önünde bulundurarak tüm insanlık için aşılara adil ve makul fiyatlı erişimin önemini vurgulayarak;
Tüm şekil ve tezahürleriyle, uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden ve halklarımız ile devletlerimizin huzur, refah ve istikrarını baltalayan terörizme ilişkin kaygılarımızı ifade ederek;
Salgının hâlihazırda ağırlaştırdığı şartlar ve zafiyetleri istismar ederek yeni teknolojik araçlar ve stratejiler kullanan terör örgütlerinin süregiden çok yönlü tehditlerinin farkında olarak ve terörizmle bağlantılı her türlü faaliyeti tenkit etmek için kanunî yetkimizi kullanarak;
Terörist materyallerin çevrimiçi yayılımının önüne yasalara ve uygulamaya ilişkin aşılması zor engeller koymak amacıyla, devletlerin ve bilişim teknolojileri şirketlerinin birlikte çalışması için bir platform oluşturacak bütüncül uluslararası standartlar geliştirme ve uygulamaya yönelik ihtiyacı vurgulayarak;
Hükûmetlerin tüm çabalarını salgının teşkil ettiği tehditlere yoğunlaştırdığı bu dönemde dahi terörle mücadelenin bir öncelik olmaya devam etmesi gerektiğini teyit ederek;
Müşterek yararı olan ekonomik, ticari, sosyal, kültürel iş birliğini ve bölgesel bağlantılılığı teşvik ederek;
Bölgesel ve küresel temel konuların ele alınmasında parlamenter diplomasinin rolünü görüşerek aşağıdaki hususlarda mutabakata vardık:
Bizler;
Birleşmiş Milletler Şartı’nın amaç ve ilkelerine, özellikle de uluslararası barış ve güvenliğin korunmasına ilişkin olanlara bağlılığımızı yeniden teyit ediyoruz;
İş birliğini güçlendirmek için ülkelerimizin onayladığı antlaşmalar ve uluslararası belgeler kapsamındaki yükümlülüklerin yanı sıra uluslararası hukukun ilke ve normlarına bağlılığımızı da yeninden teyit ediyoruz;
Parlamentolar arası ilişkilerin artmasından memnuniyetimizi ifade ediyor, parlamentolarımız arasında diyalog ve iş birliğini teşvik etme taahhüdümüzü yeniliyor ve ihtisas komisyonları, dostluk grupları ve ilgili idari birimler arasındaki etkileşimin geliştirilmesini teşvik ediyoruz;
Konferansı kurumsallaştırmak için bir antlaşma ve iç tüzük üzerindeki çalışmaya devam etme taahhüdümüzü yeniliyoruz;
Diğer ülkelere, Kovid-19 salgınıyla mücadelede kapasitelerini ve becerilerini arttırmak amacıyla destek olan hükümetlerin son derece kıymetli çabalarını takdir ediyor, bu bağlamda, çok taraflılığa saygı gösterilmesi ve bu evrensel tehdide karşı mücadelelerinde tüm ülkelerin kaynaklarının eşgüdümlü bir şekilde seferber edilmesini engelleyebilecek yaptırımlar da dâhil olmak üzere tek taraflı tedbirlerden kaçınma ihtiyacını vurguluyoruz;
Hükümetleri, salgını kontrol altına almaya yönelik dayanışma ve iş birliğini güçlendirmeye davet ediyoruz;
Aşı geliştirme, üretme ve tedarik etmenin yanı sıra, koronavirüsün yayılmasının kontrol altına alınmasında ve en iyi uygulamaları paylaşmak için ulusal sağlık yetkilileri arasında bilgi ve deneyim alışverişini teşvik ediyoruz; gelişmekte olan ve en az gelişmiş ülkeler ile özellikle aşı tedariki açısından savunmasız gruplara çok taraflı finans kuruluşlarından daha fazla mali destek çağrısında bulunuyoruz;
Salgının toplumlarımızda, terör örgütlerinin istismar etmeyi hedeflediği zafiyetleri artırdığına dikkat çekiyoruz;
Terörizmin tüm dünya için ortak bir tehdit olduğunu ve mücadele için kapsamlı bir ortak strateji ile birlikte güçlü bir uluslararası iş birliği gerektirdiğini kabul ediyoruz; ayrıca terörizm ve organize suç arasındaki bağı da dikkate alıyoruz;
Şekli ve tezahürleri ne olursa olsun terörizme karşı mücadelemizdeki kararlılığımızı ifade ediyoruz ve isimleri, amaçları veya kökenleri fark etmeksizin tüm terör örgütlerine ve bağlı kuruluşlarına karşı uyumlu çabalara duyulan ihtiyacın altını çiziyoruz;
Terör örgütlerinin ülkelerimizin birliğini ve toprak bütünlüğünü hedef alan eylemlerini göz ardı etmeye veya meşrulaştırmaya yönelik her türlü çabayı kınıyoruz;
Terörizmin herhangi bir din, milliyet, medeniyet, kültür veya etnik grupla ilişkilendirilemeyeceğinin ve asla ilişkilendirilmemesi gerektiğinin altını çiziyoruz;
Küresel ve bölgesel barış ve istikrarın sağlanması için, Cammu ve Keşmir ihtilafı da dâhil olmak üzere bölgedeki tüm çözülmemiş sorunların ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına uygun olarak çözülmesi gerektiği konusunda mutabık kalıyoruz;
Hükümetlerin terörizmin propaganda ve finansmanını etkili bir şekilde önleme ve ortadan kaldırma sorumluluğunu hatırlatıyoruz;
Üçüncü ülkelerin politikalarının ve faaliyetlerinin, suikastlerin de dâhil olduğu terörizmle mücadelenin engellenmesiyle sonuçlanan olumsuz etkileri konusundaki derin endişelerimizi ifade ediyoruz;
Terörist grupların hain eylemlerinin mağdurlarına ve ailelerine başsağlığı dileklerimizi ifade ediyoruz;
Hükümetlerimize kapasite geliştirme çabalarını ve iş birliğini artırmalarını tavsiye ediyoruz;
Uluslararası terörizmle ilgili Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanması hususunda tüm devletlerin taahhütlerini hatırlatıyoruz ve tüm Devletlerin Birleşmiş Milletler Yaptırım rejiminin ve Mali Eylem Görev Gücü (FATF) gibi kuruluşların çalışmalarının siyasileştirilmesinden kaçınması gerektiğini vurguluyoruz;
Kesintisiz ulaşım koridorları, istikrarlı küresel sanayi ve tedarik zincirleri, enerji bağlantılılığı ve verimliliği, serbest ve şeffaf ticareti kolaylaştırma tedbirleri ve güvenli yolcu, mal, hizmet ve yatırım akışından toplumlarımızın yararlanabileceği müşterek avantajlara dikkat çekiyoruz;
Diyaloğu ve iş birliğini teşvik etme, ihtiyaç duyulan bütünleşik, kapsayıcı, dengeli, birbiriyle bağlantılı ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında önemli bir rol oynayan bölgesel bağlantılılığı güçlendirme ve bunlara ilaveten terörizmin köklerine inme taahhüdümüzü yineliyoruz;
Bir sonraki konferansı 2022’de Rusya Federasyonu’nda yüz yüze gerçekleştirmek hususunda mutabık kalıyoruz.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
son gelişmeler
öne çıkanlar