Skip Navigation Links

Osman Tufan Laf Değil, İş Üretiyor!!!

Ortağı Sabit Eren ile Kardeşi Bekir Tufan'la birlikte basın mensuplarının karşısına çıkan Osman Tufan, yatırım müjdesini verirken oldukça heyecanlıydı

Ekonomi   A+a-

Osman Tufan Laf Değil, İş Üretiyor!!!

Dörtyol bölgesinden CHP Hatay Milletvekili Aday Adaylığı, Payas ve Çevresi Haddeciler, Sanayiciler Dernek Başkanlığı, Dörtyol Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekilliği ve Tufan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanlığı gibi ünvanlarıyla sıkça gündeme gelen Osman Tufan, bölgede görev yapan tüm gazetecilerin katıldığı kahvaltılı basın toplantısında Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi’nde yaptıkları yatırım hakkında bilgiler verdi.
Ortağı Sabit Eren ile Kardeşi Bekir Tufan’la birlikte basın mensuplarının karşısına çıkan Osman Tufan, yatırım müjdesini verirken oldukça heyecanlıydı.
Osmaniye OSB’de Hintli Ortakları Platinium Grup’un yüzde 55, ortağı Sabit Eren’le birlikte kendisinin de yüzde 45 hisse payı olduğuna dikkat çeken Osman Tufan, satın aldıkları tesisin toplam yatırım tutarının 240 milyon dolar, toplam istihdamın da 900 kişi olacağını söyledi.
Bölgede sanayinin hızla büyürken aynı zamanda tarım ve yeşil alanların da korunması yönünde görüşlerini açıklayan Osman Tufan, Hintli ortakları Platinyum Group ile birlikte Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi’nde satın aldıkları fabrikanın detayları hakkında bilgiler verirken, ortağı Sabit Eren ve kardeşi Bekir Tufan’a da yoğun süreçte verilen mücadeledeki katkılarından dolayı teşekkür etti.
Gazetecilerin Milletvekili Aday Adaylığı ile ilgili sorularını da yanıtlayan Osman Tufan, doğru kişilerin aday olması halinde, Hatay’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde en doğru şekilde temsil edileceğine inandığını ve sorunların büyük oranda çözümü için de bunun şart olduğuna vurgu yaparak şöyle konuştu: “Hatay’ın çok iyi şekilde mecliste temsil edilmesi gerektiğine inanıyorum. Doğru insanları doğru zamanda meclise gönderebilirsek, Hatay’ın Türkiye’de hak ettiği yeri bulacağını düşünüyorum.
İnsanın bir doğal yaşamı vardır. Yıllardan beri süregelen geleneğimizde büyüklerimiz babamız solda siyaset yaptı. Tabi bizler 80 öncesi kuşağıyız. Bizler o günün şartlarında ağabeylerimiz, büyüklerimiz hep halkın yanında toplumla beraber hareket eden insanların içerisinde yer aldık. Yani sizin içinde olduğunuz yapıda giyeceğiniz ceketin size göre olması gerekir.”

Osman Tufan açıklamasının devamında sanayici ve siyasetçi kimlikleriyle şöyle konuştu: Yaklaşık bir yıldan beri başladığımız yabancı ortaklı projesini üç gün önce sonuçlandırdık. Hintli grubumuzla birlikte, Dubai merkezli uluslar arası şirketle birlikte yaptığımız antlaşma gereği, Osmaniye’de bir çelik fabrikasını satın aldık. Bu şirketimiz Platinum Group olarak geçiyor. Geçen yılki cirosu 5 milyar dolar olan bir şirketle ortaklık yaptık. Aldığımız bu çelikhaneyi de, önümüzde ki üç yıl içerisinde Türkiye’nin ihtiyacı olan farklı yatırımlara, demir-çelik değil de daha çok Türkiye’mizin ithal olarak getirdiği Türkiye’de üretimi olmayan tesislere çevireceğiz.
Sizlerinde bildiği gibi bölgemiz çok gelişmekte olan enerji ve demir-çelik sektörü nedeniyle, önümüzde ki yıllarda ilk 5 veya 10 yıl içerisinde İskenderun’unda nüfusunun 1 milyon olacağı söylendiğine göre yaklaşık 5 milyon veya 6 milyon gibi bir potansiyele sahip olacak. Bizim de burada yabancı yatırımcıları bölgemize getirmemiz istihdam açısından çok faydalı olacağına inanıyorum. Şuanda yeni aldığımız Osmaniye Organize Sanayi Bölgesinde ki tesisimizde 200 kişi istihdam ediliyor. Yapacağımız ekstra yatırımlarla 700 kişiye daha istihdam sağlayacağız. Ortaklığın Yüzde 45’i Osman Tufan – Sabit Eren olarak bize ait, yüzde 55’i Platinyum Group’a aittir.

Hatay ili Türkiye’nin gelişmekte olan en önemli illerinden birisidir. Son yıllarda Hatay kendisinden çok söz ettirmektedir. Bu şehrin yüzyıllardır süre gelen tarihsel ve dinsel özelliğini hep ön planda tutulmuştur. Hatay’ımız turizm ve narenciye beşiği olmalıdır
İskenderun Körfezi’ne baktığımızda dünyanın kalbine benzetebiliriz. Sol tarafımızda son yıllarda tıkanmış olan inanılmaz büyük bir pazar var. Irak, İran, Suriye, Ürdün gibi ham madde ihtiyacı olan ülkelere ulaşmanın en kolay yolu elbette İskenderun Körfezi’dir. Bu bakımdan yabancıların yatırımlarını yaparken bölgenin stratejik konumunu ve maliyetleri değerlendirdiğinden bölgemiz limanlarıyla da bir yatırımcılar için cazibe merkezi haline gelmiştir. Bölgemizde yeni sanayi alanlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Yeni alanların oluşturulması işi devletimize aittir. Yatırımcıların önünü açacak alternatifler sunulmalıdır.
2011 yılında devreye giren yani tesislerle ham çelik üretiminin ve kapasite kullanım oranları artacak ve tüketimde de yüzde on beş civarında artış yaşanması bekleniyor. Özellikle yeni tarımlar bölgenin sektördeki ağırlığını daha da hissettirecek. Türkiye’nin en çok ihracat yapan üçüncü büyük sektörü olan demir çelik sektörünün üzerindeki yüklerin mutlaka bir an önce azaltılması gerekiyor. Devlet tarafından sağlanan desteklerle sektör uluslararası piyasadaki rekabet gücünü ve istihdam kapasitesini arttırabilir. Dünyayı etkisi altına alan global ekonomik krizinin etkisini yaşayan sektör yeni pazar arayışlarına yönelerek 2011 yılına yüzde 15 civarında artış beklentisiyle girmiştir
Sanayide gelişen bölgemiz demir çelik sektöründe Türkiye’de birinci sıraya yerleşmiştir. Üretilen malzemeler dünya ihracatında önemli yer tutmaktadır. Bölgeye yapılan yatırımlar istihdam açısından çok önemlidir. MMK Atakaş’ın yapmış olduğu yatırım Türkiye’nin yabancı sermaye geliri açısından en büyük yatırımlarından biridir. Yolbulan-Baştuğ Grubunun yaptığı yatırımlar da göz ardı edilmemelidir. Bunların yanı sıra Tosyalı Holding’in yaptığı yatırımlar da övülecek bir durumdur. Bölgemize yapılan yatırımların devamının sağlanması için devletimize çok büyük görevler düşmektedir. Özellikle büyük organize sanayi bölgeleri oluşturulmalı ve yatırımcılar desteklenmelidir. Açılan her bir tesis işsizlik sorununun çözülmesine çok büyük katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda sadece devlete değil biz sanayicilere de sorumluluk düşmektedir.

OSMAN TUFAN KİMDİR?
1960 Yılında Ceyhan’ın Kurtkulağı Köyü’nde doğdum. Sekiz çocuklu bir ailenin altıncı çocuğuyum. Babam bizi köy çerçiciliği yaparak büyüttü.

İlkokulu Kurtkulağı Köyü’nde okudum. Ailemin maddi durumu olmadığından ortaokula gidemedim. Fakat iki yıl sonra köyümüze ortaokul açılınca eğitimime kaldığım yerden devam ettim. Lise eğitimimin bir buçuk yılını İstanbul Kabataş Erkek Lisesi’nde son bir buçuk yılını da Ceyhan Lisesi’nde tamamladım. Bu yıllarda beş yaz sezonu boyunca biçerdöver operatörlüğü yaptım.

1980 yılında babamın vefatından dolayı bir yıl bakkal dükkanı işlettim. 1981 yılında askere gittim. Bu dönemde annem vefat etti. Askerlik dönüşü tam polis olmak üzereyken Ekinciler Şirketler Grubu’nda 1983 yılında işe girdim. Ekinciler’de 23 yıla yakın bir süreçte her kademede görev aldım. Çalışmalarımın sonucunda ödül olarak İngiltere’ye yabancı dil eğitimi almak üzere gönderildim. Böylece lisan eğitimimi de tamamladım. 2004 yılı sonunda Genel Müdür Yardımcılığı görevindeyken emekli oldum.

2005 yılından itibaren kendi kurduğum şirketlerin yönetim kurulu başkanlığını yapmaktayım. Yaklaşık iki yüz çalışanım var. Evliyim. Bir kızım ve bir oğlum var.

 

 

 

 

Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
 
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet