Türkiye sanayici İş adamlara Derneği (TÜSİAD) yönetim kurulu başkanı Ümit Boyner, teşvik sistemi ile getirilmesi ön görülen söz konusu yasal önlemlerin tüm sektörlere eşit şartlarda uygulanması gerektiğine inanıyorum” dedi.
(TÜSİAD) yönetim kurulu başkanı Boyner, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen, ‘Türkiye sanayisine Sektörel Bakış Demir-Çelik Sanayi’ konferansına katıldı.
Konferansta konuşan TÜSİAD Başkanı Boyner, “2008 yılında İmalat sanayi sektörlerimizin küresel rekabet gücünü geliştirme stratejilerin rehberlik etmeleri amacıyla Türkiye sanayisine sektörel bakış raporunu kamuoyu ile paylaşmıştık. Bu raporun amacı oluşturmakta olan sanayi stratejilerine iş dünyası olarak katkılar sağlamaktı. Söz konusu rapordan hareketle Türkiye’nin rekabet gücünün arttırılması için bir dizi seminerler düzenliyoruz. Bu günde İskenderun’da 5. si olan Türkiye sanayisine sektörel bakış, konulu seminer için buradayız” dedi.
Geçtiğimiz dönemde özellikle küresel finansal krizden sonra ABD fransa, Almanya Japonya gibi ekonomisi ciddi anlamda gelişmiş ülkelerde sanayi stratejisi tartışması ortaya çıktığına dikkat çeken Boyner, “Makro ekonomik dengelerin korunabilmeleri için mikro reform odaklı sanayi politikaların önemi daha iyi anlaşıldı. Bu küresel krizde de gördük ki sağlam verimli rekabetçiliğe dayalı sanayi yapıları olan ülkelerin krizden çıkışları daha kolay oluyor. Bizler de Tüsiad olarak, Türkiye’nin sanayi politikasının sektörlerimizin rekabetlerini arttıracak bütünlüğe olacağını düşünüyoruz” dedi. Boyner, “Hem sanayi stratejisi hem de sektörel strateji belgelerine yer veren eylem planlarının gerçekleşmesi ülkemize yatırım ve iş yapma ortamının iyeleştirilmesi ve Türkiye sanayisinin rekabet gücünün arttırılması yönünde çok önemli adımlar atıldı. İş dünyası olarak bu uygulamaları destekliyoruz ve hayata geçirilmesi adına son derece kritik olan bu sanayi strateji belgelerinin hazırlandığı Ana hedeflerimizdir” ifadesini kullandı.
Boyner, Demir-Çelik sektöründeki gelişmeler hakkında da açıklamalarda bulunarak sözlerine şöyle devam etti: “Demir-Çelik sanayi son 10 yılda yakaladığı tempolu büyüme performansı ile imalat sanayi açısından önemli bir noktaya ulaştı. Sektör gerek artan üretim potansiyeli gerekse birçok sektöre ara girdi sağlaması ile imalat sanayinin genel performansı için stratejik bir noktaya geldi.
Demir çelik sektörü imalat sanayinin yüzde 8’ini oluşturuyor. Türkiye son 10 yıl içerisinde demir çelek sektöründe Çin’den sonra üretimini en çok artıran ülke haline geldi. Aynı dönem içerisinde sektörde istihdama yüzde 30 artışa karşı üretim yüzde 140 oranında artı. Sektörün ana girdileri olan hurda ve demir cevherinde yüzde 70’lere varan oranda ithalata bağlı olması cari açığımıza olumsuz etki yapmıştır. Bu koşullar altında sektörün ele alması gereken tedbirler olduğunu düşünüyorum. İş dünyası temsilcileri olarak yeni Teşvik sistemi ile ilgili biz iş dünyası temsilcileri olarak teşvik sistemi ile getirilmesi ön görülen söz konusu yasal önlemlerin tüm sektörlere eşit şartlarda uygulanması gerektiğine inanıyorum”