Skip Navigation Links

'Azim ve Titiz Çalışma Vazgeçilmezlerimiz'

Hayallerden hedefe doğru ilk atılım... Büyüme başlıyor...

Ekonomi   A+a-

 
Hayallerden hedefe doğru ilk atılım... Büyüme başlıyor...
“Azim ve Titiz Çalışma Vazgeçilmezlerimiz”
Baştuğ Kardeşler sektörde büyümek için kolları sıvadılar
Yola Erken Çıktılar, İşlerini Genç Yaşta Büyüttüler
”Hedef; geleceğe dokunan kalıcı etkiler yaratmak”
Hayaller başarmanın başlangıç noktasıdır
 
 
 
“1200 metrekare kapalı alan üzerine kurduğumuz Sac İşleme Merkezimizde, 6,25 boy kesme hattı ile bu işe başladık. Eni 2500 mm, kalınlığı 4 mm–30 mm arasındaki saclarda açma yapabiliyoruz. Bizim bu makineyi seçme nedenimiz gelecekte yatırımların dolayısıyla üretimlerin bu şekilde olacağını düşündüğümüz içindir. Bu bizim için önemli bir avantajdır. Kurduğumuz makinenin Türkiye’de ilkler arasında olduğunu söyleyebiliriz.”
 
“Projelerimizi inanarak, başarılı olacaklarını düşünerek hayata geçiriyoruz. Müşterilerin her türlü taleplerini tam anlamıyla karşılayabilen, güçlü bir Çelik Servis Merkezi olabilme yolunda yeni yatırımlara yöneleceğiz. Teknolojiyi dipsiz bir kuyu olarak nitelendirecek olursak taleplerin ve ihtiyaçların bizi nereye götüreceğini de bugünden kestirmek çok zor.”
 
 
“Türkiye iyiye doğru gidiyor ve daha iyi olacağından da şüphe etmediğimiz için şu an hizmet verdiğimiz sektörlerde alışılagelmişliğin dışına çıkarak daha yenilikçi, yaptığı her çalışmaya sürekli bir şeyler katabilen ve kabul gören bir marka haline gelmek. Tabii ki bu uzun ve meşakkatli bir yol olacak, bunun bilincindeyiz. Ve bu nedenle kendimizi abartılı hayallerden uzak tutuyoruz.”
 
“Hedeflerimizi belirlerken daha ölçülü ve dikkatli olmaya, öncelikle kendi öz kaynaklarınızı iyi değerlendirerek kalıcı başarılara ulaşmaya çalışıyoruz. Başarılı ve eksik olduğumuz yönleri belirliyor, bu yönlerimizi geliştirmek için gerekli desteği sağlamanın yollarını araştırıyoruz. Kurduğumuz Çelik Servis Merkezi de bu özelliğimizin ürünüdür.”
 
“Biz bu yatırıma başlamadan önce risklerin nereden gelebileceği konusunda hazırlık yaptık. Piyasayı, teknolojik gelişmeleri, politik ve ekonomik gelişmeleri yakından takip ettik. Bilgi toplama kaynaklarımızı zenginleştirdik. Sonuçta yatırım yaparken de aldığımız riskin yönetilebilir riskler olmasına dikkat ettik. Zaten iyi bir girişimci riskin ne kadar olacağını biliyor ve ona göre hareket ediyordur. “
 
“Günümüzde başarmak için her zaman sermayeye değil, yaratıcılık, cesaret ve hayal etmeye ihtiyaç var. Sürdürülebilir bir şirket yaratmanın sırrının çalışmaktan geçtiği gibi, farklı değerlerde yaratmasını bilmeliyiz. Sektörünüzde katma değer yaratacaksınız, fark yaratacaksınız, artı değer oluşturacaksınız. Bunun için de piyasalardaki gelişmeleri yakından izlemeliyiz. Bu şekilde yapılmayan girişimlerin başarılı olma şansı yoktur. Sürekli geliştireceksiniz kendinizi...”
 
Küçücük bir berber dükkânın içinde evine döneceği saatleri dört gözle beklerken binlerce kişi tanıyan, adeta ‘insan sarrafı’ olan baba Özkul Baştuğ’un çocukları 35 yaşındaki Hakan ve 32 yaşındaki Gökhan. Onlar hayata erken başlayanlardan… Büyüme ve okul dönemlerinde, kendi deyimleriyle ailesinin ve bölge insanının sahip olduğu “fanatik çalışma temposu”na bağlı olarak, çok küçük yaşta çalışmaya başladılar.
Küçüklüklerinden beri en büyük idealleri kendi işlerini kurmaktı. Bu hedeflerini gerçekleştirmek için de çok mücadele ettiler. Yenilikçilik ve girişimcilik ruhunun başarılarında büyük katkısı olduğunu düşünüyorlar. Yaptıkları her işte elde ettikleri başarı, bir sonraki iş için daha fazla güçlenmelerini, daha büyük fırsatlara sahip olmalarını sağlıyor. Çok zor şartlarda, ele aldıkları her projeyi, farklı alanlarda olmasına rağmen, başarı ile tamamlıyorlar.
Kurdukları Çelik Servis Merkezi ve demir çelik ürünleri satışını üretim ve pazarlama olarak ikiye ayırdılar. Bu iki alanın uzmanlığı ve süreçleri birbirinden çok farklı olmasına rağmen ‘kaliteli üretim, doğru insanlarla çalışma ve finansal sağlamlık’ anlayışıyla hayallerden hedeflerine doğru ilk atılımlarını attılar... Büyümeye başladılar... Bu gün onlar demir çelik sektöründe kabına sığamayan, işini sahiplenen, çalışkan, güçlü iki genç girişimci.
Girişimcilikleriyle kendileri gibi genç nesillere de örnek teşkil ediyorlar.
Gençlerin başarı hikâyeleri eksikliğini her zaman gördüğümüz bir konu olduğu için dergimizde onlara da sık sık yer vermeye çalışıyoruz. Özellikle Türkiye’de ve bölgemizde başarılı gençler neler yapmışlar, hedefleri neler gibi soruların cevaplarını onların penceresinden duymak kişisel gelişimimizde ve kişisel motivasyonu sağlamada önemli rol oynadığını düşünüyoruz.
Başarılı genç girişimcilerin röportajlarını ve hikâyelerini sizlerle paylaşmak, dünyayı ve girişimciliği onların penceresinden görmek çok ama çok güzel.
Belki bir kısmı sizler tarafından tanınıyordu. Bir kısmını ise yeni tanıyor olabilirsiniz. Ama biz zaman zaman farklı alanlarda çalışan başarılı genç girişimcilerimizin yaşam hikâyelerini sizlerle paylaşmayı sürdüreceğiz. Bu ay da genç işadamlarıyla yaptığımız röportaj penceresini biraz daha genişleterek iki kardeşi ağırlıyoruz. Hakan ve Gökhan Baştuğ ile bugünlere nasıl geldiklerini, genç işadamı olmanın zorluklarını, geleceğe bakış açılarını ve kendileri gibi geleceğin genç girişimlerine önerilerini konuştuk. Yaptığımız bu keyifli sohbeti zevkle okuyacağınızı ümit ediyorum.
 
GİRİŞİMCİLİK ÖYKÜNÜZÜ SİZDEN DİNLEYEBİLİR MİYİZ?
Sorusunu yönelttiğimizde ilk sözü Hakan Baştuğ aldı:
Babamız berberdi. Küçük yaştan itibaren onun yanında çıraklık yapardım. Ama o bizim berber olmamıza karşıydı. Farklı meslekler öğrenmemizi, sigortalı bir iş yerinde çalışmamızı ve kendi hayatımızı kurtarmamızı isterdi. Liseyi bitirdikten sonra Atakaş Şirketler Grubu’nda işe başladım. Askerliğimi bitirdikten sonra da aynı yerde devam ettim.
Bu noktada sözü alan Gökhan Baştuğ ise, öykünün kendisiyle ilgili bölümünü şöyle anlattı:
Askere gidene kadar elektrikçide çalıştım. Askerde ise, ‘ memlekete döndüğümde ben ne yapacağım’ diye düşünüyordum. Çünkü ikimizde lise mezunuyduk ve maddi olanaksızlıklar nedeniyle üniversite eğitimimizi yapamamıştık. Üniversiteyi kazanmak için dershaneye gitmek gerekiyordu. Payas’ta yoktu. İskenderun’a gitmekte yaşamanı kıt kanaat sürdüren aile bütçemizi olumsuz etkileyecekti. O nedenle de hayata kısa yoldan atılmak en doğru tercihti bizim için. Askerliği bitirdikten sonra Payas’ta bir süre cep telefonu alıp satarak harçlığımı çıkarttım. Ama bu işin geleceğinin olmadığını düşünerek bir firmada vinçlerde çalıştım. Ardından da demir çelik ürünleri pazarlaması yapan başka firmaya sevkıyatçı olarak girdim. Yaşanan krizler nedeniyle çalıştığım firma kapatmak zorunda kaldı. Çaresizdim. Düşündüm ve ‘neden kendi işimi kurmayayım?’ dedim. 2006 yılında da kimseden bir şey istemeden küçük bir yazıhane tutum. İçerisine de borca aldığım bir masa ve sandalyeyi koyabildim. Demir çelik sektörü hareketli olduğundan dökümcülerin ihtiyacı olan uçbaş ve hurdayı alıp satacaktım. Çalıştığım firmanın sevkıyat bölümünde olmam nedeniyle yapmaya çalıştığım işten hiç anlamıyordum. Bu gün bile hangi mantıkla bu işe girdiğimi çözmüş değilim. Günlerce telefonum dahi çalmadı. Sabah geliyor, akşam hiçbir iş yapmadan eve gidiyordum. Üç ay kadar böyle geçti. Tam karamsarlığa kapıldığım bir dönemde amcamız Hüseyin Baştuğ ile karşılaştım. Neler yaptığımı sordu. Her şeyi eksiksiz anlattım. Bunun üzerine bana gereken desteği verdi. Bu kez hurda alıp satmaya başladım. Artık masraflarımı karşılayabildiğim gibi, ekmekte yemeye başlamıştım. Daha sonra da Hüseyin amcanın oğlu ve bu gün sektörde önemli bir isim haline gelen Baştuğ Demir Çelik A.Ş.’nin Yönetim kurulu başkanı olan Namık Yaşar Baştuğ, demir alıp satmamı, zorlandığım yerde de destek olabileceklerini söyledi. Önceleri korkmama rağmen o işe girdim. ‘Baştuğ’ soyadı piyasalarda güven ifade ettiği için karşıma çıkan zorlukları kolayca aşabiliyordum. Allah onlardan razı olsun. İşler iyi gitmeye başlayınca ağabeyime birlikte çalışma teklifinde bulundum. Çünkü artık hedeflerimi daha da büyütmeye başlamıştım. Bu nedenle de işe sahip çıkacak kişilere ihtiyacım vardı. 2008 yılında da ağabeyimle beraber devam ettirdik.
 
ÇELİK MERKEZİ KURMA İŞİ NEREDEN AKLINIZA GELDİ?
Çağımızın ticaret anlayışı firmalar arasındaki rekabeti inanılmaz bir şekilde artırdığı, satışın yanı sıra verimli politikaların uygulandığı alanlar haline gelmiştir. Bu nedenle çağın ihtiyaç ve beklentilerine göre üretici firmaların talepleri ve istekleri doğrultusunda çözüm ortağı olarak hizmetler sunulması gerekiyor. Her geçen gün hedeflerini büyüten firmamız da geliştikçe yeni yatırımlara yönelmeye başladı. Özellikle de bölgemizde demir çelik sektöründeki gelişmeleri dikkate aldığımızda Çelik Servis Merkezlerine ihtiyaç olduğunu gördük. Biz de çelik servis merkezi yatırımımızla sektördeki büyümemizi sürdürmeye karar verdik ve yatırımımızı gerçekleştirdik.
 
YATIRIMINIZLA İLGİLİ BİLGİ VERİR MİSİNİZ?
1200 metrekare kapalı alan üzerine kurduğumuz Sac İşleme Merkezimizde, 6,25 boy kesme hattı ile bu işe başladık. Eni 2500 mm, kalınlığı 4 mm–30 mm arasındaki saclarda açma yapabiliyoruz. Bizim bu makineyi seçme nedenimiz gelecekte yatırımların dolayısıyla üretimlerin bu şekilde olacağını düşündüğümüz içindir. Bu bizim için önemli bir avantajdır. Kurduğumuz makinenin Türkiye’de ilkler arasında olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yanında trapez ve oluklu hattımız var. Galvanizli, boyalı ral çeşidi ürünleri istenilen ölçülere, ebatlara kesip çatı saçı şeklinde kullanıma hazır hale getiriyoruz.
 
BÜYÜME STRATEJİNİZ NASIL ŞEKİLLENİYOR?
Çok hızlı büyüdüğünüzde, doğru insanları bulmada ya da doğru alanlara yeteri kadar yatırım yapmada sorunlar yaşanabiliyor. Adım adım büyüme stratejimizden gayet memnunuz. Planlamamızı çok dikkatli ve doğru yapmaya çalışıyoruz. Projelerimizi inanarak, başarılı olacaklarını düşünerek hayata geçiriyoruz. Müşterilerin her türlü taleplerini tam anlamıyla karşılayabilen, güçlü bir Çelik Servis Merkezi olabilme yolunda yeni yatırımlara yöneleceğiz. Teknolojiyi dipsiz bir kuyu olarak nitelendirecek olursak taleplerin ve ihtiyaçların bizi nereye götüreceğini de bugünden kestirmek çok zor.
Bir de büyüme stratejilerimiz doğrultusunda yeni arsa arayışı içerisindeyiz. 4 bin- 5 bin metrekare kapalı alan içerisinde hizmet verebilme planlarımız bulunmaktadır. Sacı talepler doğrultusunda işleyerek, şekiller vererek satmayı da düşünüyoruz.
 
İKİ KARDEŞ ŞİRKETİ BİRLİKTE YÖNETİYORSUNUZ, İŞ PAYLAŞIMINI NASIL YAPIYORSUNUZ?
Çelik merkezinden Hakan Bağtuğ, demir pazarlama ve satışından Gökhan Baştuğ sorumlu. Ama sürekli bilgilerimizi paylaşıyoruz, devamlı toplantılar yaparak kararları birlikte alıyoruz. Güzel olan ikimizin farklı bakış açıları var ve bir olayı farklı noktalardan algılayabiliyoruz, bu şekilde daha doğru kararlar alabiliyoruz. Yolunda gitmeyen bir şeyler gördüğümüzde anında durumu kontrol altına alıp müdahale ediyoruz. Bir fırsat yakalandığında da hemen harekete geçebiliyoruz.
 
GELECEKTEKİ HEDEFLERİNİZ NELERDİR?
İleriye dönük hedeflerimiz, kısa vadede varlığımızı devam ettirebilmek istikrarlı olmayan piyasada, istikrarlı kalabilmek. Uzun vadede ise, Türkiye iyiye doğru gidiyor ve daha iyi olacağından da şüphe etmediğimiz için şu an hizmet verdiğimiz sektörlerde alışılagelmişliğin dışına çıkarak daha yenilikçi, yaptığı her çalışmaya sürekli bir şeyler katabilen ve kabul gören bir marka haline gelmek. Tabii ki bu uzun ve meşakkatli bir yol olacak, bunun bilincindeyiz. Ve bu nedenle kendimizi abartılı hayallerden uzak tutuyoruz. Aslına bakarsanız başarı yönetimi, başarıya ulaşmaktan daha zordur. Hedeflerimizi belirlerken daha ölçülü ve dikkatli olmaya, öncelikle kendi öz kaynaklarınızı iyi değerlendirerek kalıcı başarılara ulaşmaya çalışıyoruz. Başarılı ve eksik olduğumuz yönleri belirliyor, bu yönlerimizi geliştirmek için gerekli desteği sağlamanın yollarını araştırıyoruz. Kurduğumuz Çelik Servis Merkezi de bu özelliğimizin ürünüdür.
 
KRİZE RAĞMEN YATIRIMA YÖNELMENİZ RİKS DEĞİL Mİ?
Risk hayatımızın doğasında vardır. İş hayatında da başarı için risklerle barışık olmak ve onları yönetebilmek gerekiyor. Risk olmazsa, getiri de olmaz. Risklerle baş edebilmek için gerekli olan ilk adım fikri hazırlık yapmak. Biz bu yatırıma başlamadan önce risklerin nereden gelebileceği konusunda hazırlık yaptık. Piyasayı, teknolojik gelişmeleri, politik ve ekonomik gelişmeleri yakından takip ettik. Bilgi toplama kaynaklarımızı zenginleştirdik. Sonuçta yatırım yaparken de aldığımız riskin yönetilebilir riskler olmasına dikkat ettik. Zaten iyi bir girişimci riskin ne kadar olacağını biliyor ve ona göre hareket ediyordur.
 
SİZCE BAŞARILI OLMANIN KRİTERLERİ NELERDİR?
Günümüzde başarmak için her zaman sermayeye değil, yaratıcılık, cesaret ve hayal etmeye ihtiyaç var. Sürdürülebilir bir şirket yaratmanın sırrının çalışmaktan geçtiği gibi, farklı değerlerde yaratmasını bilmeliyiz. Sektörünüzde katma değer yaratacaksınız, fark yaratacaksınız, artı değer oluşturacaksınız. Bunun için de piyasalardaki gelişmeleri yakından izlemeliyiz. Bu şekilde yapılmayan girişimlerin başarılı olma şansı yoktur. Sürekli geliştireceksiniz kendinizi...
Tabi bir de mücadele olmadan başarı imkânsızdır. Hatta düşünülemez bile. Hayatta değerli olan hiçbir şey mücadele etmeden kazanılmaz. Eğer kolay bir şey olsaydı herkes buna ulaşırdı. Nerede başarılı bir insan görürseniz, mücadele etmiş bir insan görüyorsunuz demektir. Mücadeleyi bir fırsat olarak kabul edersek başarının mücadele ile kazanıldığını da fark ederiz.
Sonuç olarak hayat bir mücadeledir ve ödülleri, zorluklara göğüs gerip onu alt eden ve bir sonraki zorluğa doğru ilerleyen kişiler kazanır. Tabi planlı-programlı, seviyeli ve istikrarlı çalışmakta çok önemlidir. Yapacağımız birçok şeyi erteleyerek geleceğe bir ton iş ve görev bırakmamalıyız. Çünkü zamanımız ve hayatımız bu kadar ertelemeleri kabul edecek kadar uzun değil. Her gün yaptığımız her erteleme ile yeni işleri ötelemiş oluyoruz. Yani yaptığımız her erteleme ile o işin hayata geçirilme oranını bir derece daha azaltmış oluyoruz. Ancak ertelemelerin olmadığı sistemli hayat kurabilirsek başarılarımızdan söz edebiliriz. İkimizin de pek tatil günümüz yoktur. Biz işimize sahibizdir. İşimizin her noktasıyla ilgileniriz. Onun sonrasında başarı zaten kendiliğinden geliyor.
 
BAŞARISIZ OLDUNUZ MU? BAŞARISIZLIKLAR KARŞISINDA NASIL HAREKET EDİYORSUNUZ?
Evet olduk. Satışını yaptığımız demir ürünlerinin nakliyesini kendimiz yapabilmek için 3–4 adet tır ve kamyon satın aldık. Ancak 2009 yılındaki bu girişimimiz çok uzun sürmedi. Her şeyin dışarıdan göründüğü gibi olmadığını anladık. Atalarımız boşuna ‘İş bilenin kılıç kuşananın’ dememiş.
Ama biz bu durumu yine de başarısızlık olarak görmüyoruz. Belki başarısızlık hayal kırıklığına yol açar, can sıkıcıdır, yıkıcı ve bunaltıcıdır, fakat her yanlış bize yeni bir bakış açısı kazandırdı. Deneyimin sonucu olumlu ya da olumsuz ne olursa olsun sonuca şahit olmak, kendine ders çıkarmak bile bir sonraki hamlede başarılı olmak adına, kendinizi geliştirmek adına atılmış önemli bir adımdır. Aslında başarısızlık yaşam yolculuğumuzda olgunlaşmamızın önemli bir parçasıdır. Hayatımızda iyi örnekleri kendimize her zaman için nasıl model almaya çalışıyorsak, kötü örnekler de işimize yarar
 
PEKİ, BABANIZDAN NELER ÖĞRENDİNİZ?
Babamız berberdi. Onu sürekli çalışırken gördük. Hep çok çalışan bir babaydı. Tembelliğe tahammül edemez. Bir şeyi bir an önce yapmak varken beklemeyi hiç sevmez. 57 yaşında ve hala öyle. Bize alçakgönüllü, şefkatli ve yardımsever olmayı, herkese saygılı davranmayı öğretti.
 
İŞ HAYATINA BUGÜN BAŞLAYACAK OLSANIZ YİNE AYNI SEKTÖRDE İŞ YAPMAK İSTER MİSİNİZ?
Kendi hayatımızda monotonluğu tasvip etmediğimizden içinde bulunduğumuz sektörümüzün bize sürekli olarak yeni bir şeyler katacağına inandığımız ve çok sevdiğimiz için gene aynı işimizi yapmak isteriz. Çünkü bu sektör de yaşanan dinamik ve hızlı değişiklikler insanın başını döndürüyor. Hesabını bilen ve hayalleri olan herkesin bu sektörde başarılar elde edeceğini düşünmekteyiz. Sektörümüz kendi içerisinde hızla geliştiğinden sürekli araştırma yapmak gerekiyor. Her geçen gün yeni bir teknoloji, gelişen ve büyüyen pazar ile gelen talepler, bizim de sektöre olan ilgimizin artmasına sebep oluyor. Bu hıza uyum sağlayan, sürekli koşan, değişime ayak uyduran ve hayalleri olan herkesin zevkle, severek çalışacağı sektör olduğunu da belirtmek istiyoruz.
 
SON OLARAK SİZLER GİBİ GENÇ GİRİŞİMCİ ADAYLARINA, SÖYLEMEK İSTEDİĞİNİZ BİRKAÇ ŞEY VARDIR SANIRIM?
Öncelikle hayatlarında yeni bir başlangıç yapmış olmalarının verdiği heyecanı, azmi ve hazzı bütün hücrelerinde hissediyor olmalarını temenni ederim. Bir işte başarılı olabilmek için işe heyecan duymak ve çalışkan olmak gerçekten çok önemli. Önerim zorluklara karşı dirayetli olmaları gerektiği ve sabır göstermeleri, farkındalık oluşturmalarını önerebiliriz. Bir de, çok çalışsınlar, dürüst olsunlar, yaptıkları işi sevsinler ve bugünün işini asla yarına bırakmasınlar. Hangi sektörü tercih ediyorsalar kendilerine de yatırım yaparak gerekli altyapıyı oluştursunlar. Genç girişimcilerimiz hedeflerini ölçülebilir, değeri bilinebilir, açık ve net olarak belirleyebilirseler, doğru zamanlamayla da gerçekleştirebilirseler başarıya ulaşma şansları da o kadar artar. Titizlikle, açıklıkla, coşkuyla, azimle ve samimiyetle hedefine koşan insanların başaramayacağı bir şey yoktur. Rekabetçi pazarlara ayak uydurabilmeleri için tüm sektörleri yakından takip etsinler. İşlerinin başında dursunlar. Yerlerinde durmasınlar. Su dahi durdukça kokar. Özellikle gençler kendilerine verilen desteklerin farkına varıp, her türlü fırsatı değerlendirmeleri çok önemli. Tecrübeli insanların tecrübelerinden faydalanmasını bilelim, ancak yeri geldiğinde daha da ileri adımlar atmaktan çekinmeyelim. Başarının anahtarı gençken kazandığımız tecrübelerde gizlidir.
 
 
 
 

Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet