Skip Navigation Links

'Deprem kesintisiz gündemde tutulmalıdır'

17 Ağustos acıları sonrası verilen sözlerin yerine gelmediğine dikkat çeken Başkan Seküçoğlu uyardı: 'Deprem kesintisiz gündemde tutulmalıdır'

Yaşam   A+a-

17 Ağustos acıları sonrası verilen sözlerin yerine gelmediğine dikkat çeken Başkan Seküçoğlu uyardı:
“Deprem kesintisiz gündemde tutulmalıdır”
İnşaat Mühendisleri Odası İskenderun Temsilcilik Başkanı Bülent Seküçoğlu, Türkiye’nin unutamadığı deprem acılarının yaşandığı 17 Ağustos’un yıldönümünde yaptığı açıklamada, Deprem tedbirlerinden amacın, yara sarmak değil, yara almamayı sağlamak olduğunu söyledi. Yapılması istenen yasal düzenlemelerin hiç birinin yapılmadığına dikkat çekerek, duyarsızlığa isyan eden sert açıklamasında, “Henüz depremle ilgili duyarlılığın yeterince oluşmadığı ülkemizde, halkımızın, politikacılardan, deprem önlemlerini almasını talep edebilecek kadar, bilinçlenmesi gerçekleşinceye kadar, depremin gündemde tutulması, kesintisiz sürdürülmelidir. Yaşadığımız İskenderun şehrimizde de bu konuda halkımızı en kısa zamanda bilinçlendirmeye ve daha duyarlı hale getirmeye çalışmalıyız” diyerek topluma mesaj verdi.
İnşaat mühendisliğinin medeniyet mühendisliği olduğuna vurgu yapan Başkan Seküçoğlu, “Mühendislik; bilim ve matematiksel prensipleri, tecrübe, karar ve ortak fikirleri kullanarak, insanlığa faydalı ürünler ortaya koyma sanatıdır. Bu anlamda inşaat mühendisinin görevi yapıyı en ekonomik ve en güvenli şekilde tasarlayıp üretmektir” dedi.
İnşaat Mühendisleri Odası İskenderun Temsilcilik Başkanı Bülent Seküçoğlu, “Yapı müteahhitliğinin tanımı yapılmalı, sermayesi olup teknik yeterliliği olmayan kişilerin müteahhit olmasını önleyici yasal tedbirler alınmalıdır” diyerek, yaşanan acılar sonrası siyaseten söylenen sözlerin tutulmadığına atıfta bulundu ve şöyle dedi: “17 Ağustos 1999 Marmara depreminin üzerinden 10 yıl geçmiştir. Depremin yol açtığı yıkımların, hasarların, can kayıplarının, ekonomik kayıpların, kaderleriyle baş başa bırakılan ve çaresizlik içinde yaşamlarını sürdürmeye çalışan binlerce insanın neredeyse unutulduğu 10 yıl. Bu 10 yılda, alınması olanaklı mühendislik tedbirleri alınmamıştır. Deprem Şurası Sonuç Bildirgesinde, yapılması gerektiği ifade edilen yasa ve yönetmelik değişiklikleri yapılmamıştır.
01 Temmuz 2006 tarihinde yayımlanan, dokuzuncu kalkınma planında afete karşı hazırlık ve afet zararlarıyla mücadele konusuna yer verilmemiştir.
Afetten sonra, hayatını kaybeden insanlarımız geri gelmediği gibi, afet öncesi önlem alma maliyeti, yara sarma çabalarının maliyetinin yanında çok az bir tutardır.”
Bülent Seküçoğlu’nun sert ifadelerle dolu açıklaması şöyle: “Afetler, insanlar ve ülkeler için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran normal yaşamı insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplumu etkileyen doğa olaylarıdır. 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin zihinlerimizde bıraktığı izler unutulmamış ve asla unutulmayacaktır.
Ülkemiz topraklarının % 95’i, nüfusunun % 98’ i deprem kuşağında yer almaktadır. Son 60 yılda 60.000’ e yakın insanımız hayatını kaybetmiş, 120.000’e yakın insanımız yaralanmış, 410.000 bina yıkılmış veya ağır hasar görmüştür.
Mühendislik; bilim ve matematiksel prensipleri, tecrübe, karar ve ortak fikirleri kullanarak, insanlığa faydalı ürünler ortaya koyma sanatıdır. Bu anlamda inşaat mühendisinin görevi yapıyı en ekonomik ve en güvenli şekilde tasarlayıp üretmektir. İnşaat Mühendisliği, medeniyet mühendisliği demektir.

Toplumsal yaşam, doğal afetler dikkate alınarak düzenlenmeli ve ilgili yasal düzenlemelerin yapılması, gerekli adımların atılması gerekmektedir. Ancak gerekli düzenlemeler yapılamamış, gerekli adımlar atılmamıştır.

17 Ağustos 1999 Marmara depreminin üzerinden 10 yıl geçmiştir. Depremin yol açtığı yıkımların, hasarların, can kayıplarının, ekonomik kayıpların, kaderleriyle baş başa bırakılan ve çaresizlik içinde yaşamlarını sürdürmeye çalışan binlerce insanın neredeyse unutulduğu 10 yıl. Bu 10 yılda, alınması olanaklı mühendislik tedbirleri alınmamıştır.
Deprem Şurası Sonuç Bildirgesinde, yapılması gerektiği ifade edilen yasa ve yönetmelik değişiklikleri yapılmamıştır.
01 Temmuz 2006 tarihinde yayımlanan, dokuzuncu kalkınma planında afete karşı hazırlık ve afet zararlarıyla mücadele konusuna yer verilmemiştir.
Afetten sonra, hayatını kaybeden insanlarımız geri gelmediği gibi, afet öncesi önlem alma maliyeti, yara sarma çabalarının maliyetinin yanında çok az bir tutardır.

Depremden önce alınacak önlemlerin, deprem anı ve deprem sonrası can güvenliği ve maliyetini de, büyük ölçüde azaltacağı açıktır. Ülkemizin, bu doğrultuda çok acil olarak, can ve mal güvenliği için çok önemli Risk azaltma planına ihtiyacı vardır.

Ülkemizde afetlerin önlenmesi ve zararların azaltılması konusunda öncelikle devlete, yerel yönetimlere, meslek odalarına, sivil toplum kuruluşlarına, üniversitelere bilim insanlarına ve tüm halkımıza çok büyük sorumluluk düşmektedir.


Ülkemizin arama – kurtarma kapasitesinin, 1999 yılı öncesine oranla önemli ölçüde gelişmiş olması çok önemlidir. Ancak, bu çalışma Bütüncül afet yönetimi için amaç değil sadece araçtır. Araçta başarılı sayılırız, ancak asıl başarı amaç ve amaca ulaşmaktır. Yani depremlerin afete dönüşmesini önlemektir.

İllerin Deprem master planları hazırlanmalı, Yerel yönetimlere bu konularla ilgili bütçe, yetki, sorumluluk ve görevlendirilme yapılmalıdır.
Yapı müteahhitliğinin tanımı yapılmalı, sermayesi olup teknik yeterliliği olmayan kişilerin müteahhit olmasını önleyici yasal tedbirler alınmalıdır. Henüz depremle ilgili duyarlılığın yeterince oluşmadığı ülkemizde, halkımızın, politikacılardan, deprem önlemlerini almasını talep edebilecek kadar, bilinçlenmesi gerçekleşinceye kadar, depremin gündemde tutulması, kesintisiz sürdürülmelidir. Yaşadığımız İskenderun şehrimizde de bu konuda halkımızı en kısa zamanda bilinçlendirmeye ve daha duyarlı hale getirmeye çalışmalıyız.
Amacımız; depremlerde ağır bedel ödeyen halkımıza karşı tüm toplum katmanlarında Deprem Duyarlılığının geliştirilmesi ve duyarlılığının sürekliliğinin sağlanmasıdır..
Son olarak halkımıza mesajımız, “inşaat mühendisi ile depremden sonra değil, depremden önce tanışmaları” olacaktır.”
 

Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet