Dünya’da milyonların eserleri karşısında saygıyla eğildiği Mimar Sinan’ın ölumunun 421. Yılında açıklama yayılayan Mimarlar Odası İskenderun Temsilciliği, ölumunun 421. yılında Mimar Sinan’ı saygı ile andıklarını belirttiler. Açıklamada şöyle denildi:
“Geçmisten Günümüze Koca Mimar Sinan
ölumunun 421. yılında Mimar Sinan’ı saygı ile anıyoruz.
Biliyorum epeyce uzgunsun ve de kızgın
Sorma!
Bizler mirasına sahip cıkmaya calısıyoruz.
Gercekten..
neden inanmıyorsun..
Koca Sinan inanır mı acaba!
Kulturel ve mimari mirasımız tek tek yok edilirken… yok olmasına sessiz kalanlar varken..
Koca Sinan inanır mı mimarlar sus pus edilmis, itilmis ve dıslanmısken ,mimarlığımız,
mimarlıklarından bi haberken..
Gunumuzde baktığımızda Sinan ı henuz anlamamıs,bu mesleği yapan, ancak mimarlık
kaygısından uzak meslektaslarımızın var olduğunu uzuntuyle goruyoruz.Kimliksiz
yapılasma,yesil(siz) kentler,kamu yararına değil de kisi ve sahıslar yararına bir planlama ve
kentsel gelisim cabaları,giderek betonlasan bir ulke ve de Dskenderun, bunun cok acık bir
kanıtıdır.
29 Mart yerel secim sureci, Dskenderun da oldukca hareketli gecti. Yerel yonetimde aday
olanlar halkın karsısına cok cesitli ve umut vadeden projelerle cıktılar.Dyi
niyetli,akılcı,sistematik ve kent geleceğine katkı sağlayacak, kamu
yararına,kentsel,tarih,,kulturel ve mimari mirasa duyarlı yaklasımlar,cağdas ve modern
projeler kentimiz icin onemliydi. Bu hususta uygulanması beklenen projelerden biri de
mimarların, teknik adamların,sivil toplum ve kurulusların da kent yonetimine dahil edilerek
Dskenderun icin en sağlıklı kararı hep birlikte verebilme imkan ve ortamının yaratılmasıdır.
Sinan haftası bizlere ‘mimarlık icin secmek ve secilmek ’ kavramlarını hatırlattı. Mimarlar
olarak yaptığımız islerde ne kadar seciliyoruz? Hangi kriterlere gore seciliyoruz? Bizleri
secici yapan ne?
Dste bu kaygılarla mesleğini surduren mimarın onune gelen maddi,burokratik,politik ve bir
takım da toplumsal engeller onların secilme kriterlerini de bir nevi belirliyor sanki.
Sinan’ı yucelten,Turk milletinin milli ve manevi değerlerini koruma,Turk tarihini yasatma
kaygısı; mimarlık mesleğine olan saygısı,titizliği,insanlık icin mimarlık anlayısı, eserlerindeki
dahiyane cozumler,ustun mimarlık bilgisi,calısması,kendisine ve insana verdiği değer,insan
sağlığına,doğaya gosterdiği ozen ve duyarlı yaklasımı olmustur. O’nu anlamak aslında o
kadar da zor değil.
Mimarlık mesleğinin korunmasını isterken acaba bizler kendi adımıza neler yapıyorduk? Bir
de ozelestiri yapmak gerekirse, mimarlığımızı bizden baska kim koruyabilecekti? Saheserleri
yaratan bizler de,beton yığınlarını yapanlar kimlerdi? Pencerenizi acın ve nelere imza atmısız
bir bakın..
Gunumuz copy-paste(kopyala-yapıstır) mimarlığına karsın Sinan’ın ozgun, anıtsal ve tek olan
mimarlığını, tum mimarlarımız adına takdir ve tesekkurle anıyor, Sinan haftasının ulkemize
kentimize mimarlığa ve mimara umut ve guzellikleri getirmesini temenni ediyoruz.”