Avrupa Birliği 16. Reform İzleme Grubu (RİG) toplantısı, Antakya'da yapıldı. Hatay Milletvekili ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in ev sahipliğinde Ottoman Palace Oteli'nde düzenlenen toplantıya, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da katıldı. Gazetecilere görüntü ve fotoğraf çekimine izni verilen toplantı, daha sonra sonra basına kapalı devam edildi.
Toplantı sonrası gazetecilere açıklama yapan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin AB katılım sürecine bağlantılı olarak da yapılan reformların, aslında kendi insanımızın hak ettiği, layık olduğu yüksek standartlara kavuşturulması için yapılan çalışmalar olduğunu söyledi. Daha çağdaş bir Türkiye için reform sürecinin hızlandırılmasına yönelik özel çabalar gösterdiklerini anlatan Bağış, son 6 ayda RİG'in üçüncü kez toplandığını anımsattı ve "Bundan sonra en geç iki ayda bir toplanma kararı aldığımızı duyurmuştuk. Hatta yılda bir defa da Başbakanın başkanlığında toplanma kararımızı da Başbakan memnuniyetle karşıladı" dedi. Bağış, şöyle konuştu: "Türkiye'nin AB sürecindeki başarı kriteri, açılan faslın sayısı değil, yaptığı reformlardır. Çünkü, reformlarımızın önceliğini kendi ülkemizin hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak yapıyoruz. Bu reformları yaptıkça fasıllar kendiliğinden açılıyor ve bu çalışmaları sürdürmek bu açıdan çok önemli. Türkiye'nin AB üyelik sürecinin 50 yıllık sürecine baktığımızda, Menderes'in 1959'da başvuru yapmasından bu güne kadar ki sürede, ilk 45 yılda müzakere tarihi bile alamayan bir ülke iken, 2002-2005 yılı arasında baş döndürücü hızla yapılan reformların, Türkiye'ye müzakere tarihi verme konusunda AB'yi mecbur bıraktığını görüyoruz. Reformlar bizim AB sürecinin en önemli kısmı. Reformlara gerekli hassasiyeti gösterirsek geri kalan kendiliğinden çözülüyor."
Hükümet, İsveç'in dönem başkanlığını önemsiyor
1 Temmuz'dan itibaren başlayan İsveç'in dönem başkanlığını önemsediklerini de ifade eden ülkemizin AB Başmüzakerecisi Bağış, "Çünkü İsveç, AB ülkeleri arasında farklı bir öneme sahip. İsveç parlamentosundaki 7 siyasi partinin hepsi, Türkiye'nin AB üyeliğini destekliyor. 1 Temmuz günü Ankara'da, bütün bakanlıkların ve yetkililerin katıldığı toplantı gerçekleştirdik. Bugünkü toplantıya hazırlık yapacak şekilde değerlendirme yaptık" dedi.
'İltica ve göç' de görüşüldü
İltica ve göçün, Türkiye'nin önemli konusu olduğunu belirten İçişleri Bakanı Beşir Atalay da, bunun AB sürecimizde de özellikle 24. fasıla içerisinde gündeme gelecek önemli bir konu olacağını söyledi. Türkiye'de, AB sürecinde yapılan, yapılması gereken özellikle siyasi kriterlerle ilgili, hukuki reformlarla ilgili her konuyu görüştüklerini belirten İçişleri Bakanı Atalay, "Her şeyden önce işkenceye karşı sıfır tolerans, yaklaşık 7 yıl önce aldığımız bir karardır. Bu konudaki kararlılığımızı sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz. Uluslararası alanda da bu konuda uygulamalarımız biliniyor. Hem güvenlik birimlerinin eğitimi ve denetimi olarak hem de mevzuatımızda cezalandırma sisteminde yeni getirdiğimiz hükümler konusunda büyük mesafe aldık. Özellikle bugün burada değerlendirdiğimiz iltica ve göç, Türkiye'nin önemli konusu. Bunu değerlendirdik, önümüzdeki dönem yapılması gerekenler üzerinde durduk. İltica ve göç konusunda AB ile bir geri kabul anlaşmamız var. Bunun üzerinde durduk. Ayrıca entegre sınır yönetimi bilindiği gibi Türkiye'nin yine AB sürecinde önemli bir konusudur. AB olmazsa da önemli. Bütün suç türleri açısından iç güvenliğimiz açısından da önemli bir konudur. Bu konuyu da değerlendirdik" diye konuştu.
"Hatay, AB'nin en güney kara sınırı olacak"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise, ülkemizin AB üyesi olduğunda Hatay'ın, kara sınırları itibariyle Avrupa'nın en güney ucu olacağına dikkat çeken Davutoğlu, "Doğrudan Ortadoğu'ya ve Güney'e doğru açılan ucu olacak. Dolayısıyla biz burada Hatay'ın güzelliklerini AB'ye bu vesileyle tanıtırken de ne kadar büyük bir zenginliği oraya katacağımızı göstermiş oluyoruz" diye konuştu. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "AB çerçevesinde, fakat AB kadar milli ihtiyaçlarımız dolayısıyla reform bilincinin sürdürülmesi ve yaygınlaştırılmasıdır. Çünkü reform bir seferde yapılan ve yapıldığı zaman bitti denilen süreç değildir. Reform süreci her an devam eden dünya değiştiği için uluslararası konjonktür ve Türkiye'nin ihtiyaçları değiştiği için süreklilik arz etmesi gereken bir konudur" dedi.
'Yolsuzlukla mücadeleye şekil verilecek'
Adalet Bakanı Sadullah Ergin de, bir gazetecinin, Yargı Reformu Strateji Belgesi ile ilgili sorusuna, şu yanıtı verdi: "Yıllardır hem Türkiye'nin hem de AB müzakereleri sürecinde taahhüt ettiği Yargı Reformu Stratejisi Belgesi'ni oluşturması, 23. faslın açılış kriterlerinden birisi ve önemli kriteri. Bu konuda aralarında Danıştay, Askeri Mahkeme, Barolar Birliği ve Noterler Birliği'nin de bulunduğu muhataplarla geniş toplantılar yapıldı. Mutabık kalınanların içerisinde, yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi, yargının tarafsızlığının geliştirilmesi, yargının verimliliği ve etkinliğinin artırılması, yargıda mesleki yetkinliğin artırılması, yargı örgütü yönetim sisteminin geliştirilmesi, yargıya güvenin artırılması, adalete erişimin kolaylaştırılması, ceza ve infaz sisteminin geliştirilmesi gibi başlıklar var."
Adalet Bakanı Ergin, Yargı Reformu Strateji Belgesi üzerinde yapılan çalışmaların son noktaya gelindiğini ve bir hafta sonraki Bakanlar Kurulu'na sunum şeklinde takdim edilmesini planladıklarını da belirtti. RİG çalışmalarında önemli yer tutan Yolsuzlukla Mücadele Stratejisi Taslağı'nın da hazırlandığını ve görüş için bakanlıklar ile 10 ayrı sivil toplum örgütüne gönderildiğini anlatan Ergin, kurumların cevap vermeleri için 24 Temmuz'a kadar süre verildiğini ve cevaplar geldikten sonra Yolsuzlukla Mücadele Strateji Belgesine son şeklin verileceğini de söyledi. Ergin, bir sonraki RİG toplantısının 5 Eylülde Trabzon'da yapılması kararı alındığını da belirtti.
Hatay Valisi Lekesiz'i makamında ziyaret edip, Hatay Devleti Meclis Salonu'nda da incelemede bulunan, ATSO, Habib-i Neccar Camii, havra ve katolik kilisesini de ziyaret eden bakanlar, havrada ceylan derisi üzerine yazılan tevratı inceledi.