Skip Navigation Links

'Ecevit'in Projelerine 'Çakma Sahipler' Türedi'

Ecevit'in kurduğu sosyal devlet yapısında toplumun her kesimine verilen hakların bir bir geri alınması bir yana, Ecevit'in projelerinin CHP ve AKP tar

Politika   A+a-

 
Ecevit’in kurduğu sosyal devlet yapısında toplumun her kesimine verilen hakların bir bir geri alınması bir yana, Ecevit’in projelerinin CHP ve AKP tarafından sahiplenilmesini “çakma sahipler” diyerek reddeden DSP Lideri Masum Türker:
 
“Ecevit’in Projelerine ‘Çakma Sahipler’ Türedi”
DSP Genel Başkanı Masum Türker, DSP Seçim Bildirgesi'nin, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumdan kurtulması için bir ‘çıkış planı' olduğunu bildirdi ve "Çokça üreten, hakça bölüşen bir Türkiye için çözüm DSP" dedi.
 
Demokratik Sol Parti Hatay Milletvekili Adayları Ali Bıkmaz, Adnan Günal, Cuma Yurdakul ve Avukat Durmuş Arslan ile İl Başkanı Yılmaz Eşki’ye özel ilgi gösteren DSP Lideri Türker, Hatay’ın çok önemli bir il olduğuna vurgu yaparak, büyük başarı beklediğini söyledi. Türker, Ecevit’e sahip çıkanların “Çakma kasket ve çakma projeler” kullanarak taklit etmek gayretinde olduklarını belirterek, “Ecevit’in felsefesi, Türkiye’ye kattıkları hala hafızalarda yerini korurken, birilerinin Ecevit’e sahip çıkıyor gibi görünmesi gülünç bir tabloya neden olmuştur. Ecevit’in gerçek projelerinin DSP’nin seçim bildirgesinde yer aldığını herkes gördü. Ecevit’in DSP’si varken çakmalardan uzak durun” dedi.
 
Türker, DSP 2011 Seçim Bildirgesi'ni İnşaat Mühendisleri Odası'nda yapılan toplantıda açıkladı ve DSP'nin milletvekili adaylarını tanıttı. "Başbakan Türker" sloganları eşliğinde salona giren Türker, büyük bir coşkuyla karşılandı. DSP lideri, sözlerine "Değerli devrimci dava arkadaşlarım!" diyerek başladı. DSP Genel Başkanı, seçildiği Olağanüstü Kurultay'da, DSP'yi yapılacak ilk milletvekili genel seçimine sokma sözü verdiğini anımsatan Türker, "Bugün burada vaadimizi yerine getiriyor, devrim yürüyüşümüzü başlatıyoruz" dedi.
BAŞBAKAN ADAYIYIM!
Türker, her bir DSP'linin, ülke sorunlarını çözmeye, elini taşın altına koymaya hazır olduğunu belirtirken, partililere seslendi ve "Sizinle dava arkadaşı olmanın mutluluğunu yaşıyorum" diye konuştu. DSP Seçim Bildirgesi'nin, DSP'nin yapacaklarının ‘programı' olduğunu vurgulayan Türker, "Proje demiyorum, çünkü belediye başkan adayı değilim, Başbakan adayıyım. Projeleri, ancak belediye başkan adayları sunar" dedi.
HİÇ BİR ŞEY BİZİ YILDIRMAYACAK
Türker, DSP'yi yıldırmak isteyenler olduğunu bunun için çeşitli yollara başvurulduğunu söyledi. Buna örnek olarak, Bülent Ecevit'in 1994 yerel seçimleri öncesinde İstanbul için açıkladığı kanal projesini gösteren Türker, AKP Hükümeti'nin bunu kendi projesiymiş gibi lanse ettiğini, kendisinin ‘Bu Ecevit'in projesiydi' diye açıklama yaptığını ancak basının bunu yeterince görmediğini, başka bir partiden yapılan açıklamayı daha çok işlediğini anlattı ve "Gazeteler gerçek sahibi değil, çakma sahibi haber yaptılar. Bu koşullar içinde yola çıkıyoruz. Ama hiçbir şey bizi yıldırmayacak" diye konuştu. Türker projenin yer aldığı DSP'nin seçim broşürünü gösterdi.
TÜRKİYE'NİN BÖLÜNMESİNİ ENGELLEMEK İÇİN YOLA ÇIKIYORUZ
DSP'ye ‘oyları bölmeyin' diye baskı yapıldığına işaret eden Türker, "Biz oyları bölmüyoruz. Türkiye'nin bölünmesini engellemek için yola çıkıyoruz. Bir zamanlar, şimdi bana söyledikleri gibi, 30 yıl önce ‘bir bölen' dedikleri, Bülent Ecevit'e sığınıyorlar. Ecevit şapkası diye bir gemicinin şapkasını giyiniyorlar. Aramızdaki fark bu" diye konuştu.
Türker, dış güçlerin Türkiye üzerine hesapları olduğunu, ülkede diktatörlük emellerini gerçekleştirmek isteyenler bulunduğunu, bunun için Parlamento'da ikili bir yapı istendiğini anlattı. DSP'nin Parlamento'ya girerek ülkenin geleceğinde halkı söz sahibi yapmak istediğini vurgulayan Türker, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz çok cesuruz. Başkasının söyleyemediğini rahatlıkla söyleyebilen bir partiyiz. Mesela hiçbir parti Anayasa'nın 66. maddesinde vatandaşlıkla bağlı olma olgusunu içeren düzenlemeyi gündemine bile almıyor. Oysa bu cesaret yalnız bizde Ecevit'in çocuklarında var."
BELEŞE ALIŞMIŞ OLANLARIN DÜZENİNİ BOZACAĞIZ
Türker, mevcut düzende, oy kullanmayanlar arttığı zaman, oy oranı en yüksek partinin hiç yorulmadan milletvekili sayısını artırdığına işaret etti ve "Biz beleşe alışmış olanların düzenini bozacağız. Bunun için yeni bir siyasi parti grubu olarak Parlamento'da yer almalıyız. ‘Solda tek bir parti olsun' diye bizi yok etmeye çalışanların düşündüğü gibi DSP seçime girmediğinde CHP'nin milletvekili sayısı artmıyor, AKP'nin milletvekili sayısı artıyor. Arzu eden seçim sonuçlarını incelesin. Bizim milletvekili sayımız artarsa, biz Parlamento'da AKP dışındaki her partiyle koalisyon kurarız, ortak oluruz, Hükümet oluruz. İstenen AKP'yi götürmek değil mi? Parlamento'ya girelim, gelin bizimle koalisyon yapın" diye konuştu.
DERSİM DOSYASIYLA ATATÜRK'Ü YARGILAYAN BİZ DEĞİLİZ
Partililere seslenen Türker, şunları söyledi:
"Size ‘oyları bölüyorsunuz' diyenlere, ‘Alın seçim bildirgemizi okuyun, Dersim dosyasıyla Atatürk'ü yargılayan biz değiliz' deyin. Mazlum toplumların önderi Atatürk'ü yok etmek isteyen çok lider, çok devlet var. Ülkemizde de yok etmek isteyenler var. Kimileri irtica nedeniyle, kimileri bölme nedeniyle, kimileri başka nedenle. Ama Atatürk'ün kurduğu partinin bunu seçim bildirgesine koymasını anlamak mümkün değil. Atatürk'ün adını ağızlarına almak yerine, 30 yıldır söylemediklerini bırakmadıkları liderimize sarılmakla bunu gidermeye çalışıyorlar. Onlara Ecevit'i tekrar iyi niyetle anmaya başladıkları için teşekkür ederiz. Çünkü nihayet sonunda doğru yolu buldular."
ECEVİT'E UZANACAK DİLİ KESMESİNİ BİLİRİZ
Seçim sürecinde, ‘Biz Ecevit'e sahip çıkıyoruz' mesajı vermeye çalışanlar olduğunu da kaydeden Türker, "Ecevit için ‘iş göremez' raporu almaya giden Sinan Aygün'ü Ankara 2. Bölge milletvekili adayı yapan biz miyiz? Sen Ecevit'i seviyorsan, Ecevit'in kemiklerini sızlattığını farketmiyor musun?" diye sordu.
Türker, Aygün'ün mahkemeye yazdığı dilekçeyi gösterdi ve "İnsan Ecevit için ‘iş göremez' diye dava dilekçesi yazmaya utanır. Dilekçeye bakın, okudukça tüylerim diken diken oluyor. Ağlayasım geliyor. Bir de Ecevit adıyla propaganda yapıyorlar. Hadi canım sen de! Ecevit'in kemiklerini sızlatan adamı Meclis'e mi taşıyacaksınız? Hiç merak etmesinler, Ecevit'e uzanacak dili kesmesini biliriz" diye konuştu.
HALKÇI REKABET EKONOMİSİ HEDEFLİYORUZ
Türker, Türkiye'nin en acil sorununun, yoksulluk ve işsizlik olduğunu vurguladı ve "Bildirgemizdeki hedef, yoksullukla mücadele etmek ve yeni iş imkanları yaratmak. Sıcak paraya dayalı ithalata odaklanmış, hatta ihracatı ithalata dayalı olan bir ekonomik model yerine biz Türkiye'de üreten bir ekonomi modelini hedef alıyoruz. Üreten ve katma değer yaratan bir ekonomik modeli hedefliyoruz. Bu ekonomik modelin yaklaşımı, Halkçı Rekabet Ekonomisi'dir. Bu, halk için, rekabeti esas alan, çalışanların haksız rekabet nedeniyle egemen küresel sermaye karşısında erimesini engelleyecek bir ekonomik sistemdir" diye konuştu.
 
 YÖK'Ü KALDIRACAĞIZ, ÜNİVERSİTEYE GİRİŞ SINAVSIZ OLACAK
 
Bildirgeden bazı bölümleri sıralayan Türker, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz yeni vergi düzeninde halkı, dolaylı vergiyle Türkiye'nin vergilerini ödediği düzeni değiştirmeyi, herkesin kendi kazancına göre vergi verdiği bir düzen kurmayı düşünüyoruz.
Emeklilerin maaşlarına zam yapılmayıp, onların kenara itildiğinin bilincinde olan bir partiyiz. Emekli maaşlarına zam yapacağız ve emekliler arasındaki maaş farkını ortadan kaldıracak İntibak Yasası'nı çıkaracağız.
Rahatsızız. Biz 9 yıl evvel, Türkiye'de adil bir işe girme düzeni olsun, kayırma olmasın diye KPSS düzeni getirmiştik. Gençlerimizin üniversiteye giriş sınavlarına adalet içinde girdiklerine inanıyorduk. Hatta ortaöğretim de öyleydi. Ama bu 9 yıl içinde gördük ki artık o mekanizma bile bozuldu, üniversite sınavları, memuriyete giriş sınavları güvenilmez hale geldi. Bunun tek bir çözümü vardır, YÖK'ü kaldıracağız, Üniversiteye girişi sınavsız yapacağız.
Orta öğretime, Anadolu Liseleri'ne de girişi sınavsız yapacağız. Çünkü bu eğitimi kaliteyi yükseltirken, eğitimi parasız hale getirirken, herkes eğitim düzeyi yüksek bir okula girebileceği için bir sınava gerek kalmayacak."
HAKÇA BÖLÜŞÜMÜ SAĞLAYACAĞIZ
DSP lideri, "Türkiye'nin bir çıkış planına ihtiyacı var" dedi ve milli gelir dağılımının bozulduğunu, Türkiye'nin rakamlarda zenginleşmiş göründüğünü ama gerçekte yoksulluğun arttığını söyledi. Yoksulların milli gelirden aldığı payın azaldığına işaret eden Türker, "Bunu önlemek için hem üreteceğiz, pastayı büyüteceğiz hem de bu pastanın hakça bölüşümünü sağlayacağız. Onun için çokça üretim, hakça bölüşüm, Türkiye için, Türkiye'deki herkes için, Hakkari'deki için de Edirne'deki için de Anamur'daki için de Sinop'taki için de. Yalnız belli yerde oturanlar için değil. O nedenle, çözüm DSP!" dedi.
HER EVDEN BİR KİŞİYİ İŞ SAHİBİ YAPACAĞIZ
Türker, partililerin "Başbakan Türker" sloganları eşliğinde sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşsiz gençlerimize iş yaratacağız. Biz 1971'den bu yana Türkiye'nin imzaladığı ILO Sözleşmesi'nde var olan ama iktidar olan herkesin, şimdi savunanların bile gündeme getirmediği Aile Sigortası lafıyla milleti kandırmayacağız. Vatandaşlık hakkı olarak, her evden en az bir kişinin iş sahibi olmasını sağlayacağız. Kimseye karşılıksız para vermeyeceğiz. Ama kimseyi de işsiz bırakmayacağız. Bu bizim sorumluluğumuz olacak."
DSP'nin sadece yoksulların değil, parası olanın da güvencesi olacağını kaydeden Türker, "Bugün zenginlerimiz bile uluslararası hegemon ülkelerin küresel şirketleri karşısında korumasız. Onları da koruyacağız. Küresel sistemin içinde küresel bir oyuncu olarak dünyada yaratılan katma değerden, alın terimizle hak ettiğimizi alacağız" dedi.
ULUSAL DURUŞUMUZDAN VE ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ'NDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ
Türkiye'de son yıllarda ulusalcı ve milliyetçi olmanın suç haline getirildiğini vurgulayan Türker, "Biz asla ulusal duruşumuzdan ve Atatürk Milliyetçiliği'nden vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu. Partililerin coşkulu alkışları eşliğinde sözlerini sürdüren Türker, şunları söyledi:
"Anayasa'nın ilk 3 maddesini değiştirmek isteyenler o maddede yer alan Atatürk Milliyetçiliği'ni yok sayıyorlar. Atatürk milliyetçiliği bizim harcımızdır. Bu, ülkede Kürt'üyle, Türk'üyle, Rum'uyla, Ermeni'siyle, Alevi'siyle, Sünni'siyle herkesin birlikte yaşamasını sağlayan bir yaklaşımdır. Atatürk, ‘Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk ulusu denir, ne mutlu Türküm diyene' sözleriyle bu yaklaşımı anlatmıştır. Birilerin ırkçılık yapmasına müsaade etmeyeceğiz ve ulusal duruşumuzu müdafaa etmek için ne pahasına olursa olsun, hukuk yolundan sapmadan yürüyeceğiz."
Türker, DSP'nin AB üyeliğine, ulusal duruştan taviz vermeyen bir yaklaşımla olumlu baktığını ancak taviz verilmesine ‘hayır' dediğini vurguladı ve Bülent Ecevit'in bu konudaki dik duruşunun sürdürüleceğini söyledi. Ecevit'in Kıbrıs meselesinin AB konusundan ayrı tutulmasını istediğini anımsatan Türker, "KKTC bağımsızlığını sürdürecek. Oradaki vatandaşlarımıza sahip çıkacağız. Ulusal çıkarları koruyan bölge merkezli dış politika yaklaşımımızı sürdüreceğiz" dedi.
DOĞRULARI SÖYLEYEN PARTİ: DSP
Türker, DSP'nin, ‘Doğruları Söyleyen Parti' olarak her zaman sağlam duruşunu koruyacağını da vurguladı ve buna iki örnek verdi. Bülent Ecevit'in Başbakan olduğu dönemde ABD Irak'a girmek istediğinde ‘Müslümanları öldüreceksiniz' kaygısıyla buna izin vermediğini ve sözlerinin doğru çıktığını anlatan Türker, "Ecevit haklı çıkmadı mı? Tam bir milyon Müslüman öldü" diye konuştu.
Türker, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Libya krizi sürecinde görüştüğünü ve İzmir'in NATO üssü olarak kullanılacağını açıkladığı halde Hükümet tarafından yalanlandığını ama NATO'nun açıklamasıyla sözlerinin doğruluğunun ortaya çıktığını anlattı ve "Biz her zaman Doğruları Söyleyen Parti olmayı sürdüreceğiz " dedi. DSP'li 6 milletvekilinin, TBMM'deki diğer partilere rağmen, Libya'ya müdahale konusunda takındığı tavrı da anımsatan Türker, DSP'nin haçlı seferlerine ‘hayır' dediğini kaydetti.
ASKERLERİN SİGORTASINI DEVLET ÖDEYECEK
Türker, DSP iktidarında yargının bağımsız ve tarafsız olacağını, adaletin gecikmeden sağlanacağını bunun için adli kolluk mekanizmasının kurulacağını ve mevcut özel yetkili mahkemelerle özel yetkili savcılık sisteminin kaldırılacağını bildirdi.
Türker, DSP Seçim Bildirgesi'nde yer alan bazı başlıkları ise şöyle sıraladı:
-Zorunlu askerlik hizmeti süresinde askerlerimizin sigortasını devlet karşılayacak.
-Seçim Yasası değiştirilecek, baraj yüzde 10'dan yüzde 5'e indirilecek.
-Türkiye borçlanarak değil, üreterek büyüyecek. Bunun için Türkiye yeniden hayvancılık canlandırılacak.
-Biz bütün öğrenciler sigortalı olacak. Okula giden her genç, sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınacak.
-Öğrenci kimliği, Türkiye'nin her yerinde geçerli paso olacak.
-Esnaf Bakanlığı kurulacak.
-Engelliler için bakanlık kurulacak.
-Fındık, çay, üzüm, incir, zeytin, pamuk, narenciye, buğday, fıstık, ayçiçeği, kayısı, şeker pancarı ve tütün, ulusal ürün olarak korumaya alınacak, bu ürünlerin üretimi devletçe desteklenecek.
-İşyeri açan emeklilerin maaşlarından kesinti yapılmayacak.
-Sağlık hizmetlerinin tüm giderleri devlet tarafından karşılanacak.
-Hiçbir vatandaşın telefonu dinlenmeyecek, dinleme kararı alan ve yayınlayan cezalandırılacak.
-Jeotermal enerji kaynaklarımız elektrik üretiminin yanısıra, seracılıkta, sanayi ve konut ısındırma alanlarında da kullanılacak.
-Ev kadınlarının tamamı, devletin sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınacak.
-Kadın ve erkeklerin, siyasette, iş hayatında, okulda, üniversitede yüzde 50 oranında temsili zorunlu olacak.
-Basın sektörünün elinden alınan yıpranma payı geri verilecek.
-Cumhuriyet'in 100. yılında 2 trilyon doların üzerinde milli gelir, kişi başına da 25 bin doları aşan milli gelir sağlanacak.
-2023 yılına doğru 800 bin dolar ihracat rakamına ulaşılacak.
-Sağlık ve eğitim alanlarında temel sorumluluk devletin olacak, sağlık sektörü özelleştirilmeyecek, taşeronlaştırılmayacak
-İşsizlik yüzde 5-6 bandına çekilecek. Çalışma çağındaki bütün bireylerin bilgi ve yeteneğine göre iş bulabildiği bir sistem sağlanacak
-Cemevleri ibadet evi sayılacak"
DSP'nin, Türkiye'nin her yönüyle güçlü ve saygın bir ülke konumuna getirilmesi için çalıştığını anlatan Türker, "Biz yolsuzluğa neden olan unsurların ortadan kaldırıldığı, yolsuzluk yapanların cezalandırıldığı bir Türkiye istiyoruz. Biz, dışarıya bağımlı olmayan bir Türkiye istiyoruz. Biz Cumhuriyet'in 100. yılında ihracatını 800 milyara kişi başına milli geliri 25 bin dolara çıkarmış, iç tasarrufuyla üreten bir Türkiye hedefliyoruz. Bireyin barınma, beslenme ve düşünme özgürlüğünün tam olarak sağlandığı bir Türkiye hedefliyoruz. DSP iktidarında kimse evsiz kalmayacak, kimse aç kalmayacak, kimse düşündüğünden dolayı hapishanelere düşmeyecek" diye konuştu.
DSP'nin, "Tam bağımsız bir Türkiye" istediğini söyleyen Türker, Seçim Bildirgesi'nin bunu sağlamaya yönelik rota çizdiğini kaydetti ve "Seçim Bildirgesi tüm devrimcilere hayırlı olsun. Mazbatalarınızla gelin!" sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Türker'in konuşmasının ardından Bülent Ecevit'le ilgili sinevizyon gösterisi yapıldı.
Toplantının sonunda ise DSP'nin milletvekili adaylarının tanıtımı gerçekleştirildi. Türker adaylarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Seçim bildirgesinin anlatıldığı ve adayların tanıtıldığı toplantının ardından da Türker ve parti yöneticileri, milletvekili adaylarıyla basına kapalı olarak strateji toplantısı yaptı.
 
 
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
ramazan bayrami 
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet