Süleyman Sönmez, Naim Özal, Vecdi Kimyonok, Mehmet Kala, Meşhur Özal, Akan Sönmez, Av.Adnan Eryılmaz, Zihni Berrak, Fevzi Dönmez, Emin Fırıncıoğlu, Agop Karton, Numan Bastırma, Semra Berrak, Mevlüd Oruç, Bülent Can yaptıkları basın açıklamasında şöyle dediler: “

NEDEN EVET ?
 

İnsanlığın yüzyıllar boyunca mücadeleler ile biriktirdiği demokratik hak ve özgürlükler ülkemiz vatandaşları için de olmaz ise olmaz bir ihtiyaçtır. Halklar ve inançlar mozaiği olan ülkemizde herkesin faydalanacağı demokratik hak ve özgürlükler bütün etnik yapı ve inançlar için ortak paydadır.
Anayasa referandumu için diyebiliriz ki; bu yeni anayasa maddelerinden şu veya bu farklı kesim yararlanır korkusuyla kısmi demokratik - nispi demokrasiyi reddedecek olursak kör bencil insanlara düşeriz.
Demokrasi mücadelesi ter, kan, tırnakla kazınılır. Bu bir millim de olsa kazanılacaksa onu sahiplenmek ve onu savunmak gerekir.
Bu aynı zamanda 70–80 yıllık iş -ekmek-aş-eşitlik ve demokratik sosyalist mücadelenin kazanımıdır. Tek şeflik döneminden, darbecilere ve bu güne tırnağımızla geldiğimiz noktadır. Şimdi geçmişten bu güne kadar gelen mücadeleyi reddedecek unutacak mıyız?
Demokrasi -hürriyet ve sosyalizm için on binlerce kişi çile çekmiş, şehit düşmüş insanların mirasını reddedecek, Hayır mı? Diyeceğiz.
Elbette öyle değil, öyle olmayacak. Kendi kazanımlarımızı, emeğimizi inkâr etmeyeceğiz.12 Eylül 2010 da onayımıza sunulacak anayasa paketi ne AKP nede CHP-MHP vb sistem partilerinin değil bizim haklarımızdır. AKP-CHP-MHP vb sistem partilerinin hepsi değişik sermaye kesimlerinin menfaatlerini temsil etmeye, kollama ve koruma görevini yapan burjuva partileridir.
Halkların ve emekçilerin on yıllardır mücadeleler ile geliştirdiği demokratik hak ve özgürlükleri savunmak, korumak ve kollamak yine halkların ve emekçilerin sırtındadır.
12 EYLÜL 2010 tarihinde halkımızın onayına sunulacak olan kısmi anayasa değişikliği anayasanın tümden değişmesi için gerekli zemini hazırlayacağını düşünüyoruz. Tümden değişimin can suyu olarak algılıyoruz. Demokratik özgürlükçü anayasaya ulaşabilmemiz için kazanmış olduğumuz mevzi’yi 12 Eylülde tekrar kaybetmemek için evet diyeceğimizi halkımızla paylaşmak istiyoruz.
Mücadele değerlerimize sahip çıkılması, kahir- sabırla gelinen noktayı burjuva parti temsilcilerine bırakılmaması, gelenekçi- statükocu- askeri – bürokrasiye de karşı mücadele edilmesi için alanlara çıkılması gerekir.
Bu anayasa referandumuna uzanan yol toplumsal taleplerin ve mücadelelerin sonucu olarak ortaya çıktı. Bundan sonra da açılacak kapıların ardında mücadeleye devam edilecektir. Gelecekteki mücadelelerde iç aktör olmak istiyorsak Evet diyoruz.
Varlığımızın ve geleceğimizin ülkemiz ve dünyanın demokrasi mücadelesinin önemli bir unsuru olduğumuzu kanıtlayacağız.Tekrar Ediyoruz Yetmez Ama Evet”