Skip Navigation Links

Oktay Vural Bir Konuştu Pir Konuştu!!!

Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Oktay Vural, İskenderun'a gelerek bir takım ziyaretlerde bulundu. İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Basın M

Politika   A+a-

Oktay%20Vural%20B1.jpg" />
 
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Oktay Vural, İskenderun’a gelerek bir takım ziyaretlerde bulundu. İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Basın Merkezi’ni de ziyaret eden Oktay Vural, Ankara’daki yoğun tempodan uzaklaşıp tamamen nefes almak için İskenderun’a geldiğini söyledi,
Türkiye gündemini ve Ak Parti Hükümetinin dış politikalarınıı ağır bir şekilde eleştiren Vural, “Muhalefet partilerine Ehud Barak'ın tutumunu örnek gösteren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'e, "Gazze'nin yakılıp yıkılma emrini veren Ehud Barak'ın sözcüsü gibi konuşmuştur" diye çattı.
 
İskenderun’a ziyaretinin siyasi programa bağlı olmadığını ve dinlenme amaçlı olduğuna vurgu yapan MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, “İskenderun’daki ziyaretimize herhangi siyasi bir program koymadık sadece bir ziyaret amaçlıydı, bir, iki günlük dinlenme amaçlı geldik. Kısa süreli bir nefes almak için. Bazı belediye başkanlarımızla da görüştük, burada bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Hatay, İskenderun güzel insanların olduğu bir yer, Türkiye’nin nefes aldığı dinamik bir yer. Ankara’nın yoğun atmosferinden uzaklaşıp burada olmak bana büyük bir keyif veriyor.
 
Basın ülkemiz için basın çok önemli. Anadolu basın, yerel basın maalesef büyük bir saldırı altında. Ekonomik kaynakları kesilmek isteniyor, yayınlar, ilanlarla ilgili sıkıntıları had safhada. Maalesef günümüzde siyaset ve basın ilişkileri çerçevesinde genel medyanın bir takım projeler hedefler doğrultusunda haberleri çarpıtmasından büyük endişe duyuyorum. Medya halkın gözü ve kulağıdır, halkın gözü ve kulağı ise görmelidir, duymalıdır ve konuşmalıdır. Neyse onu görmelidir, duymalıdır ve onu iletmelidir. Ulusal basın maalesef halkın gözü ve kulağı olmaktan uzaklaşmıştır. Halkın gözünü, kulağını kapatmak için çalışan bir medya haline dönüşmüştür. Demokrasinin en önemli unsuru olan, yaptığımız faaliyetlerden vatandaşlarımızın bilgi sahibi olmasını temin eden medya bindiği dalı kesmekte, güçlünün yanında olmayı birinci görev arz etmektedir. Bu ülkenin hangi partisinden olursa olsun oy vermiş insanlar bu ülkenin insanı değil midir? Tek yönlü bir bakış açısı ile ne yapacaksınız? Bizim fikrimizi idam mı edeceksiniz, idam mı edeceksiniz, yok mu sayacaksınız? MHP’nin siyasal duruşunu, onu yok etmeye yönelik gelişen olaylar karşısında tavrını iletmeyen bir medya ne ölçüde halkın medyasıdır. Toplum körleştiriliyor ve ulusal medya bunun beyaz asası gibi körleştirilmiş bir toplumu yönlendirmek isteyen hale dönüşüyor. İleri demokrasi denilen şey bumu? Sayın başbakan Kayseri’de sivil toplum örgütleri ile görüştü ve Sayın genel başkanımız da dedi ki: Başka coğrafyadaki olaylara yoğunlaşacağına Türkiye’ye yoğunlaş, Türkiye’yi odağına al. Başbakan çıktı ve bizi küçük düşürmekle suçladı. Bunu medya basın hepsi verdi. Ben de buna pazartesi günü cevap verdim, yazılı medyada bir tane yok. Bu insafsızlık değil mi? İsrail ile gelişmelerde Hüseyin Çelik önceki gün açıklama yaptı dün basında yer aldı. Bizi İsrail’e yönelik ortaya koyduğumuz tavırlardan dolayım ırkçılıkla suçladı. Dün buna yazılı metinle cevap verdim bugün yazılı medyada bir tane yok. Bizi eleştirenler Ehud Barak kadar olamadılar diyor Sayın Çelik. Ehud Barak Gazze’de katliam talimatı veren, İngiltere’de yargılanmış ve hakkında tutuklama kararı çıkan birisidir. 1400’e yakın insana dökme kurşun operasyonu yapan insan kadar olamıyorsunuz diyen AKP sözcüsü mü yoksa katliamları yapanın, Gazze'nin yakılıp yıkılma emrini veren Ehud sözcüsü mü olduğu belli olmayan bir zihniyete karşı duruşumuzu ifade ettim ama medyada bir tane yok. Bize Ehud Barak kadar bile olamadınız diyor, biz olamayız tabi onun gibi. Filistin’e bomba atan, dökme kurşunlarla oradaki çocukları öldüren bir katliamcı ile, bir Müslüman Türk evladının onun gibi olması mümkün mü?
 
Yandaş medyada PKK ile hükümetin görüşmesi yer almadı
Hükümet ile PKK’nın görüşmesi ile ilgili medyanın bir kısmında hiç haber yok, bazı kısmında muhteva ile ilgili haber yok. Yandaş medyada böylesi önemli bir konu yok. Bu olay MHP ile ilgili olsaydı hemen vurun MHP’ye, hemen vurun bu ülkeyi sevenlere. Ama ne kadar vururlarsa vursunlar ülkücü hareket dimdik ayakta.
“İskenderun, Türkiye’nin göz bebeğidir, başkalarının kem gözleri de buranın üzerindedir”
Bölgede demir-çelik ürünlerine yönelik özel bir teşvik ve özel alan içerisine sokulursa burada demir-çelik ve buna bağlı sanayinin gelişmesini temin edebilecek pazarlara yakın olması, bir lojistik olunması, böyle bir planlama yapılırsa bu bölgelerde çok daha büyük ekonomik güçlerin fışkıracağına inanıyorum. Bütün Türkiye’nin rekabet gücünü arttıracaktır. O bakımdan bu bölgenin bu yönlü ekonomik potansiyelini daha yüksek katma değerli ürünlerle buluşturacak projelere ve merkezi yönetimin ve merkezi yönetimin buraya daha fazla önem vermesi gerektiğini de düşünüyorum. İskenderun, Türkiye’nin göz bebeğidir, başkalarının kem gözleri de buranın üzerindedir. Bütün ulusal projelerin hedefinden biri de İskenderun’dur. İskenderunluların, Hataylıların bu bölgede bulunması bütün oyunları bozuyor ama buranın büyük bir potansiyeli olduğunu gözlemliyorum. Müteşebbis insanları çok o bakımdan bölgede buna dayalı bir yapılanma, özellikle demir-çelik ve ona bağlı ürünlerin burada bağlı sanayiler oluşturması, bunlarla ilgili bilgi ve eğitim kaynaklarının bu bölgede yerleştirilmesi bu bölgeyi çok daha büyük bir cazibe ve kümelenme haline dönüştürülebilir diye düşünüyorum.
Kimle pazarlık yapılıyor?
Türkiye’de 2002 yılında bitirilmiş bir terör vardı, gelinen bu noktada terör giderek cesaretlendirildi, güç kazandı. Bırakın dağları ovalara, sokaklara, şehirlere hakim olmaya başladı. Türkiye, 2002 yılından itibaren sınır ötesi operasyon yapmıyordu, 2007 yılında MHP parlamentoya girdiği zaman bastırdık 550 milletvekili ile sınır ötesi operasyon yetkisi verdik. Hükümet Irak’ın kuzeyinde barınan PKK’yı bertaraf etmek amacıyla bunu istiyorum dedi. Şimdi 2011, 2012 yılına geldik. Neden bu güne kadar terör örgütünün Kandil’e konuşlanmasına izin verildi. Kirli ve pis pazarlıkları bugün ses kayıtlarında görüyoruz. Şimdi öyle bir noktaya geldik ki, her zamanki gibi ‘Bıçak kemiğe dayandı” dediler. Sayın başbakan ‘Bıçak kemiğe dayandı, ramazandan sonra görecek” dedi. Şehit sayısı artında beklemediler hemen operasyon yaptılar. Bugün ayın 14’ü. Türkiye’nin bir planı yok mu? Sınır ötesi operasyon yapılması gerekiyorsa, PKK’yı bertaraf etmek için yetkiyi istemişsin 2007 yılında, hala elinde bir plan yok mu? Davul, zurna ile sınır ötesi operasyon mu yapılır. Kimle pazarlık yapılıyor bunu anlamış değiliz. Terör örgütünün Kandil’de kanal içinde konuşturulduğu ve olası bir kara harekâtına karşı hazırlıklı olduğu söyleniyor. Birilerine haber veriliyor. PKK’nın bertaraf edilmesi için çok kapsamlı bir strateji uygulanmalıdır.




Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
 
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet