TEMAD Şube Başkanı Kazım Çakır yaptığı açıklamada “Son günlerde üzülerek izlediğimiz hukuk sistemimizde gelişen olumsuzluklarda hakimlerimizi savcılarımıza hakimlerimize ne olduğunu anlayamadığımız tavır ve hareketleri yargımızın gerçekten siyasallaşıyor mu düşüncesini taşımamıza neden oluyor. Yüksek hakimler ve savcılar kurulunun görev yapma sınırının daraltılması mı isteniyor. Yargımızın kendi içerisinde huzursuzluğu bu kuruma olan güvenimizin sarsılmasına neden olmaktadır.
Emniyet teşkilatımızı içerisinde bir şubenin diğer bir şubeyi basarak orada görev yapan bazı üst düzey yöneticileri de tutuklayarak içimizi temizliyoruz demeleri grupların birbirleriyle mi çatışıyor kuşkusunu yaratıyor. Onların birbirlerine olan bu güvensizlikleri toplumumuzda da kendilerine duyulan güveni zayıflatmaktadır. Ancak bizlerin en güven duyduğu kurumların başında kuşkusuz polislerimiz gelmektedir. Uzunca bir süredir milletimizin de ilgiyle takip ettiği adına ERGENEKON, KAFES ve benzeri isimler verilerek yapılan operasyonlara bir anlam vermekte oldukça zorlanıyoruz. Gün geçmiyor ki bir öğretim görevlimiz tutuklanmasın, gün geçmiyor ki emekli veya muvazzaf bir subayımız veya generalimiz tutuklanmasın gün geçmiyor ki aydınlarımız, gazete yazarlarımız, sendikacılarımız tutuklanmasın. Tutuklananlara baktığımızda hemen hemen hepsi ya cumhuriyetimizin savunucuları ya da cumhuriyete sadakatle hizmet etmiş kişiler. Tutuklanma sebeplerine bakınca henüz birçoğunun haklarında ciddi bir iddia bile yoktur” dedi.
Bu iddialar kaos yaratmak içindir
TEMAD Şube Başkanı Kazım Çakır “Tutuklama kararı olan birisindeki iddiaya bakıyoruz. İrtica ile eylem planı yapıyormuş. Bir diğeri ülkede kaos yaratmak için cami bombalatacakmış veya kendi savaş uçaklarımızdan birini düşürmeyi planlıyormuş ve hele öyle bir kesim var ki işi gücü bırakmış iktidarı düşürmek için darbe planları hazırlığı içerisindeymişler. Biz öyle bir milletiz ki her şeye inanırız da cami bombalatacak, uçaklarımızı düşürtecek bir Türk komutanın olacağına asla ve asla inanmayız. Egemenliğimizin 90.yılına gireceğimiz şu günlerde açılım adı altında bunca akil insanın içeride olmasına karşılık, tiyatro sanatçılarından sinema sanatçılarından ses sanatçılarından destek aranmasına da bir anlam veremiyoruz. Ancak her şeye rağmen yaklaşık bin yılda bu topraklarda birlik ve beraberlik içerisinde yaşamayı amaçlamaktayız. Büyük ATATÜRK’ün şu mesajını da hiç aklımızdan çıkarmıyoruz. “Temel ilke TÜRK milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke ancak tam istiklale sahip olmakla gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içerisinde olursa olsun, istiklalden yoksun bir millet medeni insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık görülmez.” Egemenliğimizin 90. Yılı hepimize kutlu olsun.