İhh Yöneticileri Mavi Marmara Önünde İsrail'i Suçladı
Gazze'deki Filistinlilere insani yardım malzemeleri götürmek üzere yola çıkan ancak İsrail askerlerinin uluslararası sularda düzenlediği baskın neticesi 9 Türk'ün öldürüldüğü Mavi Marmara gemisine verilen hasarın macunlandıktan sonra boyanarak kapatılmaya çalışıldığı ortaya çıktı.

İsrail'in Hayfa limanından römorkörler tarafından çıkarılan Mavi Marmara gemisi bu sabah saat 07.00 sularında Domuz Burnu açıklarından İskenderun Körfezi'ne giriş yaptı. Römorkörler yardımı ile yoğun güvenlik önlemleri altında limana çekilen gemide, İsrail askerlerinin baskını sırasında verilen hasarların gizlenmeye çalışıldığı tespit edildi. Kurşun deliklerinin macunlanarak kapatıldığı ve boyandığı görüldü. Kaptan köşkündeki 2 kurşun deliği ise dikkat çekti. Can yeleklerinin geminin ön tarafından
toplandığı, İHH afişlerinin ise parçalandığı, yazıların ise boyandığı görüldü. Geminin üzerinde boyalı Türk bayrağına ise herhangi bir hasar verilmediği gözlendi.
İskenderun Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Ercan, İlçe Emniyet Müdürü Yusuf Cinel ile birlikte limana gelerek, sahil güvenlik botu ile geminin etrafında gezerek ön bir inceleme yaptı. Şu ana kadar kimsenin gemiye giriş yapmazken Başsavcı Mustafa Ercan, sigorta şirketlerinin eksperleri ve avukatlardan oluşan bir heyetin Pazartesi günü incelemelerine başlayacağını, inceleme işlemi bittikten sonra da basına görüntü izni verileceğini söyledi.
Ercan, geminin limanda ne kadar kalacağı yönünde henüz bir bilgi verilemeyeceğini söyledi.
Bu arada İHH Yönetim Kurulu üyeleri Yaşar Kutluay, Hüseyin Oruç, Ahmet Sarıkurt da İskenderun Limanı'na gelerek yetkililerden bilgi aldılar.
Öte yandan İsral'in bıraktığı 3 insani yardım gemisinden sonuncusu olan Gazze-1 de 12.20 sularında İskenderun Limanı'na geldi.
İnsani yardım gemilerinin demirlediği İskenderun limanında karada polisler, denizden de sahil güvenlik ekipleri yoğun güvenlik tedbirleri aldı.
Operasyon sonrasında gemiye verdikleri hasarı kamufle etmek için geminin hasar gören bölmelerinde macunlama ve boyama işleri yapıldığı görüldü.

 

İHH YÖNETİCİLERİ MAVİ MARMARA ÖNÜNDE İSRAİL'İ SUÇLADI

İnsani Yardım Vakfı (İHH) Genel Başkan Yardımıcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Oruç, 9 Türk'ün hayatını kaybettiği Mavi Marmara gemisinin önünde yaptığı açıklamada İsrail'in Gazze'den ambargoyu kaldırmaması durumunda Ekim ayında dünyanın dört bir yanından yardım filolarının tekrar yola çıkacağını açıkladı. Oruç, Mavi Marmara gemisinde gözleri ile gördüğü yüzlerce kurşun deliğinin İsrailliler tarafından kapatılarak yok edildiğini söyledi.
Hüseyin Oruç, yönetim kurulu üyeleri ile birlikte İskenderun Limanı'nda yaptığı basın açıklamasında, 31 Mayıs'ta uluslararası karasularında yaşanan insanlık dışı olayların dünyanın hiçbir yerinde bir daha yaşanmaması dileğinde bulundu. Tek amaçlarının insani yardım malzemelerini zulüm görmekte olan Gazze halkına ulaştırmak ve dünyanın dikkatini buradaki ambargoya çekmek olduğunu hatırlatan Oruç, "Fakat İsrail askerleri 31 Mayıs gecesi öldürmek için geldiler. Ve 9 kardeşimizi canlı yayında dünyanın
gözleri önünde şehit ettiler. 54 kişi yaralandı. Hepimiz cezaevlerinde kaldık. Çok zor günler yaşadık. İsrail'in yaptığı tam bir korsanlıktır. Somalili korsanlar bile birçok gemi kaçırmalarına rağmen kimseyi öldürmemişlerdir. İsrailliler Somalili korsanlardan beter çıktılar" dedi.

"İSRAİL ARTIK YANLIŞINI GÖRSÜN"
İsraillilerden özür dilemeleri, zararların karşılanması için tazminat ödemesi, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bağımsız bir komisyon kurularak saldırının tüm yönleriyle araştırılarak dünya kamuoyuna açıklanması, Gazze'deki ambargonun kaldırılması ve el konulan gemilerin iade edilmesinden oluşan 5 şartı yerine getirmelerini istediklerini hatırlatan İHH Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Oruç, şöyle devam etti:
"68 gün sonra gemilerimiz geldi. Bu önemli bir gelişme. BM Genel Kurulu ve İnsan Hakları Örgütü tarafından oluşturulacak komisyonun saldırının araştırılmasında önemli bir etken olacağını düşünüyoruz. Fakat bu komisyon içerisinde İsraillilere yakınlığıyla bilinen savaş suçlusu olarak yargılanmış olan Kolombiya eski Devlet Başkanı Oriva'nın bulunması akıllarda soru işareti bırakıyor ve bizi şüpheye düşürüyor. Ama her şeye rağmen komisyonun vereceği rapor ne olursa olsun bütün dünya Mavi Marmara gemisinde
yaşananları canlı yayında izlediler. Bütün dünya her şeyi artık biliyor. Gemilerin Türkiye'ye iade edilmesi Türkiye'nin şartlarının birer birer kabul edildiği anlamına geliyor. Şehit olanların şehitlik sebebi çekilen acıların gerçek sebebi ambargonun kaldırılması için verilen mücadeledir. Bütün dünya ambargonun kaldırılmasını istiyor. Buna karşılık İsrail en azından yazılı olarak da olsa ambargoyu azalttığını söylüyor. Ama bunu ne Gazze'de ne de başka bir Filistin kentinde göremiyoruz. Bu sıcak gündemde
İsrail'in söz verip sözünü unutturduğunu görmek istemiyoruz. 68 gün bekledik. Bu gemiler geldi. Kalan 5 geminin de yakın zamanda bırakılması bekleniyor. Çok uzak değil. Ekim ayında Avrupa'dan Güney Afrika'ya kuzeyden güneye farklı din ve dillerden on binlerce insan yeni gemilerle filolar halinde Gazze'ye yardım götürmek için yola çıkacaklar. Taleplerimiz arasında yer alan Gazze'deki ambargonun kaldırılmaması halinde filolar yola çıkacaklar. İsrail artık yanlışını görsün. Türkiye, Mısır, İsrail, Filistin,
Ürdün artık eskisi gibi değil. Tüm dünya İsrail'in oynadığı oyunları görüyor ve izliyor. (Düünya) Artık barış içerisinde ekonomisiyle, yönetimiyle kendi kendine yeten bir Filistin görmek istiyor."

GEMİLERDE RADYASYON TARAMASI YAPILACAK
Genel Başkan Yardımcısı Oruç, "Pazartesi gününden itibaren Ankara'dan kriminal labaratuardan gelecek ekip ve savcıyla gemilerde hasar inceleme çalışması yapacak. Saldırının tüm izlerinin yanı sıra radyasyon taraması yapılacak. Ve en ufak deliller bile toplanmaya çalışılacaktır. BM de isterse bu araştırmaya dahil olabilecektir. Mavi Marmara'nın hiçbir heyecanı kalmamış. Üzerinde dünyayı temsil eden hiç birşey bırakılmamış. Saldırıda binlerce kurşun deliği açıldığını gözlerimle görmüştüm. Hepsi kapatılmış
ve boyanmış. Gözle görünür hiçbir şey kalmamış. Bir tek Arapça ve İbranice yazılan 'İnsani yardım götürüyoruz' yazısını İsrailliler silmeyi unutmuşlar" ifadelerini kullandı.