FETÖ KIRMIZI KİTAP'TA

Kararda "FETÖ'nün terör örgütü olarak kabulü için Birleşmiş Milletler Daimi Konseyi ve Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu kararının olması gerektiği" belirtiliyor. Oysa Türkiye'de terör örgütleri Bakanlar Kurulu değil, Milli Güvenlik Kurulu kararlarıyla belirleniyor. FETÖ de Kırmızı Kitap'a girmiş bir örgüt. Türkiye'nin kendi güvenliğini tehdit eden örgütleri, BM Güvenlik Konseyi'ne onaylatmak gibi bir yükümlülüğü de bulunmuyor.

Bu son kararda Başkan Oral ve üyeler, FETÖ için BM ve Bakanlar Kurulu kararı istemekle yetinmedi ve 'Örgütün (FETÖ) kuruluşu, kurucuları, amacı, stratejisi ve eylemlerinin neler olduğunun belirlenmesini' talep ederek iddianameyi de reddetti. İddianame, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ şüphelisi Naim Kelce hakkında hazırladığı bir iddianame...

Asıl skandal ise iddianamenin, 241 vatandaşımızın şehit olduğu 15 Temmuz darbe girişiminden sonra reddedilmiş olması. Ret kararında FETÖ ile şu cümle de kuruldu: "(FETÖ'nün) Türkiye'de ve Türkiye dışında Türk vatandaşları ya da Türkiye Cumhuriyeti kurum ve kuruluşlara karşı gerçekleştirdiği eylem ve faaliyetlerinin bulunup bulunmadığı, varsa bu eylem ve faaliyetlerinin nelerden ibaret olduğu..."

15 Temmuz sonrası 3 bin 500 civarında hâkim ve savcıyı ihraç eden HSYK'nın, bu skandal karara imza atan başkan ve üyeler hakkında inceleme başlatacağı öğrenildi. FETÖ'nün terör örgütü olduğuna dair HSYK'nın gerekçeli kararının yanı sıra Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar da bulunuyor.

KARARDAKİ O SATIRLAR

Skandal cümlelerin yer aldığı karar, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Millete ve Devlete Karış İşlenen Suçlar Bürosu'na gönderildi. 6 Eylül 2016'da 2016/374 numara ile düzenlenmiş iddianameye ilişkin kararda şu ifadelere yer veriliyor: "Şüpheli Naim Kelce FETÖ/PDY isimli silahlı terör örgütü üyesi olduğunun belirtilmesine rağmen şüphelinin mensubu olduğu iddia edilen FETÖ/PDY isimli terör örgütünün 3173 sayılı kanunun 1 ve TK 314. maddelerinde tanımlanan terör örgütü ya da silahlı terör örgütü olduğunu gösterir düzeyde örgütün niteliğinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmesine yönelik olarak bağlantısını ortaya koyacak şekilde..."

BYLOCK'U YETERSİZ BULDU

Bu bölümden sonra da 'BM, Bakanlar Kurulu, örgüt stratejisi ve Türkiye aleyhine faaliyetler' ifadelerinin bulunduğu skandal cümleler yer alıyor. İçişleri Bakanlığı ve ilgili kurumlardan belge-doküman temin edilmediği gibi gerekçeler de yine bu kısımda sıralanıyor. Kararda ayrıca şüpheliyle ilgili ByLock incelemesinin de yetersiz olduğu öne sürülüyor.

İŞTE ÖNCEKİ 'KAMİKAZE'LER

FETÖ yanlısı benzer kararlara daha önce de, Tahşiye kumpası davası sanıklarını korsan bir tahliye operasyonu ile cezaevinden çıkarmak isteyen Metin Özçelik ve Mustafa Başer ile yanıltıcı rapor düzenleyen Balyoz bilirkişileri hakkındaki davayı reddeden hâkim İlhan Karagöz imza atmıştı. Karagöz, Gülen'in mehdi olduğunu ima edip sulh ceza mahkemeleri için de 'ucube' demişti. Özçelik ve Başer tutuklu, Karagöz ise psikolojik tedavi görüyor.