Mustafa Kemal Üniversitesi Sağlık Uygulama Ve Araştırma Hastanesinde Bir İlk
“Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesinde ilki gerçekleştirilen “İki Fonksiyonlu Kalp Pili Operasyonu”yla Hayırsever İşadamı Bedii Sabuncu sağlığına kavuştu.”
Rektör Prof. Dr. Hüsnü Salih Güder, Hastanemizde ilk kez 3 elektrotlu, İki fonksiyonlu kalp pili takıldığını belirterek şunları dile getirdi: “Öncelikle Hayırsever işadamı Bedii Sabuncu beye sağlıklı ve huzurlu bir hayat diliyorum. Sağlık hizmetlerinin alınmasında hastalarımız büyük şehirlere yöneliyorlar. Eğer yerinde çözüm söz konusuysa uzaktaki hastanelere gitmek geçici bir çözüm oluyor, sonrasında bazı komplikasyonlar gelişebiliyor. Bakın hastamıza uygulanmış bir cihaz var. Bu sistemle hastamız sağlığına kavuşmuş durumda ancak herhangi bir reaksiyonda müdahale edilmesi gerekmektedir. Hastamız dışarıdaki bir sağlık kuruluşunda tedavisini almış olsaydı sürekli olarak oraya bağımlı olacaktı. Anlık rahatsızlıklarının giderilmesi için oraya gitmek zorunda kalacaktı. Bu çok sağlıklı bir yöntem değil. Eğer imkânları varsa ki Türkiye’de çok kaliteli hekimler var. Araştırma Hastanemiz de ilimizde 3. basamak sağlık hizmeti veren önemli bir kuruluş. Burada çok kaliteli bir hizmet veriyoruz. Hatay için gerçekten çok önemli bir sağlık güvencesi olan Sağlık Uygulama ve Araştırma hastanesinin ilimize kazandırılması çok değerli bir hizmettir. Bu hizmetin Hatay iline ulaştırılmasında ve yörenin ihtiyaçlarının belirlenmesinde, ödeneklerin temin edilmesinde bize katkılar sağlayan başta Adalet Bakanımız Sayın Sadullah Ergin’e ve onun nezdinde hükümetimizin merkezi yönetimine teşekkür ediyoruz.
Üniversitemiz Hastanesi ve Hayırsever işadamı Bedii Sabuncu’ya böylesine önemli bir ameliyatta hastanemizi tercih ettiği için, operasyonda büyük emeği olan başta Kardiyoloji Ana bilim Dalı Başkanımız Prof. Dr. Fatih Yalçın, Öğretim üyelerimiz ve Araştırma Görevlilerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.”dedi.
Operasyonla ilgili bir sunum yapan Mustafa Kemal Üniversite Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Ana bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fatih Yalçın: “Tüm dünyada olduğu gibi ilimizde de kalp hastalıkları çok artan ve toplumumuzda ölüm nedeni olarak birinci sırada olan bir hastalık grubudur.
Kalp bildiğiniz gibi sol ve sağ boşluklardan oluşmakta, sol kısım vücuda ve diğer vücut bölümlerine kan pompalamakta, vücuttan dönen oksijensiz kan sağ kalpte toplanıp akciğerde oksijenlendikten sonra sol kalbe gelip vücudun ihtiyacını karşılamak için pompalanmakta. Bizim en sık gördüğümüz kalp hastalığı kornear damar hastalığı. Bildiğimiz gibi hipertansiyon, sigara, kolesterol birçok risk faktörü nedeniyle korneaer damarlarda çeşitli daralmalar ve sonuçta kalp krizine neden olan tıkanmalar oluşmakta ve ani ölümlere neden olabilmektedir. Bu hastalık süresince kalp kası yorgun hale gelmekte ve vücudun ihtiyacına karşılık verememekte. Hastalarımız çeşitli şikâyetlerle bize başvurmakta. Nefes darlığı, çarpıntı, eforintoleransi dediğimiz yaşam kalitesinin düşmesi gibi bunlardan en sık risk faktörlerinden biri kan basıncı artışı. Öncelikle kalp basıncı artışı basınç yüküne neden olmakta, daha sonra dayanamayan kalp kası incelip büyümekte ve kalp yetmezliği ortaya çıkmaktadır.
Ani ölümlerin diğer bir nedeni kalp kapağı hastalıkları. Çeşitli nedenlerle yapısı bozulmuş kalp kapakları yine ani ölüme neden olmakta. Biz bunları ekokardiyografi dediğimiz ultrasonografik yöntemle tüm boşlukları, kapakları ve kalbin genel performansını değerlendirebilmekteyiz. Böylece hastalarımızı kalp yetmezliğine gitmeden önce alacağımız önlemle yapabileceklerimizi planlayarak tedavi etmekteyiz. Bu hastalığın ilerlemesinde kalpte önce strese karşı kalp yüklenme oluşturuyor, stresi yenmeye çalışıyor. En sonunda dayanamayan kalp kası genişleyerek duvarı incelmekte ve kalbin iç boyutları genişlemekte ve vücuda yeterli kan sağlayamayacağı için böyle bir kalbe sahip hastalarımız nefes darlığı, kısa süre yürüyünce yorgunluk gibi şikâyetlere maruz kalmakta. Yine genişlemiş kalpte kapaklar da etkilenmekte ve bu şekilde kapaklar da yine hastalarımızı sıkıntıya düşürmektedir.
Damar hastalarının % 50’si ani ölümle kaybedilmektedir ve ani ölümün de başlıca nedeni ritim bozukluğudur. Kalbin pompa gücünün azalması sonucu normal ritmi değişerek ani ölüme hastalarımızı götürebilmektedir.
Bu ritim bozukluklarında verdiğimiz ilaçların çok yan etkileri var. Uzun süre ritim bozukluğuna verdiğimiz ilaçları kullanamıyoruz. Onların kendi yan etkileri nedeniyle hastalarımıza fayda yerine zarara neden oluyoruz. Onun için uzun süre aritmiğe yönelik ilaçları kullanmak yerine bu cihazları tercih etmekteyiz. Bedi Bey’de de kalp fonksiyonları düşük olduğu için çeşitli nedenlerle, daha önce İstanbul’da Amerikan Hastanesi’nde tedavi görmüş bir hastamız ve orda Ventriküler taşikardi dediğimiz ritim bozukluğu saptanmış. Orda bu cihazı takmayı önermişler; ancak kendileri Mustafa Kemal Üniversitesini tercih ettiler. Bu cihazın önemli noktası hem sağ kalbe hem sol kalbe elektrot göndermemiz. Niye iki kalbe birden elektrot gönderiyoruz? Nedeni çok basit: Güç kalpte çeşitli duvarlar senkronize aynı anda kasılamıyor. Bu hastalarımızın ileri derecede şikâyetine neden oluyor. Biz bu aleti takarak her iki taraftaki elektrotla senkronizasyonu sağlayarak kardiyak performansı artırıyoruz. Dolayısıyla hastalar klinik anlamda çok rahat ediyor. Her bir fonksiyonu bu aletin aritme olduğu anda hissetmesi yani dışardan biz ani ölümle gelen bir hastaya aritme hastasına nasıl şok veriyoruz, bu aletle ona gerek kalmıyor, alet bunu hissediyor, tespit ediyor ve kendiliğinden şok vererek aritmiğe bağlı ölümü önlüyor. Buradaki elektrotlarla biz kalbin içine giriyoruz ve elektrotların ucunu kalp kasına bırakacak şekilde kalbin farklı duvarlarını birlikte senkronize halinde çalışmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu şok sayesinde o ritim bozukluğuna bağlı ölüm önlenebiliyor.”dedi.
Hayırsever İşadamı Bedii Sabuncu ise memnuniyetini dile getirerek şunları söyledi: “Geçen sene nefes darlığı yaşadım, tedavi gördüm yoğun bakımda kaldım, düzelir gibi oldum ama tam anlamıyla düzelemedim. İstanbul’a gitmeye karar verdim. Amerikan Hastanesi’nde anjiyo yapıldı, fakat orda da kalpte normal bir çalışma yoktu, kalp pompalanmıyordu. Bana kalp pili takılması tavsiyesinde bulunuldu. Bana Ankara, Adana gibi tavsiyelerde bulunuldu. Ben Üniversitemiz hastanesini tercih ettim. Sağolsun Fatih Hocamızın sayesinde burada kalmaya karar verdim. Gerek bakım öncesinde gerekse sonrasında gördüğüm ilgi beni çok memnun etti. Kendilerine teşekkür ediyorum.” dedi.