Türkiye’nin en karanlık gecesi 15 Temmuz’da FETÖ PDY Terör Örgütü üyesi bir grup cuntacı tarafından gerçekleştirilen darbe kalkışması sonrası demokrasi nöbeti devam ederken, İskenderun Teknik Üniversitesi de Rektör Prof. Dr. Türkay Dereli önderliğinde tüm akademik kadro ve personeliyle bu demokrasi nöbetinde yer aldı.

 

Eski Doğumevi kavşağından Atatürk Anıt Alanı’na doğdu yürüyüşe geçen İskenderun Teknik Üniversitesi akademik kadro ve personeli, 15 Temmuz gecesinden bu yana demokrasi nöbeti tutan halkla buluştu.

 

İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Levent Yılmaz’ın halkla birlikte karşıladığı İSTE Rektörü Prof. Dr. Tünkay Dereli, akademik kadro ve personel, büyük bir coşku ile kucaklandı.

 

Türkiye’nin içinde bulunduğu hassas süreçte geceli-gündüzlü ülkesine, milletine, bayrağına ve demokrasisine sahip çıkan halka seslenen İSTE Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, söz konusu vatansa gerisi teferruattır diyen Türk Milletiyle gurur duyduğunu söyledi.

 

Rektör Prof. Dr. Türkay Dereli şöyle konuştu :

 

Kıymetli İskenderun Teknik Üniversiteliler, Değerli İskenderunlular,

Üniversitemizin Değerli Akademik ve İdari Personelleri ile demokrasi meydanında sizlerle birlikte demokrasi nöbetinde yer almaktan gurur duyuyoruz. 

 

“Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır” diyen değerli vatanseverler, 

Sözlerime 15 Temmuz gecesi ülkemizin bekasına yönelik gerçekleştirilen, darbe teşebbüsünde bulunan, vatan hainlerine karşı mücadelede şehadet şerbeti içen (ki bunlardan 3 tanesi hemşehrimizdir, Hataylıdır) kahraman asker, polis ve vatandaşlarımızı minnet ve şükranla anıyor, şehitlerimize rahmet, ailelerine, Hataylı hemşerilerimize ve büyük Türk Milletine başsağlığı diliyoruz.  Yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.

 

Değerli Çalışma Arkadaşlarım, Değerli İskenderunlular,

 

15 Temmuz gecesi yaşanan darbe teşebbüsü o kadar haince idi ki, Milletin Meclisi 1600 yıllık Türk tarihinde ilk kez hem de milletin uçağı ve milletin silahlarıyla haince bombalandı. Devlet büyüklerimiz, Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, Başbakanımız, Genel Kurmay Başkanımız ve birçok devlet büyüğümüze karşı alçakça canlarına kastedecek şekilde girişimlerde bulunulmuştur. Vatandaşlarımıza ateş edilmiş, tanklar üzerlerine sürülmüştür. Allah’a şükürler olsun ki, her karışı şehit kanı ile sulanmış bu topraklarda asker elbisesi içerisine saklanmış bu hain darbeciler halkımızın büyük direnci ile karşılaşmış ve amaçlarına ulaşamamıştır.

 

15 Temmuz gecesi yaşanan hainliği ilk duyduğumuz andan itibaren görev yerimiz olan Üniversitemize geçip “Demokrasi Nöbetine” başlayarak her zaman Milli İrade’nin yanında olduğumuzu belirten basın açıklamamızı yaptık. 

Ve her daim, her koşulda Milli İradenin yanında olduğumuzun bilinmesini İSTE’riz, dedik.

İçte ve dışta bu kadar haine karşı, vatanseverlerin bu süreçten sonra yapması gereken tek şey; çalışmak, çalışmak ve yine çok çalışmak’tır. 

 

Bugün birbirimize kenetlediğimiz ellerimizi bir daha hiç bırakmamaktadır.

Bu Vatan bizim, Bu Devlet bizim, Bu Bayrak Bizim… 

Hepimizin.

Demokrasiye, Milli İradeye, Devletimize ve geleceğimize sahip çıktığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür eder, minnet ve şükranlarımı sunarım…