Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Kadın Hastalıkları ve Doğum ile İç Hastalıkları polikliniklerinin acil servisle birlikte 24 saat hizmet verdiği Medica Arsuz’dan herkes memnun.. 

Arsuz’a Hayat Veren Sağlık Yatırımı; 

Medica Arsuz Tıp Merkezi .. 

Hatay’ın Arsuz ilçesinin ilk ve tek sağlık merkezi Medica Arsuz Tıp Merkezi, kapılarını açtığı günden bu yana yoğun ilgi görüyor.

Yakında tam teşekküllü hastanenin temelini atmaya hazırlanan Medica Arsuz ortakları, 24 saat Acil Servis ve yine 24 saat Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Kadın Hastalıkları ve Doğum ile İçhastalıkları poliklinikleriyle vatandaşın en önemli sağlık sorunlarına çözüm üretmenin manevi hazzını yaşıyorlar. 

Doğdukları, büyüdükleri ve hayatlarını kazandıkları bölgenin insanlarına kalıcı bir eser bırakmak amacıyla yola çıkan Medica Arsuz Tıp Merkezi ortakları, bugünlerde yaşama döndürülen vatandaşların dualarıyla çok büyük bir manevi haz yaşıyor. 

Yıllardır sayısı bilinmeyen kadar çok ölüm, basit kalp krizlerinden dolayı dahi hastaneye yetiştirilemeyenler, yüksek ateşle seyreden hastalıklardan dolayı çocuklarını hastaneye yetiştiremedikleri için hayatı kabusa dönenlerin hikayeleriyle dolu olan Hatay’ın Arsuz ilçesi halkı, İskenderun’a kadar gitmenin zorluklarını yıllarca yaşadı. 

Ölümüne yatırım yaparken hiçbir karlılık amacı taşımayan bir yola giren Medica Arsuz Tıp Merkezi ortakları, yaşatmaya ve halktan dua almaya başladıkları günlerden bu yana oldukça keyifli günler geçiriyor. 

Böylesi önemli bir yatırımı, sosyal sorumluluk duygusuyla yapan Medica Arsuz Tıp Merkezi ortakları ise gittikleri heryerde dualarla karşılanıyor. 

24 saat Acil Servis ve yine 24 saat Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Kadın Hastalıkları ve Doğum ile İçhastalıkları polikliniklerinin hizmet vermeğe başladığı Medica Arsuz Tıp Merkezi’nde, yaz nüfusu 350 binlere ulaşan Arsuz’a hizmet vermeğe başlamanın heyecanını yaşıyor. 

Bugünlerde 350 bine varan Yaz nüfusuna uygun tüm hazırlıklarını tamamlayan Medica Arsuz Tıp Merkezi’nin Kurucu Baştabibi Doktor Salih Yılmaz, sosyal sorumluluk gerçeğiyle çıkılan yolda yaklaşık birbuçuk yıl sonra tam donanımlı hastane projesiyle hizmet vermeye devam edeceklerini müjdeledi. 

Medica Arsuz Tıp Merkezi’nin açılışı Türkiye’nin coğrafik açıdan en büyük ikinci ilçesi Arsuz’da büyük bir heyecana neden oldu. Zorlu bir süreçten geçtiniz, hikâyeniz nedir? Nasıl doğdu bu fikir ve nereye doğru gidiyor? 

Medica Arsuz Tıp Merkezi’nin ilk düşünce tohumlarını attığım da 2015 yılının ilk aylarıydı. Sonrasından çok meşakkatli bir sürece girdik, yorulduk ama güzel bir yorgunluktu, neticesinde 2 Haziran’da B tipi bir Tıp Merkezimizi açtık ve Arsuz’un şuanda 7/24 hizmet veren bir Acil Servisi var.

24 Saat Nasıl Mümkün Olabilecek?

Şuan Medica Arsuz Tıp Merkezi’nin, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, İç Hastalıklar ve Dâhiliye Uzmanı, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı normal poliklinik saatlerinde poliklinik yapıyorlar ama bizimle olan anlaşmaları esasında merkezimize 5 dakikalık mesafede ikamet etmelerini sağladık. Bu şekilde gecenin bir vaktinde gelerek Uzman talep eden bir ebeveyni veya hastayı geri çevirmiyoruz, Acil Servis Hekiminin hastayı bir Uzmanın görmesi gerektiğini bildirdiğinde Uzmanımız sözleşmeye de dayalı davete icabet ediyor. Sadece Acil Servis değil, Uzmanları da gerek halinde 24 saat Arsuz halkı karşısında görebilir.

Çok geniş bir coğrafyaya sahip bir ilçe söz konusu, bu ilçede ciddi vakalarla da sıkça karşılaşılabiliyor ve bu vakalar neticesinde İskenderun’a ulaşma gibi ciddi bir sorun oluşuyor. Birçok hasta yolda hayatını kaybediyor. Medica Arsuz Tıp Merkezi’nin acil müdahaleler esnasında neler yapılabiliyor?

Bizzat kendim Acil Servislerde yetiştim, ben Acil Servis Ekibiyim. Benim için Acil Servis ya vardır ya da yoktur. Olduğu zaman tam teşekkürlü olmak durumundadır. Buradaki Acil Servisimizde en ağır vakalara dahi hayati tehlikesini atlatabilecek ölçüde müdahale edebilecek kapasitedeyiz. 

Bugün bir yüksek gerilim hattında elektrik çarpmasından tutun inşaatta yüksekten düşmeye kadar, trafik kazasından kalp krizine kadar, beyin kanamasından kanamalı yaralanmalarına kadar hastanın hayatını stabilize edecek yani hayatını tehdit etmeyecek duruma getirecek kadar teçhizata, bilgiye, donanıma sahibiz. Sonrası için bir ameliyat gerekiyorsa, bir yoğun bakım yatışı gerekiyorsa bizim anlaşmalı olduğumuz hastanelerimiz mevcut. Hastanın sosyal güvencesine, fiziki koşullarına, sosyo-ekonomik yapısına ve isteğine göre şayet bilinci açık, hayati tehlikesi yoksa güvenli bir şekilde sevkini sağlıyoruz.

Arsuz, 85 Bin civarı nüfusa sahip fakat yaz turizmiyle beraberinde yaz ayında 400 Bin nüfusa sahip olan bir ilçe. Bu yoğunluğu nasıl karşılamayı planlıyorsunuz? Bir hazırlığınız oldu mu?

Unutmamak gerekir ki bundan bir yaz öncesinde böyle bir kurum hiç yoktu. İnsanlar bir şekilde kendi başlarının çaresine bakmaya çalışıyorlardı fakat bu kurum artık var. Biz bu kurumu burada başlattıysak elbet bunun sorumluluğunu da yerine getirmek zorundayız. 

 

Tıp Merkezimizin yaklaşık kayıtla 7 Acil Servis Doktorumuz var ve farklı zamanlarda gelerek nöbetlerini tutuyorlar. Fakat ihtiyaç halinde aynı Acil Servis Doktorunu da aynı serviste çalıştırabilecek alt yapıyı sağlamış durumdayız. Elimizden gelenin fazlasını yaparak hiçbir hastanın problemini çözmeden geri döndürmeyi kabul etmiyoruz.

“Bu Daha Bir Başlangıç, Bu Ağacı Büyüteceğiz…”

Fiziki şartlarımız mutlaka bizi bir yerden sonra zorlayacak ama daha önceden de söyledik biz bu ağacı büyüteceğiz ve bu bir daha başlangıç.

 

Hastane Geliyor mu?

Hastanemiz açılışıyla beraber yaklaşık bir buçuk yıl içerisinde gelecek. Hastanenin projesini çizdirdik ve şuan maketini yaptırıyoruz. Asgari 75 yatak olarak düşündük fakat bizim hedefimiz 100 yataklı bir hastane olması. İlçenin kanayan yaraları olan Yeni Doğum Bakım, Çocuk Yoğun Bakım bunların ciddi sıkıntısı çekildi, bizim ilk hedefimiz yoğun bakımlarla ve yataklı tedaviyle beraberinde 100 yataklı bir hastane olması.

Tüm Bölümler Olacak mı?

Bölgenin ihtiyaçları temel alınarak tüm bölümler olacak. Bugün sizin yanı başınızda Kalp Damar Cerrahisi, Onkoloji Bölümü varsa, kaldı ki bu öteki Özel Hastane işleten ağabeylerimizin, arkadaşlarımızın bünyelerinde mevcut, eğer hastalarımız için çok elzem değilse bu şekilde branşlaşmalara gitmek bizim için çok doğru değil.

İlk önce buradaki ilçe halkının ilk ihtiyaçlarını duyacağı branşları teşekkür etmek daha mantıklı. Bugün İskenderun’daki Gelişim Hastanesinde Kalp Damar Cerrahisi Bölümü varken Arsuz’da da aynı bölümü kurmak çok mantıklı değil. Zaten bu Planlama İstihdam Kurulu’nun kurallarına ve hastanelerin branşlaşmalarıyla ilgili öngörülen yapılanmaya çok uygun değil. Neticede elzem olmadığı takdirde, özellikli branşlarda daha önce bu branşı kurmuş ve çalıştıran hastaneleri desteklemek çok daha mantıklıdır.

SGK ile anlaşmalarınız ve fark ücretleriniz nelerdir? 

Arsuz’daki halkın sosyo-ekonomik yapısı belli, belirli bir refah seviyesi üzerinde olanlarda var fakat biz genel kucaklayıcı mantıkla hareket ettiğimiz için bu fark ücretlerini devletin bize müsaade ettiği kadarıyla aşağılarda tutmaya çalıştık.

Bizim her zaman söylediğimiz bir şey varsa, hiçbir sağlık kuruluşu ticarethane olmamalı ama tabi ki de yatırımcılarını da üzmemeli, buradaki doktorları ve personellerine de bakabilmeli; bu şekilde orta bir çizgi bulmak gerekiyor. Buradaki yapıya baktığımız zaman devletin belirlemiş olduğu, devlet adına hastalarımızdan tahsil ettiğimiz ve tekrar devlete verecek olduğumuz 12 Lira’lık bir katkı payı var. Biz burada uzman doktorlarımızla ilgili fark ücretini de 12 Lira + 26 Lira olarak belirledik. Hastamız buraya bir Uzman Doktor tarafından muayene olmaya geldiğinde devletin almış olduğu 12 Lira ile birlikte toplamda 38 lira ödemiş oluyor. Emekli bir hastamız geldiğinde devletin almış olduğu 12 Lira onların emeklilik parasından kesildiği için Uzman Doktorun muayenesine girerek 26 Lira ödüyor.

Ortaklarınız sizinle birlikte ciddi bir fedakârlıkta bulunarak Tıp Merkezine yatırım yaptılar ve bu sağlık sektörüne yaptıkları ilk yatırımlarıydı. Onlar memnunlar mı? Bu arada hayat vermek, insanları yaşatmak, sağlık vermek onlarda nasıl bir his uyandırdı?

Buraya harcamış oldukları parayla ve eforla çok farklı bir iş yapmış olsaydılar çok ciddi paralar kazanırlardı ve önlerini çok daha iyi görebilirdi. Fakat bu problem olmadı zira bu kaygıyla yola çıkmadık Sosyal sorumluluk adı altında girdiler. Bugün hastanecilik herkesin elini altına koyabilecek bir taş değildir, çok meşakkatli bir iştir. Bu yola ilk çıktığımız zamanda bunu kendilerine anlattık, bu yol uzun ve dikenli bir yol dedik. Merkezimize solunumu ve kalbi durmuş bir hastamız gelmişti ve ortaklarımız da kurum içerisindeyken o kalp burada çalıştırıldı ve kendileri şimdiye kadar yapmış oldukları bütün harcamaları bütün emekleri bir anda unuttular. Mesleğimden dolayı ben bunu çok fazla yaşadım fakat onlar için manevi tatmindi. Sağlık kuruluşları ilk birkaç sene yatırımcılarına para kazandırmayabilir fakat sonrasında yatırımcılarına para kazandırdığı gibi ayrı bir prestij de sağlamaktadır.

Sağlık sektörünün vermiş olduğu manevi bazı hiçbir şey veremez. Bundan 100 sene sonrasında dahi, diyecekler ki; onu doğuran anaya helal olsun, babasına rahmet eylesin, Arsuz İlçesinde bu adamlar ilk defa böyle bir iş yapmışlardı. Bizler yolcuyuz burası bir han. Medica Arsuz bir sağlık kuruluşu olarak yerinde kalır fakat bizler geçiciyiz. Bir dikili ağaç emsali tarih bunu yazar.

Tüm tetkikler yapılabiliyor mu? Medica Arsuz Tıp Merkezi’nde tüm tahliller yapılabiliyor mu, laboratuar buna müsait mi?

Cihazlarımız normal bir Tıp Merkezinin yapabileceklerinin tetkiklerin çok daha üstünde ve laboratuarımız buna müsait. Hastadan veya SGK’dan herhangi bir karşılığı olmadan hastaların sorunlarını burada çözmeyi ilke edindik. Bir tahlil sonuçları için İskenderun’a gidip gelecek olan hasta orada da tetkiklerini yaptırabilir. Laboratuarımızı ve görüntüleme yöntemimizi basit hizmet laboratuarı ya da taşınabilir röntgen cihazlarıyla hastalarımızın problemlerini bu arada çözebilecek şekilde yapılandırıyoruz. Bölgedeki Sağlık Kuruluşları olarak birbirimizle dayanışma içerisindeyiz. Bununla ilgili uç tetkikleri, hastamızın ulaşımını da ve hayati tehlikesini ortadan kaldırarak, bunun garantisini de sağlayarak hastamıza sunuyoruz.