Geziye eşi Olivya, kızı Vanesa ve oğlu Mişel ile katıldığını belirten Demirci, yılsonu nedeniyle düzenlenmiş bir gezi olduğunu söyledi. Geziye katılanların da hepsinin aynı okuldan olmadığını, oğlu Mişel gibi farklı okullardan öğrenci ve velilerin de olduğunu söyledi. Çarpışmanın şiddetiyle midibüsün camının patladığını, hızla su dolduğunu belirten İlyas Demirci, sonrasında yaşadıklarını şöyle anlattı: 

"Önce kızımı verdim yukarıya, oradaki köylüler sağ olsun yardım etmeye başladılar. Ondan sonra elimden geldiğince tüm herkesi çıkarmaya çalıştım. 4-5 insan çıkartım, sonra elimi attım benim oğlanın boynu geldi, oğlanı da aldım yukarıya. Artık sol omuzum rahatsızlandı mecbur yukarı çıktım. Sonra eşimi bekledim, 5 dakika sonra çıkarttılar. Pantolonunu gördüm, ben rahatladım. Ölenlere Allah rahmet eylesin, yaralılara acil şifa, ölenlerin bütün yakınlarına sabır diliyorum."

"ARKADA OLMAMIZ BİZİ KURTARDI"

Güzel başlayan bir günün kazayla kötü bittiğini anlatan Demirci, şöyle devam etti: 

"Kazada kurtulmamızın en önemli sebebi midibüsün en arka sırasında oturuyor olmamızdır. Zaten ölenlerin hepsi de ön koltukta oturanlar. Hocamız da büyük ihtimalle kaza yaptığı an öldü. Çünkü hostes koltuğunda olduğu için direkt patlayan ön cam kafatasına vurmuştur büyük bir ihtimalle diye düşünüyorum. Kızımın karnesini alacak olması nedeniyle okul gezisi diye gittik. Güzel eğlendik ama sonucu kötü oldu."

Öte yandan çocuğu sağ kurtulup kendisi kazada ölenlerden anne Meral Sarı'nın cenazesi de İskenderun'da düzenlenen törenin ardından defnedildi.

haberler.com